Madımak Olayı'nda yaşanmını yitiren 35 aydın katliamın 22. yıldönümünde Sivas'ta anılıyor. 2 Temmuz 1993'te yaşanan Sivas Madımak Katliamı'nda neler yaşandı?
Abone olSİVAS 'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri sırasında çıkan olaylarda Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu hayatını kaybeden 35 aydın bugün katliamın 22. yıldönümünde anılacak.
Sivas'ta anma etkinlikleri öncesi kente giriş noktalarında polis ekipleri uygulama noktaları oluşturdu. Anma etkinlikleri için şehir dışından gelenleri taşıyan otobüsler ve araçlar, uygulama noktalarında durdurularak bagaj kontrolü yapıldı. Ayrıca otobüslerde seyahat eden kişilerin de kimlikleri tek tek kontrolden geçirildi. Kontrol işlemleri tamamlanan araçların kent merkezine girmelerine izin verildi.
CHP'Lİ AĞBABA 'ULUSAL YAS' İLAN EDİLMESİNİ İSTEDİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te çıkan olaylarda yaşamını yitirenler için "Ulusal yas" ilan edilmesini istedi.
Ağbaba, Sivas olaylarının 22. yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, dünyanın neresinde olursa olsun, faillerin anında bulunup, cezalandırılacağı böyle bir katliamda, sorumluların adeta ödüllendirildiğini, Ak Parti'nin katliamcıları koruyup, kollayıp, hesap vermekten kurtardığını savundu.
Konunun aydınlatılması ve yaraların sarılması için CHP'nin, TBMM'de verdiği birçok kanun teklifinin ve önergenin AK Parti'nin oylarıyla reddedildiğini söyleyen Ağbaba, "Başta derin devlet şüphesi olmak üzere, katliamdaki her türlü soru işareti aydınlatılmadan, toplumsal yaşamda bu ayrımcı ve gerici zihniyetle hesaplaşılmadan ne hoşgörü ve barışa olan hasretimiz bitecek ne de kor olan yürekler soğuyacak" ifadesini kullandı.
Ağbaba, CHP olarak kin tutmak, öç almak için değil, yaşananlardan ders çıkarmak ve toplumsal hafızayı canlı tutmak için, her yıl olduğu gibi bu yıl da 60 milletvekiliyle Madımak'ta olacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Katledilen aydınlar için ulusal yas ilan edilmeli. 2 Temmuz, Türkiye tarihi için bir utanç ve ibret günü olarak görülmelidir. Bu eylemin tarafı, sadece orada yaşamını yitirenler değil, tüm Alevi halkıdır. Aradan geçen 22 yılda maalesef bu zihniyet AKP'yle de daha da palazlanmıştır. Olayın sorumlularını milletvekili yapanlar, katliama karışmış sanığı korumaya alanlar, Alevi evlerine işaret koyanlar, 'Cemevleri cümbüş evleridir' diyenler, IŞİD zihniyetine karşı tek bir söz söyleyemeyenler, bu eylemin ve bu zihniyetin devamıdır."
CHP'Lİ ZEYNEP ALTIOK: 22 YILDIR GİTMEDİM, İLK KEZ GİDECEĞİM
CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok ise buluşmayı "ironik" olarak değerlendirdi.
Milletvekili seçildiğinin hemen ertesinde ilk buluşmayı kendi ailesiyle gerçekleştirdiğini aktaran Altıok, "Beni bu Meclis çatısı altında sorguya çekenlerden şimdi ben de bu çatı altında hesap sormaya geldim. Biz, 'bu dava bitti' demeden bu dava bitmeyecek ve bu dava bitmeden bizim mücadelemiz de bitmeyecek" dedi.
Altıok, 22 yıldır gidemediği Sivas'a ilk kez gidecek olmanın heyecan ve onurunu yaşadığını kaydetti.
Altıok, dün Meclis Başkanlığı seçiminin yapıldığı TBMM Genel Kurulu'na Madımak tişörtüyle gelmişti.
