Şişman bir topluma doğru gidiyoruz

Şişmanlık; günümüzde sadece Türkiye’ nin değil tüm dünyanın ciddi bir halk sağlığı sorunu. Hem erişkin hem de çocuk çağında artan şişmanlık büyük rakamlara ulaştı.

Şişmanlık; günümüzde sadece Türkiye’ nin değil tüm dünyanın ciddi bir halk sağlığı sorunu. Hem erişkin hem de çocuk çağında artan şişmanlık sayısı korkutucu rakamlara ulaştı. A.B.D’ de yapılan ulusal sağlık ve beslenme araştırması NHANES araştırmaları 1980-2000 yılları arasındaki salgın bir hastalık görüntüsü veren şişmanlık oranlarındaki artışa dikkat çekiyor. Şişmanlık prevelansının erişkinlerde yüzde 25’ den yüzde 60’ a çıktığı, 18 yaş altı çocuklarda ise oranın yüzde 24’ e ulaştığı belirtiliyor. 2025 yılında Amerika’ daki obez sayısının bir misli artacağı da ifade ediliyor. Türkiye’ de ise obezite oranının yüzde 22- 31 arasında olduğu açıklanıyor. Haseki Hastanesi 4. Dahiliye Klinik Şefi Doç. Dr. Mustafa Yenigün, dünyadaki obez sayısı artışının Türkiye’ de de devam ettiğini belirterek, ” Önlemler alınmadığı takdirde 2025 yılında Türkiye’ de yüzde 40 civarında şişman popülasyon olacağı tahmin ediliyor" dedi. Obez sayısının artışını, hareketsiz yaşam tarzı ile beslenmede karbonhidratlı gıdalara ağırlık vermeye bağlayan Doç. Dr. Yenigün şöyle devam etti: “Amerika’ lılarda doymuş ve doymamış yağların diyetlerindeki oranları azalıyor. 1970-1990 yıllarında diyetle yüzde 37 oranında yağ olmakta iken, 1990-2000 yılları arasında bu oran yüzde 26’a düştü. Bu paradoksu ancak artmış gıda alımı ve karbonhidrat alımındaki yüzde 40 oranının yüzde 54 ‘e çıkması, sosyal rahatlık, hayat standardının fizik aktiviteyi azaltıcı yönde gelişmesi ile izah edebiliriz. Yurdumuzda da durum iç açıcı değildir. Obezitedeki aynı salgın artış bizde de görülmektedir. WHO, Sağlık Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi’nce yapılan; Türk Diyabet Epidemiyolojisi Araştırması TURDEP verileri ile yapılmış lokal araştırmalar ve Türk Kardiyoloji Derneği’nce yürütülen TEKHARF çalışmalarında , BKI > 30 olan şişman sayımızın yüksekliği şaşırtıcıdır. Bu oranlar yüzde 22 ile yüzde31 arasındadır. Dünyadaki obezite oranları da benzer oranlarda artıyor. WHO-MONİCA çalışması 1980 yılındaki verilerle kıtalara göre obezite oranlarında 2000 yılında Kuzey Amerika’ da yüzde 210, Güney Amerika da yüzde 203, Avrupa da yüzde 221, Asya da yüzde 235 ,Afrika da yüzde 187 ,Okyanus’ta yüzde 205 artış oldu. Bu rakamlar obezite epidemisinin ağırlığını gösteriyor.” sagliginsesi.com