Ertuğrul Özkök'ün uzlaşma çağrısına yanıt geldi Zaman'dan. Ancak öneriler hırçın yazarları daha da kızdıracak türden.
Abone olGergin ortamdan çıkış yolu aranıyor. Ertuğrul Özkök'ün uzlaşma sinyallerine el uzatıldı Zaman'dan. Hüseyin Güler'den Ertuğrul Özkök'e açık mektup var.
Her iki mahallede kavga çıkarmayı adet edinen kalemşörlere tavır alınmasını öneriyor.
Yazarırn isim vermeden işaret ettiği isimlerin başında Yılmaz Özdil ve Bekir Coşkun geliyor. Gülerce, Özkök'ten kavgacı yazarların izole edilmesini istiyor. Mektup yeni bir polemiğin kapısını aralayacak gibi.
-Uzlaşma adına teklif ettiğiniz formül, gerçekten bir çıkış yoludur. Kavga isteyen, yazılarıyla sadece kendi egolarını besleyen ve kendi mahalle sakinlerine seslenen ve ne kadar önemli adamlar olduklarını anlatmaya çalışan, sürekli maraz çıkaran "kalemşörler"e artık tavır koyalım. O kendilerinden menkul "iğreti misyon bayrakları"nı ellerinden alalım. Onları kınayalım. Onlara ayna tutalım. Onları cesaretlendirmeyelim. Onları himaye etmeyelim. Evet himaye etmeyelim... Bunda uzlaşalım.
Mesela siz, bu çağrınızın hakkını vererek grubunuzdaki yazarlarınızla bir toplantı yapsanız. Kastımız, fikir ve ifade hürriyetini sınırlamak asla değil. Ama mesleğimizin etik kuralları da belli. İlk etapta onlardan, sadece bu kurallara uymalarını istesek. Halka hakaret etmeseler. Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam demeseler. Fikirleri, davranışları, tutumları eleştirseler, insanların şahsiyetleriyle uğraşmasalar. Yargısız infazlar yapmasalar. Hakaret etmeseler, alay etmeseler, okuyucuya tepeden bakmasalar, beğenmediklerine zulmetmeseler. Üslûp güzelliğinin örneklerini verseler. Siz medyanın amiral gemisinin kaptanısınız. Yani sizden başlasak... Bunu kafaya kakmak için değil, bir çözüm yolu olduğu için bütün samimiyetimle söylüyorum.
Çünkü fikri siz ortaya attınız. Benim gibi düşünenler sizi destekleyecektir. Siz bu yolu açarsanız, siz başlatırsanız, biz yan çizemeyiz. Biz de sizin takipçiniz oluruz. İnanınız medyada bir çığır açarsınız. Mihenk taşı olursunuz. Uzlaşmanın damgasını, ülkenin taşına toprağına, köyüne kasabasına, askerine siviline, siyasetçisine iş dünyasına siz vurursunuz. Tarihe geçersiniz... Biz medyada uzlaşırsak, makul insanlar da uzlaşacaktır. Biz sözümüzün eri olursak Türkiye, bütün krizleri aşacak cesareti ve heyecanı bulacaktır.
Selam ve sevgi ile...