MADIMAK OTELİ ÇEVRESİNDE ÖNLEMLER ALINDI
Madımak Katliamı Anma Etkinlikleri sırasında herhangi bir olay yaşanmaması için polis ekipleri alarma geçirildi. Anma etkinliği kapsamında yürüyüşün yapılacağı güzergah üzerinde bulunan Mehmet Akif Ersoy Caddesi, Mevlana Caddesi, Meçhul Asker Sokak, İstasyon Caddesi, 50.Yıl Kavşağı Cumhuriyet Meydanı arası, Atatürk Caddesi 'nin bir bölümü ile Hikmet Işık Caddesi'nin bir bölümünü sabah saatlerinden itibaren trafiğe kapatılacak. Güzergah üzerindeki geçiş noktaları ile otel civarında ise toplamda 2 bin 800 polis görevlendirilecek.
"MADIMAK UTANÇ MÜZESİ OLSUN" İSTEĞİ TEKRARLANACAK
Anma etkinlikleri sabah saatlerinde gerçekleştirilecek. Önceki yıllarda olduğu gibi kentte Valilik ve Belediye öncülüğündeki protokol üyeleri eski Madımak Oteli, bugünkü adıyla Sivas Bilim ve Kültür Merkezi'ni ziyaret ederek, olayda ölenlerin isimlerinin yazılı olduğu anı köşesine karanfil bırakacak. Alevi Dernekleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılacağı büyük anma programına katılacak gruplar ise Seyrantepe Mahallesi'nde toplandıktan sonra, Mevlana Caddesi üzerinden yürüyüşe geçerek kent meydanını takiben eski Madımak Oteli'nin bulunduğu, eski Belediye Sokak önüne gelecek. Burada anma programı gerçekleştirilecek. Gruplar bu yıl da eski Madımak Oteli binasının utanç müzesi olması isteklerini tekrarlayacak. CHP ve HDP'den 100'e yakın milletvekilinin anma programına katılması bekleniyor.
2 TEMMUZ 1993'DE NE OLMUŞTU?
Türkiye'nin bir çok yerinden binlerce insan Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas'a gelmişti. Davetliler arasında dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak şenliklere gelen Aziz Nesin'de vardı.
İlk olay, etkinliğin yapılacağı tarih olan 2 Temmuz'da Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Paşa ve Meydan camilerinde çıkan gruplar önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi'ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı tahrip etti. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.
20 BİN KİŞİ MADIMAK OTELİ ÖNÜNDE TOPLANDI
Hızını alamayan ve sayısı yaklaşık 10.000'e ulaşan saldırgan grup, Kültür Merkezi'nden ayrılıp, bu kez Sivas Hükümet Meydanı'na geldi. Hükümet Konağı'nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000'e yaklaştı.
ARAÇLAR ATEŞE VERİLDİ
Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve Madımak Oteli taşladı. Araçların yakılmasıyla başlayan yangın, ardından Madımak Oteli'ne sıçradı. Yangın nedeniyle, otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Ozan Türkyılmaz'ın da bulunduğu 35 kişinin yanarak ya da dumandan boğularak yaşamını yitirdi.
51 KİŞİ OTELDEN KAÇABİLDİ
Yangın sürerken, aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü.
OLAYLARDAN SONRA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI KONULDU
Yangın sırasında otelinden içinde kurtarılmayı bekleyen bu insanlardan 33'ü hayatını kaybetti. Olaylar sonucunda Madımak Oteli'ndeki 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Gene olaylar sırasında Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi önünde bulunan Atatürk büstü tahrip edildi. Güvenlik güçleri kentte hakimiyeti ancak akşam saatlerinde, valilikçe ilan edilen "2 günlük sokağa çıkma yasağı" ile sağlayabildi.
SİVAS MADIMAK KATLİAMI YARGILAMA SÜRECİ
3 TEMMUZ'DA 35 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Olayların ertesi günü 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonra gözaltına alınanların sayısı 190'a çıktı. Gözaltına alınan 190 kişiden 124'ü tutuklandı, geri kalanlar serbest bırakıldı.
Kamuoyuna "Madımak davası" ya da "Sivas davası" olarak geçen davanın ilk duruşması, Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 21 Ekim 1993 günü yapıldı. Karar ise, yaklaşık bir yıl sonra, 26 Aralık 1994 verildi.
MAHKEMENİN KATLİAM HAKKINDA İLK KARARI
Ankara 1 nolu DGM, Sivas davasında 22 sanık hakkında 15'er yıl, 3 sanık hakkında 10'ar yıl, 54 sanık hakkında 3'er yıl, 6 sanık hakkında 2'şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verdi. Müdahil avukatlar, DGM'nin kararını taraflı, hukuka ve adalete aykırı olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler.
