BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,86
ALTIN 2.972,93
HABER /  GÜNCEL

Şivan Perwer'den olay açıklamalar

Kürt müziğinin önde gelen sanatçılarından Şivan Perwer, yararlı olmak için doğduğu topraklara artık gitmek istediğini söyledi.

Abone ol

Türkiye'nin Kürt sorununu çözmedeki taktiklerini değiştirmesi gerektiğini belirten Perwer, sorunun temelinde eşitsizliğin olduğunu iddia etti. Perwer, bundan dolayı meselenin giderek büyüdüğüne ve daha çok kan aktığına dikkat çekti.

Irak'ın kuzeyindeki Erbil’de Cihan Haber Ajansı’na konuşan Perwer, Kürtlerle Türklerin kaynaşmasının önemine vurgu yaptı. Perwer, "Türkiye'de Kürtler ve Türkler, bir Azeri'den ve bir Kazaktan daha çok kaynaşmışlardır" dedi. Perwer, Türkiye'de 30 milyon Kürt kökenlinin yaşadığını iddia ederek, "Bu toplum, Türklerle çoğu yerde karışmış. İstanbul'un üçte bir Kürt . Birçok yerde bu durum var. Türkiye, topraklarında yaşayan herkesin eşit bir şekilde muamele görmesi gerekiyor. Bu devlete sadece Türklerin devleti denilirse o zaman diğer halkların hakları, kardeşliği nerede kalıyor. Eşitlik nerede kalıyor. O zaman sorun çıkar." ifadesini kullandı.

SEVGİ KARŞILIKLIDIR

Şivan Perwer, "Kürt halkı gerçekten barışçıl bir halktır. Ama özgürlüğe de susamış bir halktır. Barış, eşitlikten ve kardeşlikten geçer. Din kardeşliği değil sadece, kardeşlik eşitliktir. Kardeşlik sevgidir, saygıdır. Türk, Kürdü ne kadar çok severse, o kadar da Kürt, Türk'ü sever. Devlet Kürtleri ne kadar kucaklarsa, bu halk da o kadar devletini sever. Ne Kürd’ün ne de Türk'ün anası ağlamasın artık. Çünkü, ana yüreği aynı yürektir. Herkes kendi çocuğu için yanar, herkes kendi acısıyla boğuşur. Farklılık oluşturmadan oturulup meselenin çözülmesi gerekiyor." dedi.
Perwer, Türkiye'nin içindeki tüm gerçekleri ve farklılıkları kabul ederek ona göre devlet şekline bir biçim vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.

MUHALEFET PARTİLERİ POLİTİKALARINI DEĞİŞTİRMELİ

Muhalefet patileri MHP ve CHP’nin de artık değişmesi gerektiğini dile getiren Perwer, dünyanın eski dünya olmadığını, söz konusu iki partinin daha yapıcı politika izlemesi gerektiğini aktardı. Kürtlerin özellikle bu konuda bir beklenti içinde olduğunu ifade eden Şivan Perwer, özellikle MHP’nin değişmesinin Türkiye’nin yararına olacağının altını çizdi.

Bugüne kadar Kürtlere karşı yasak koyan ve savaşan tek partinin CHP olduğunu illeri süren Şivan Perwer, CHP'nin Kemalist düşüncesini değiştirme zamanı geldiğini dile getirdi.
Ünlü Sanatçı Perwer, "Dünya'da artık düşünceler gittikçe gelişiyor. Hiç bir şey durağan değil. Kemalist düşüncelerin de reform edilmesi gerekir. CHP bugüne kadar Kürtlere karşı yasak koyan ve savaşan parti olmuştur. Artık bunlarından kurtulması gerekiyor. Bugün bakıyoruz tam tersi, onların başkanları ve çoğu idarecileri Kürt. Bunlar asimle olmuş Kürtlerdir. “ şeklinde konuştu.

Ak Parti'nin elinde ise iktidarın büyük gücü olduğunu söyleyen Perwer, iktidarın çok şey değiştirebileceğine vurgu yaptı . Ak Parti’nin kanunları değiştirebilecek güce sahip olduğunu kaydeden Perwer, demokrasinin önemine vurgu yaptı.

