BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,68
ALTIN 2.955,99
HABER /  GÜNCEL

Sırrı Süreyya sularını kesecek!

HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sırrı Süreyya Önder, seçimi kazanması halinde TOMA'lara su vermeyeceğini söyledi.

Abone ol
HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Sırrı Süreyya Önder, Gezi Parkı olayları sırasında aldığı yaranın intikamını almaya hazırlanıyor.

Meclis'te iktidar milletvekillerine gömleğini sıyırarak aldığı yarayı gösteren ve polis şiddetini anlatan Önder, belediye başkanı seçilmesi halinde TOMA'lara su vermeyeceğini söyledi. Bu arada Önder programda bir kez daha Sol oylarını bölüyorsunuz eleştirilerine cevap verdi, CHP'ye seçimler öncesinde ittifak teklifi yaptıklarını; ancak korku nedeniyle kabul edilmediğini söyledi.


Sırrı Süreyya Önder, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını cevapladı. 30 Mart seçimlerinde CHP ile ittifak tartışmalarını değerlendiren Önder, seçimler öncesi CHP'nin kapısını çaldıklarını; ancak olumlu cevap alamadıklarını söyledi.

CHP'nin İstanbul'da sürekli oy kaybettiğini de iddia eden Önder, Allah çarşılarına pazar versin diyerek, kendi çalışmalarını yürüteceklerini çekilme gibi bir durumun söz konusu olmadığını anlattı. 

İSTANBUL'DAKİ OLAYLAR

Programda, Berkin Elvan'ın ölümüyle başlayan olayları da değerlendiren Önder, hükümetin sıralı olarak bu konuda büyük sorumluluğunun olduğunu ileri sürdü. İşte Önder'in açıklamalarından bazı satır başları;
 
Daha önce Aileden Sorumlu Bakanı dinledik. Bu aymazlık bu mesafe bu insalıktan çıkma hali buram buram yüzüme çarptı. Böyle bir şey olur mu? O demeç demeç mi? O yayınladığı mesaj mesaj mı? Katili zincirlleme olarak bu hükümet o günün İstanbul'un bütün sıralı amirleri ama birinci sorumlu olarak bu siyasi iktidar katili odur. Annesinin öyle demesine gerek mi var? Hükümet gerekli şeyi gösterecekmiş. Allah'tan korkmazlar. Oğlanı hastaneden çıkarıyorlardı. Sağlık Bakanı işe yeni başlamıştı aradık ne yapıyorsunuz diye, zor işler, hastanede kalmasını temin ettik dedi. Daha başka bir rezalet polisler gidip gelip annesine hakaret ediyorlardı. Bu suçlar hep bir yere yazılan insanlık suçları. Bunlar bir yere uçup gitmez bu kadar acı boşa çekilmiyor bunun bir ahı var. Kimin yanına kalmış ki sizin yanınıza kalacak? Seçim programı dediniz, ben haya ederim belediye konuşmaktan böyle bir günde. İki gün partimiz yas ilan etti ve seçime dönük bütün çalışmalarımızı askıya aldık. Siyaset konuşalım. Bu gaddarlığı bu vandallığı hala olan bitenden hiçbir şey anlamaış olma halini ve bunun hesabının nasıl sorulacağını... Bütün belediyeler onların ya da bizim olsa ne fayda... 
 
"BİZİM BELEDİYELERİMİZDEN TOMA'LARA SU YÜKLENMEYECEK"
 
Şimdi görüntüleri gördük, haber de eksik, İstiklal caddesinden geldik, istiklal gaz altında ama muhtelif yerlerinde. Bu kentin Valisi'ni aramak zorunda kalsın bir vekil basın açıklaması yapılacak diye... Yasal demokratik bir hak ve ortada bir can var. 
 
Belediye ile ilgili bir şey söylenecekse, bir tek şey söyleyeceğim; Bizim belediyelerimizin hiçbirinden bu TOMA'lara su yüklenmeyecek. Gitsin evlerinden, gitsin emniyet müdürünün evinden, gitsin Başbakan'ın bahçesinden doldursunlar. Böyle bir şey olmaz, bu kabul edilemez.
 
"BAŞBAKAN 'DESTAN YAZILDI' DİYECEĞİNE 'SUÇ İŞLENDİ' DİYECEKTİ"
 
Niye Devlet Denetleme Kurulu bugüne kadar bir türlü faaliyete geçirelemedi? Ey Cumhurbaşkanı bu ülkenin yarısı ayakta, diğer geri kalan yarısı gergin. Daha ne zaman bir keramet irsan edeceksiniz? Cumhurbaşkanı'ndan başlamazsak bu devletin kol kola girmiş bir zulüm mekanizmasına dönüştüğünü gösteremeyiz. Başbakan bundan çok mu beri? Destan yazdılar dedin, sen destan yazdılar dersen, destan böyle yazılıyor işte bak. Suç işlenmiştir denilecekti. Ama talimatı veren kim? (Başbakan) Kendisi diyor ki bizzat talimatı o veriyor. Ne yapmış? Evinden ekmek almaya çıkmış. Türkiye siyasetsizleştirildi, bürokratik cesayet eski pozisyonunu aldı, ülkenin 'gladyo'su yerini aldı. 
 
"BEN BELEDİYE BAŞKANI OLSAM ÇEVİK KUVVETİN SUYUNU KESERİM"
 
Siyaset mi yapıyoruz biz şimdi? Kadir Topbaş burada ne anlatacak? Keşke sorsaydınız, "Niye bu TOMA'lara su veriyorsunuz?" Sen bu kentin insanına karşı sorumlu değil misin? Bu kentin doğal kaynağı silah olarak kullanılır mı? Ben belediye başkanı olsam o çevik kuvvetin suyunu keserim. Önüne beton dikerim bu TOMA'ların. Senin yurttaşlarını bak ne hale getiriyorlar. Belediyecilik yalnız inşaat hırsızlığı mı? 

İşte Önder'in CHP'ye yaptıkları ittifak teklifini anlattığı o sözleri;