Temyiz aşamasında davaya Yargıtay 9. Ceza Dairesi baktı. Yargıtay, "Katliamın Cumhuriyete, Laikliğe ve Demokrasiye yönelik olduğunu" belirterek DGM'nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No'lu DGM, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.
İKİNCİ KARAR
Ankara 1 Nolu DGM ikinci kararını 28 Kasım 1997'de açıkladı. Kararda 33 sanığa idam cezası verildi. Yargıtay 9. ceza dairesi de 24 Aralık 1998'de verdiği kararda, hapis cezalarını onadı, ancak 33 idam cezası "usül noksanlıkları" nedeniyle bozdu. İdam cezaları dışında 9 sanık 7 yıl 6'şar ay, 4 sanık 20'şer yıl, 1 sanık 15 yıl, 1 sanık 5 yıl hapis cezası aldı.
İDAM KARARI MÜEBBET HAPİSE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Şubat 1999 tarihinde usül eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000'de 33 sanık DGM tarafından yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezası yürürlükten kaldırılınca, 33 idam hükümlüsünün cezaları müebbet hapis cezalarına dönüştürüldü.
İSTİKLAL MAHKEMELERİNDEN SONRA İLK
Sivas Davası, Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde kurulan İstiklal Mahkemeleri sonrasinda, tek bir davada bu kadar çok idam cezasinin verildiği ilk dava olarak da tarihe geçti.
DAVANIN ARANAN '1 NUMALARI SANIĞI' SİVAS'TA BULUNDU
Davanın 1 numaralı sanığı Sivas Belediye Meclisi'nin Refah Partili üyesi Cafer Erçakmak olarak belirlendi. Ancak Erçakmak hiç yakalanamadı. Hakkında İnterpol aracılığıyla kırmızı bülten çıkarıldı. Sonunda ancak öldükten sonra yeri tespit edildi. 10 Temmuz 2011 tarihinde Sivas'ta kalp krizi sonucu öldüğü, gizlice Yukarı Tekke Mezarlığına gömüldüğü alınan bir ihbar sonucunda belirlendi. Erçakmak hakkındaki dava, öldüğü için düşürüldü. Ancak mağdurların avukatları, ölen kişinin Erçakmak olduğunun kesin olarak belirlenmesini istedi. Erçakmak'ın mezarı açıldı ve cesedinden DNA örnekleri alındı. Bu konudaki inceleme halen sonuçlanmadı.
ARANAN SANIK ASKERE GİTTİ
Sivas Davası'nın 1 nuramalı sanığı Cafer Erçakmak firari olarak aranırken, 27 Temmuz 1999'da Sivas Altınyayla Belediyesi'nde evlendiği, 22 Mayıs 1997'de askerlik görevine başladığı, ardından çocuğunu nüfusa kaydettirdiği ve 2000'de ehliyet aldığı ortaya çıktı.
Erçakmak hakkındaki yargılama sürecindeki bir başka skandal ise, öldükten sonra mezarından alınan DNA örnekleri konusunda yaşandı. Erçakmak'ın Sivas davasının firari sanığı olduğunun anlaşılması için cesedinden alınan DNA örneğini karşılaştırmak için, eşinden de DNA örneği alındığı ortaya çıktı.
Mezardan alınan DNA örneklerinin karşılaştırılması, Erçakmak'ın oğlu ve kan bağı bulunmayan eşinden DNA örneği alınarak gerçekleştirildi.
SİVAS SANIKLARINI ZAMAN AŞIMI KURTARDI
Sivas Davası'nda bir de "zaman aşımı" tartışması yaşandı. Yargıtay'ın 1997'deki bozma kararından sonra firar eden 8 sanık halen yakalanamadı. Davanın firari olan 5 sanık ile ilgili kısmı ise 13 Mart 2012 tarihinde zaman aşımından düştü. Mahkeme, sanıklar Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ'ın ölmeleri; Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu yönünden ise zaman aşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verdi. Sivas davası müdahil avukatları zamanaşımından düşme kararını Yargıtay'da temyiz ettiler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, temyiz kararını henüz vermedi.
