Darbe komisyonunda Yaşar Büyükanıt'ın ifadesini alan vekillerden olan Sırrı Süreyya, emekli general ile yaşadığı ilginç diyalogları yazdı...
Abone olİNTERNETHABER.COM
Meclis bünyesindeki darbeleri aratırma komisyonu son olarak emekli Or. General ve eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ı dinledi. Büyükanıt'ın komisyona verdiği ifadeyi Radikal için kaleme alan komisyon üyesi ve BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder eski Genelkurmay başkanı ile yaşadıkları ilginç diyalogları paylaştı.
NİYE HER PKK DEDİĞİNİZDE BANA BAKIYORSUNUZ?
27 Nisan e-muhtırası, Şemdinli davası, fiyasko ile sonuçlanan Kandil operasyonu gibi konuların gündeme geldiği oturumda Büyükanıt'ın ne zaman PKK'dan söz ederse kendisine baktığını belirten Sırrı Süreyya, "niye bu kavramlar geçtiğinde bana bakıyorsunuz" diye sorduğunu yazdı. Büyükanıt'ın “Bundan sonra size döndüğümde elimle yüzümü kapatayım” demesi üzerine "Bu pozu bir daha verirse fotoğraflayacağımı söyledim" diyen BDPli vekil "tekrar aynı pozu verdi ve sayfada gördüğünüz fotoğraf tarihteki yerini böylece aldı." diyerek aşşağıdaki fotoğrafa dikkat çekti:
BÜYÜKANIT'I GAYET TIRSMIŞ VAZİYETTE GÖRDÜM
Oturumdaki izlenimlerini yazan Sırrı Süreyya, Yaşar Büyükanıt'ın ruh haline dair belirtikleri hayli dikkat çekici. Eski Genelkurmay Başkanı için "gayet ‘tırsmış’ bir vaziyetteydi." diye BDPli vekil şöyle yazdı:
"Yaşar Büyükanıt da 27 Nisan muhtırasının aslında bir muhtıra olmadığını anlatabilmek için kırk dereden su nakliyesi yaparak başladı konuşmaya.
Bütün arkadaşları tutuklanmış, bütün tersanelerine girilmiş bir ordunun eski komutanı olarak gayet ‘tırsmış’ bir vaziyetteydi.
‘Tırsmış’ değerlendirmesini biraz açmam gerekiyor. Bu kanaate varmamdaki ölçü, onun komutanken gayet pervasızca söyledikleriyle şimdi verdiği cevaplar arasındaki temkinlilik halidir. Açık söyleyeyim, ben paşanın zeki, çevik ve darbe konusunda haddini bilenini daha çok sevdim ama bu sevincim kısa sürdü."
KANDİL ÇOK SOĞUKTU
Büyükanıt'a kış aylarında yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan Kandil operasyonunu soran Sırrı Süreyya aldığı yanıt için şunları yazdı:
"Meşhur Kandil seferi olarak başlayıp, Kandil bozgununa dönüşen harekâtı sordum. Ben “üç günde” geri döndünüz dedim. O “Yaklaşık bir hafta sürdüğünü” söyledi. Arayı bulduk, 4-5 günde anlaştık. Gerekçe olarak “çok soğuktu” dedi... Vallaha böyle dedi. Üstelik önündeki su şişesini kaldırarak “aha bu su bile donuyordu” diyerek de kavileştirdi. Ben “iyi ama ‘düşman’ da aynı koşullarda değil miydi?” diye sorduğumda “Onlar mağarada kalıyorlar” gerekçesini dile getirdi.
Halen Kandil’e sefer etmeyi düşünenler varsa diye söylüyorum, ben demedim paşa dedi... Bir ara “Kandil’e sefer olur ama zafer olmaz” diyenler haklı mı yani paşa? diye soracaktım, paşanınErgenekon ’dan yırtıp KCK ’dan içeri düşmesine vesile olmak istemedim."
Yazının tamamı için buraya tıklayın...