Her yıl hayvanlarını otlatmak için Şırnak'ın İdil ilçesinden Muş'un yaylalarına gelen göçerler, boş zamanlarında atalarından öğrendikleri oyunları oynayarak unutulmaya yüz tutmuş geleneklerini yaşatıyor.
Abone olHer yıl hayvanlarını otlatmak için Şırnak'ın İdil ilçesinden Muş'un yaylalarına gelen göçerler, boş zamanlarında atalarından öğrendikleri oyunları oynayarak unutulmaya yüz tutmuş geleneklerini yaşatıyor.
Yaylalarda elektrik ve cep telefonu imkanları olmadığı için dış dünya ile irtibatları kesilen göçerler, hayvanların bakımından arta kalan zamanlarda dedelerinden öğrendikleri oyunlarla eğlenceli zaman geçiriyor.
Muş'un Şenyayla bölgesinde konaklayan göçerlerden Abdulselam Ergün, bölgede 15 göçer aileden 60 kişi bulunduğunu, zamanın çoğunu birlikte hayvanlara bakarak geçirdiklerini söyledi.
Boş buldukları zamanlarda erkeklerin bir araya gelerek oynadıkları oyunlarla gönüllerince eğlendiğini belirten Ergün, oyunların, yaylacılara has olduğunu ve şehirlerde çok bilinmediğini aktardı.
En çok "Gog" adını verdikleri oyunu oynadıklarını bildiren Ergün, "Bu oyunları atalarımızdan öğrendik ve yaşatmaya çalışıyoruz. Yaylada elektrik ve telefon şebekesi yok. Biz de boş zamanlarda arkadaşlarımızla bir araya gelerek bu oyunlarla zaman geçiriyoruz. Atalarımızdan gelen geleneği çocuklarımıza da öğretiyoruz. Dedelerimiz de oynadığı için yıllar öncesine dayanan bir gelenek. O zamanlar imkanları olmadığı için yünden yapılan küçük topla oyun oynuyorlarmış." diye konuştu.
Haftanın belirli günlerinde de müsabakalar düzenlediklerini anlatan Ergün, yayladaki erkeklerin bir araya gelerek kendi takımlarını oluşturduğunu ve kazanabilmek için büyük çaba gösterdiklerini ifade etti.
Ergün, göçerliğin zorluklarının yanında böyle güzellikleri de bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Gog oyunu iki takım halinde oynanıyor. Amerika'daki beyzbol oyununa benziyor. Takımlardan biri atılan topa sopa ile vurunca diğer takım oyuncuları topu yakalamaya çalışıyor. Bu sırada topa vuran takımdaki oyuncular da önceden belirlediğimiz alana kadar koşup geliyor. Topu yakalan oyuncular koşanlara vurabilirse kazanıyor, aksi takdirde kaybediyor. Diğer oyunumuz ise koç kavgası. Bu oyunda da ne kadar kişi varsa ikili gruplara ayrılıyor ve karşılıklı olarak kapışıyorlar. Elleriyle bir ayaklarını arkadan tutan oyuncular tek ayak üzerinde rakibini düşürmeye çalışıyor. Kim düşerse ya da ayağını bırakırsa oyunu kaybediyor. Elemelerin sonunda rakiplerini yenen bir kişi oyunu kazanıyor."