KARAR SONRASI 3 SANIK BULUNAMADI
Sivas katliamının ana davasında yargılanan üç sanık, Murat Karataş, Eren Ceylan ve Murat Sonkur'un durumu ise, dava sürecini iyice karıştırdı. Ankara 1 Nolu DGM, üç sanıktan Sonkur'u 2911 sayılı yasaya muhalefet suçundan 3 yıl, Karataş ve Ceylan'ı ise "Madımak Oteli'ni yakarak, 35 kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 15 yıl hapse mahkum etti. Sanıklar daha sonra cezalarını çektikleri gerekçesiyle tahliye edildiler. Ancak Yargıtay, üç sanık hakkındaki mahkeme kararını bozdu. Ancak bu kez de, tahliye edilmiş sanıklar bulunamadı. Bulunamadıkları gerekçesiyle de bu üç sanığın davası, ana davadan ayrıldı.
SANIK AVUKATI ADALET BAKANI OLDU
Sivas Davası'nın sanıkların avukatlığını üstlenenler arasında olan Şevket Kazan da vardı. Olaydan sonra Adalet Bakanı olarak görev yapan Şevket kazan, bakanlığı döneminde sanıkları hapishanede ziyaret etti. Bu ziyaret de büyük tepki çekti. Sanıkların geniş avukat listesinde çok sayıda Refah Parti üyesi ve yöneticisi de bulunuyordu.
MADIMAK OTELİ NE OLDU?
Sivas katliamının ardından Madımak Oteli'nin alt katına bir kebapçı açıldı. Yıllar boyunca bu restorana gelenler, 37 kişinin yanarak can verdiği mekânda kebap yemeyi sürdürdü. Bu duruma tepki ilk günden başlamıştı. Ancak tepki sesleri ancak 2010 yılında sonuca ulaştı. 2010 yılında o kebapçı kapatılarak, Madımak Oteli kamulaştırıldı.
ÖLENLERİN YAKINLARI MÜZE İSTEDİ, BİNA KÜLTÜR MERKEZİ YAPILDI
Katliamda hayatınlarını kaybedenlerin yakınları, kamulaştırılan Madımak Oteli'nin müze haline getirilmesi için kampanyalar yaptılar. Ancak bina, müze yerine bilim ve kültür merkezine dönüştürüldü.
ANI KÖŞESİNDE AYDINLARI YAKANLARIN İSMİ YAZILDI
Yine tepki çeken bir başka unsur ise, binada "anı köşesi" adı verilen panoya yazılan isimler oldu. Panoya, katliamda ölenlerin isimlerinin yanı başına, iki saldırganın da adı yazıldı. Bu karar, yakınlarını kaybeden ailelerin yüreklerini bir kez daha yaktı.
MADIMAK KATLİAMINDA HAYATINI KAYBEDENLER
Muhlis Akarsu- 45 yaşında, sanatçı
Muhibe Akarsu - 45 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
Gülender Akça - 25 yaşında
Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
Sehergül Ateş - 30 yaşında
Behçet Sefa Aysan- 44 yaşında, şair
Erdal Ayrancı - 35 yaşında
Asım Bezirci- 66 yaşında araştırmacı, yazar
Belkıs Çakır- 18 yaşında Serpil Canik - 19 yaşında
Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
Nesimi Çimen- 62 yaşında, şair, sanatçı
Serkan Doğan - 19 yaşında Hasret Gültekin- 22 yaşında şair, sanatçı
Murat Gündüz - 22 yaşında
Gülsüm Karababa -22 yaşında
Uğur Kaynar- 37 yaşında, şair
Emin Buğdaycı-18 yaşında şair
Asaf Koçak- 35 yaşında, karikatürist
Koray Kaya - 12 yaşında
Menekşe Kaya - 15 yaşında
Handan Metin - 20 yaşında
Sait Metin - 23 yaşında Huriye Özkan - 22 yaşında
Yeşim Özkan - 20 yaşında
Metin Altıok - 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci
Carina Cuanna Thuijs - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
Ahmet Özyurt - 21 yaşında
Nurcan Şahin - 18 yaşında
Özlem Şahin - 17 yaşında
Asuman Sivri - 16 yaşında
Yasemin Sivri - 19 yaşında
Edibe Sulari- 40 yaşında, sanatçı
İnci Türk - 22 yaşında
OTEL ÇALIŞANLARI
Kenan Yılmaz - 21 yaşında
Ahmet Öztürk- 21 yaşında
GÖSTERİCİLER
Ahmet Alan
Hakan Türkgil