BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,19
ALTIN 3.004,45
HABER /  SAĞLIK

Sıvı kaybı kalp krizini tetikliyor

Bu haber özellikle kalp ve damar hastaları için. Yaz aylarında başlayan sıvı kabyı kalp krizini tetikleyebiliyor.

Abone ol Kalp ve damar hastalığı olan kişilerde, sıcak havanın etkisiyle terleme ile birlikte vücudun aşırı sıvı kaybetmesi sonucunda kanın akışkanlığının azalmasının kalp krizine neden olabildiği belirtildi.

Yazın daha sık tüketilen sodanın içindeki sodyumun, vücutta sıvı tutulmasına neden olarak tansiyonu artırdığı için tansiyona bağlı kalp yetmezliğine ve beyin kanamalarına yol açabildiği bildirildi. Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı ve İç Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Deniz Kumbasar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüksek hava sıcaklığının kalp damar sisteminde bazı olumsuzlara neden olabileceğini söyledi. Sıcak havanın kalp ve damar hastalıkları üzerinde doğrudan etkisi olmadığını ancak vücudun sıvı kaybetmesine bağlı sorunlara yol açabildiğini belirten Kumbasar, "Vücutta fazla sıvı kaybı olduğunda kanın akışkanlığı azalıyor. Bu azalma da kişide daha önceden kalp ve damar hastalığı olması durumunda, pıhtı oluşmasına ve kalp krizine neden olabiliyor" uyarısında bulundu. Kumbasar, sıvı kaybına bağlı bazı hormonlar salgılandığını belirterek, "Böbrek üstü bezinden salgılanan hormonlar, suyu tutmak için harekete geçiyorlar. Bu sırada da özellikle atardamarlarda çok fazla büzüşmeye neden oluyorlar. Bu da tansiyonun aşırı derecede yükselmesine ve yüksek tansiyona bağlı hayati önem taşıyan sorunların görülmesine neden olabiliyor" diye konuştu.

"İLACIN DOZUNA HEKİM KARAR VERMELİ"
Bir kişinin günde ortalama 2-3 litre arasında su tüketmesinin sağlık açısından kaçınılmaz olduğunu ifade eden Kumbasar, "Kalp ve tansiyon hastalarında, terleme ve damarların genişlemesi ile birlikte kan basıncı düşebiliyor. Tansiyon hastalarının, ilaç kullanımı, sıvı kaybı ve damar genişlemesinin de etkisiyle tansiyon değerleri düşebiliyor. Bu durumda da kimi hastalar tansiyon ilaçlarını kullanmıyorlar. Bu da ani tansiyon yükselmelerine neden olabiliyor" dedi. Kumbasar, bu tür durumlarda ilaç kullanımının kesilmesine ya da dozunun düşürülmesine kişinin değil hekimin karar vermesi gerektiğine dikkati çekti.

"TUZ SINIRLAMASI KAÇINILMAZ"
Kumbasar, kalp yetmezliği olanların soda tüketiminden kaçınmaları gerektiğine dikkati çekerek, sodanın içindeki sodyum oranının zararlı olduğunu söyledi. Tuz sınırlamasının, tansiyon ve kalp hastaları için kaçınılmaz olduğunu dile getiren Kumbasar, "Vücuttaki sıvının tutulmasına neden olan sodyum, tansiyonun artmasına neden olabilir. Tansiyon yükselmesi de kalp yetmezliği, beyin kanamalarına neden olabilir. Bu nedenle, kalp hastaları, soda tüketmemeli" uyarısında bulundu. "

"ANİ ISI FARKI TEHLİKELİ"
Kumbasar, yaz aylarında sıcak havanın etkisinden korunmak için yaylaların tercih edildiğini belirterek, şunları söyledi: "3 bin metreden yükseğe çıkıldığında oksijen konsantrasyonu düşmektedir. Kalp hastalarının 3 bin metrenin üzerindeki yaylara gitmesini tavsiye etmiyoruz. Çünkü, bu seviyede, atmosferdeki oksijen seviyesi azalıyor. Oksijen düzeyinin azalması sonucunda da kalbin yükü artar ve kalp yetmezliği riski yükselir, nefes darlığı görülebilir." Sıcak kaplıca ya da hamam gibi yerlerde kalp hastalarının da dikkatli olması gerektiğini ifade eden Kumbasar, ani ısı farkının tehlikeli olduğunu kaydetti. Kumbasar, "Sıcaktan ani soğuğa geçiş, damarlarda ani büzüşmeye neden olabilir ve tansiyonu 20/25 yapabilir" dedi. Ege ve Marmara gibi yerlerde soğuk deniz suyunun, damarlarda ani kasılma ve büzüşmeyle birlikte kan basıncını 13-14’ten 20/25 gibi yüksek değerlere çıkarabileceğini, beyin kanaması, kalp krizi ve kalp zorlanması gibi hayati önem taşıyan sorunların görülebileceğini belirten Kumbasar, denize atlamak yerine yavaş yavaş yürüyerek girilmesinin uygun olduğunu bildirdi.