BIST 9.888
DOLAR 35,25
EURO 36,70
ALTIN 2.966,95
HABER /  DÜNYA

Sisi'nin kahraman ilan edildiği ülke

Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı 'Mısır'daki darbenin arkasında İsrail var' açıklaması gündeme bomba gibi düşmüştü.

Abone ol

Başbakan Erdoğan'ın bu sözlerini destekleyen bir açıklama da Mısır ordusundan emekli bir generalden geldi.

TEK HEDEFİ İSRAİL'İ KORUMAK

Mısır ordusundan emekli General Süleyman Ebu Mervan, askeri darbeyle ülkenin yönetimine el koyan Sisi'nin arkasında İsrail olduğunu öne sürerek, "Şu anda Sisi'nin ve arkadaşlarının tek hedefi, İsrail'i korumaktır. Facianın nedeni budur" dedi.

SİSİ İSRAİL'DE KAHRAMAN İLAN EDİLDİ

Anadolu Platformu'nun düzenlediği Anadolu Buluşmaları'na katılmak üzere Sakarya'ya gelen Mervan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbenin ardından Sisi'nin İsrail'de kahraman ilan edildiğini söyledi.

Askeri darbeyi yapanların Mısır'daki liberalleri ve laikleri çok iyi kullandığına işaret eden Mervan, bu şekilde darbe için fırsat bulduklarını kaydetti.

Mervan, geçici hükümete rağmen tek yetkilinin Sisi olduğuna dikkati çekerek, "Geçici hükümet adım atmadan Sisi'den izin alır. Gelen devlet yöneticileri de sadece Sisi ile görüşür. Geçici hükümetin bir etkisi yok artık. Mısır'a hükmeden sadece silahlı kuvvetlerdir" diye konuştu.

Sisi'ni başka askeri yöneticiler tarafından kullanıldığını savunan Mervan, "Sisi'nin arkasında olayları yapan başka bir adam var. Bu adam da asker. Bu adam, kan içici birisi. Sisi'yi de o yönetiyor. İsrail ile bağlantıyı kuran da budur. ABD ile ilişkileri de kesintisizdir" şeklinde konuştu.

"İsrail, ABD ve Sisi, şeytan üçgenidir" diyen Mervan, şöyle devam etti:

"İsrail, Sisi'yi kahraman ilan etti. Bu haberlere bakınca Sisi'nin arkasında hangi ülkenin olduğu ortaya çıkıyor. Mursi'yi Hamas ile irtibatlı olduğu için suçluyorlar. Bu suçlamayı da İsrail yapıyor. Mısır'da ilk defa birisi Hamas ile irtibatlı olduğu için suçlanıyor. İsrail ile Mısır arasını bozduğu gerekçesiyle insanlar yargılanıyor şu anda ama bu suçlama bir şereftir."

"SİNA'DA İSRAİL'İ KORUYORLAR"

Mervan, askeri yönetimin Sina Yarımadası'nda İsrail'i korumak için faaliyette bulunduğunu dile getirdi.

Askeri yönetimin İsrail ile anlaşmalar yaptığına işaret eden Mervan, "Sisi'nin arkasında kesinlikle İsrail var. Bunda hiçbir şüphe yok. 36 yıl boyunca askerlik hizmeti yaptım ve asla İsrail ile bir anlaşmamız olmadı ama şimdi darbeciler Sina'yı İsrail'i korumak için kullandıklarını gururla anlatıyorlar" ifadelerini kullandı.

Mervan, şunları dile getirdi:

"Sina'da terörizme karşı İsrail ile işbirliği yaptıklarını övünerek söylüyorlar. Sina'da artık açık bir şekilde Yahudilerin istihbarat çalışması yapmasına izin veriliyor. Şu anda Sisi'nin ve arkadaşlarının tek hedefi, İsrail'i korumaktır. Facianın nedeni budur. Şu anda kadınları ve çocukları öldürüyorlar, camileri yakıyorlar. Mescitler ayaklar altına alındı. Şu anda Mısır, Sisi'nin yaptıklarını Fransa işgalinde bile yaşamadı. Askeri darbe, büyük camileri yaktı, diğerlerine de kilit vurdu. Bu Fransız işgalinde bile yaşanmamış zulümdür."

"ALLAH'A ÇOK ŞÜKÜR, BİR OĞLUM ŞEHİT OLDU"
Darbenin ardından Rabiatul Adevviye Meydanı'nda ailesiyle gösterilere başladıklarını vurgulayan Mervan, hafız oğlunun şehit edildiğini söyledi.

Oğlunun şehadetinden dolayı Allah'a şükreden Mervan, "Allah'a çok şükür, bir oğlum darbe karşıtı gösterilerde şehit oldu. Oğlumun şehadeti, Allah'ın bana en büyük ikramıdır. Allah, kıyamet gününde bana şefaat edecek bir şehit nasip etti. Bundan dolayı Allah'a şükrediyorum" dedi.

Mervan, sözlerini şöyle tamamladı:

"3 oğlum da hafızdı. Şehit olan oğlum, alim birisiydi. Mısır'daki alimlerin hepsi ona hürmet ederdi. Yüzlerce insan namazda onun arkasına duruyordu. Oğlumun Adevviye'de şehit olması Allah'ın ikramıdır. Bir şehit, ailesinden 70 kişiye şefaatçi olur. Bana da böyle bir onur nasip oldu.

Oğlum, Allah'tan şehadetini dilerdi sürekli. O da amacına böyle ulaştı. Allah'ın yolunda ilerledik. Allah'ın izniyle Mısır'da yeni yönetimi kurabilmek için meydanlarda mücadele ettik. Allah'ın izniyle bunu başaracağız. Şehitlerimiz olsa da bu yolda dönmeyeceğiz.

Meydanlarda mücadele eden herkes, şehitlik istiyor. Ruhlarımızı Allah'a sattık. Büyük oğlum, sırtından yaralandığı gün yaralıları omuzunda taşıyordu. Yaralandığından haberi bile yoktu. Diğer oğlum da Adevviye'nin ilk şehitlerinden. Çok şükür, bu mücadelede şehadete ulaştı. O gün İstanbul'daydım ve küçük kızım bana şehadet müjdesini verdi. Babam da bunu müjde gibi bana haber etti."