TÜRKİYE'YE GİDİP TRABZON'DA DA KONSER VERMEK İSTİYORUM

Söylediği şarkılardan dolayı 37 yıldır dışarıda olduğunu hatırlatan Kürt sanatçı, bunun çok acı ve çok ayıp bir şey olduğunu söyledi. Türkiye'ye dönmek istediğini yenileyen Perwer, "Ben hala topraklarıma gidemiyorum. Gittiğim de ne kadar özgür hareket edebilirim. Ben ezilmek istemiyorum. Gerçekten gitmek istiyorum. Gittiğimde de bir şeylere yararlı olmak istiyorum. Şarkılarımı her yerde söyleyebilmeliyim, insanları sevindirebilmeliyim. Sadece Diyarbakır'a gitmek istemiyorum, Trabzon'a da gitmek istiyorum. İstanbul'da ve diğer iller de gidip konser vermek istiyorum. Şarkılarım dostluğa , barışa, kardeşliğe yöneliktir. Bende insan sevgisi vardır. Ama geldiğim toplum, acı içerisinde. Kendi yarasının dermanını aramayan o yara ile ölür. Benimki budur derman aramak. Şartlar uygun olursa ben elbette giderim."

KÜRT PARTİLERİ MUHATAP ALINSIN

"Kürt açılımı Kürt siyasi partilerle yapılsaydı, sonuç alınırdı” diyen Şivan Perwer, "BDP veya başkası, bunların Kürtlerin temsilcileri olarak kabul görülmesi gerekir. Onlarla oturulması gerekiyor. Kürt varsa Kürt'ün temsilcisi de vardır. Temsilciyi kabul etmeden, ben yaparım, ben ederim demek doğru değildir. Bakın, "Açılım denildi, şu denildi, bu denildi ama hiç biri gerçekleşmedi. Bu durumda Kürtlere danışılıp fikirleri alınıp işin içine alınsaydılar daha olumlu ve güzel çözüm bulunurdu. “ iddiasında bulundu.

TÜRKİYE, ORTADOĞU'NUN BABASI OLABİLECEK BİR ÜLKE NİTELİĞİNDEDİR

Türkiye'nin çok güzel ve büyük bir ülke olduğuna işaret eden Perwer, ülkede yaşayan kültürlerin yaşatılması gerektiğini söyledi. Perwer, "Türkiye Orta Doğu'nun babası olabilecek bir ülke niteliğindedir. Türkiye’nin bu kapasitesi var. Kürtler de eski Kürtler değil. Artık gelişmiş, sosyalleşmiş, teknolojiyi öğrenmişler. 20 yıl içerisinde nasıl geliştiler. Kürtlerin iradeleri elerinde olursa ne kadar mükemmel geliştiklerini görüyoruz."

OKULLARIN YAKILMASI KÖTÜ BİR ŞEY

Türkiye'de okulların yakılmasını ‘kötü bir şey ‘olarak niteleyen Sanatçı Perwer, şiddetin olduğu yerde kin ve nefretin geliştiğine dikkat çekti. Savaşların yıkım ve ölüm olduğunu kaydeden Perwer, "Şiddet, kin ve nefretin gelişmesi çok kötü bir şey. Sorunlar eşit şartlarda tartışılmalı ve çözülmelidir. Şiddet sorunları çözmez.

TÜRKİYE ERBİL’DEKİ KARDEŞLİĞİ ÖRNEK ALSIN

Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgesinde basın ve okulların özgürlüğüne işaret eden Perwer, Türkiye'nin bunu örnek almasını istedi.

Perwer, " Bakın burada Kürt bölgesinde de Türkmenler, Araplar, Hıristiyanlar gibi birçok değişik etnik grup var. Ama Kürt bölgesi hükümeti hepsini kucaklamış. Bölge basını Türkçe, Kürtçe, İngilizce, Arapça ve diğer dillerde kendi yayınını yapıyor. Herkes istediğini dinliyor. Burada kimse buna karşı değil. Buradaki Türkmenlere Bölgesel Kürt Hükümeti sahip çıkıyor, onların okullarına destek veriyor. Bu neden Türkiye'de de olmasın.
Başbakan Avrupa'da konuşurken asimilasyonun bir insanlık suçu ve zulüm olduğunu söylemişti. Kendi ülkesinde 30 milyondan fazla konuşanı olan bir dilin hala alt kategoride olması çok ayıp bir şeydir. Burada insanlar birbirini seviyor ve olduğu gibi kabul ediyor. Bu farklılıkların korunmasının ve sevilmesinin kimseye zararı yok. Tam aksine insanlar arasında sevgi ve saygı arttırır” şeklinde konuştu.