Şirket evlililikleri birkaç yıl öncesine kadar cazip konuların başında geliyordu. General Motors, Fiat birlikteliğin bitmesi, otomotiv evliliklerini yeniden gündeme taşıdı.
Abone olDünyada şirket evlilikleri birkaç yıl öncesinin en popüler konularının başında geliyordu; ancak General Motors, Fiat birlikteliğinin bitmesi gündeme ‘Acaba şimdi evlilikleri sorgulama dönemi mi başlıyor?’ sorularını getirdi. Fiat’ın nikahı atıp ‘Oh be kurtulduk!?’ demesi de bu görüşü güçlendiriyor. Şirket evlilikleri 1990’lı yılların sonunda alevlendi, şimdi ‘sorgulama’ dönemini yaşıyor. Son olarak İtalyan Fiat’ın General Motors’la var olan sözleşmesinin bitmesiyle ‘Oh be kurtulduk!?’ açıklamaları yapması artık farklı bir dönemi yaşadığımızı gösteriyor. Fiat yöneticileri 3-4 yıl süren yarı flört döneminin bitmesinden o kadar memnunlar ki ‘Artık yolumuz açık, üzerimizden yük kalktı, rahat adım atacağız.’ şeklinde yorumlar yapıyor. Akdenizli bağımsızlığını ekonomik üstünlüğe tercih eden bir karakterin yorumları gibi algılansa da her şeyin akıl çerçevesinde ele alındığı otomotiv endüstrisinde bu tavrın başka açıklamaları da var. Aslında sadece Fiat için değil dünyada şirket evlilikleri için farklı bir dönemin başladığının da işaretini veriyor. Sadece otomotivde değil dünya ekonomisinde Mercedes’le Chrysler’in birleşmesi sıradışı ve bir o kadar da farklı bir nikah oldu; aynı kültürden şirketlerin evlenmesi neyse ama biri Amerikalı diğeri Avrupalı iki şirket tek çatı altında bir araya geldi. Yaşanan genetik sıkıntılara rağmen Daimler Chrysler birleşmesi birçok şirket açısından iyi bir örnek olarak takip edildi. Amerikalı Ford da bu dönemde Uzakdoğu’dan Kuzey Avrupa’dan birçok markayı bünyesine dahil etti. Renault Nissan evliliği de birçok üniversitede tez konusu olarak ele alındı. Şimdi sıra birlikte yaşamanın getirdiği sorunlarla birlikte evlilikleri sorgulama dönemine geldi. Birkaç yıl önceki furyanın ağır adımlara dönüştüğü ve şirketlerin nikah salonuna eskisi kadar hızlı bir şekilde gitmeyeceği muhakkak. Ancak, birkaç yıl içinde dünyada 5-6 büyük otomotiv şirketinin kalacağına yönelik tezler de bir yandan kendini güçlendiriyor. Yani daha verimli olmak isteyen, krize girip finansal güçlenmeye ihtiyacı olan şirketler için evlilik her zaman iflas karşısında daha avantajlı bir tercih olarak kalmaya devam edecek. İyi ama hangi şartlarda ve nasıl? Hızla büyüyen Çin, Hindistan ve Rusya pazarları ve burada bulunan yerele üreticiler geleceğin şekillenmesinde etkili oluyor. Hemen hemen bütün dev şirketler özellikle Çin pazarında güçlü olabilmek için yerel bir şirketle işbirliği yolunu seçiyor. Bir yanda bu tablo evliliğin kaçınılmaz olduğunu öğütlerken diğer yandan BMW, Honda, Toyota gibi bugüne kadar tek başına yol alabilen büyük üreticilerin var olması ayrı bir model olarak karşımızda duruyor. Bu şekilde ne kadar kalabileceklerini, değişen şartların evliliklere mi; yoksa daha özel birlikteliklere mi yol açacağını zaman gösterecek... Haber: Memduh Taşlıcalı Kaynak: Zaman