AB Komisyonu, Sırbistan'ın adaylık statüsünün Kosova'yla işbirliğine yönelik görüşmelere yeniden başlamasına bağlı olduğunu vurguladı. Ankara'nın ise geçen yıldan bu yana ilerleme sağlamadığı belirtildi.
Abone olAB Komisyonu, 2011 ilerleme raporunda demokratik reformlar ve savaş suçlularının yakalanması gibi gelişmelere bakarak Sırbistan'ın aday ülke statüsüne taşınmasını tavsiye etti.
Açıklamayı Brüksel'de Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle yaptı.
Ancak Komisyon, Sırbistan'ın adaylık statüsünün Kosova'yla işbirliğine yönelik görüşmelere yeniden başlamasına bağlı olduğu vurgulandı.
Belgrad ile Priştine arasındaki müzakereler Eylül ayında sonuçsuz kalmıştı.
Karadağ'ın da AB ile üyelik müzakerelerine başlayabileceği kararı çıktı.
Öte yandan komisyon, Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin daha fazla hazırlık yapması gerektiğine işaret etti.
Komisyon, AB'yi Türkiye'yle müzakerelere devam etmeye çağırırken geçen yıldan bu yana ilerleme sağlanmadığını belirtti, ayrıca Ankara ile Kıbrıs arasındaki gerginliklerden kaygı duyulduğunu dile getirdi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, raporun açıklanması ardından Türkiye'nin temel amacının AB'ye tam üyelik olduğunu, başka bir seçeneğin düşünülemeyeceğini söyledi.
Raporda AB Komisyonu Türkiye'nin, sivillerin ordu üzerindeki kontrolü ve yargı reformu konusunda olumlu adımlar attığını, ancak ifade ve basın özgürlüğü konusundaki sıkıntıların sürdüğünü belirtti.
Gazetecilerin hapse atılmasının ve Ergenekon soruşturması kapsamında yayımlanmamış bir kitap taslağına el konulmasının endişeleri güçlendirdiği savunulan raporda, Türkiye'nin ifade ve basın özgürlüğünde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla uyum sağlayabilmek için yasal düzenlemeler yapması gerektiği vurgulandı.
Bağış bu konuda da yargı mensuplarından aldıkları bilgi çerçevesinde Türkiye'de gazetecilik mesleğinden dolayı tutuklanan, hapse atılan tek bir gazetecinin dahi olmadığını bildirdi.
Yargı reformu
Raporda Ergenekon davası ve darbe planlarına yönelik diğer soruşturmaların ''Türkiye açısından demokrasiye karşı işlendiği iddia edilen suçlara ışık tutmak ve hukukun üstünlüğüyle demokratik kurumların uygun işleyişine güveni artırmak için fırsat kalmaya devam ettiği'' kaydedildi.
Bununla birlikte raporda sözkonusu soruşturmaların yürütülmesiyle ilgili endişelerin bulunduğu, savunma hakkının riske edildiği, savcıların ve mahkemelerin kamuoyunu bilgilendirme mekanizmalarına sahip olmadığı gibi sorunlar nedeniyle kamoyunda süren davaların meşruiyetiyle ilgili endişelere neden olduğu dile getirildi.
AB ilerleme raporunda ayrıca, medya kuruluşlarına birçok kez yüksek para cezası uygulanması eleştirildi.
Raporda YAŞ kararlarının yargı denetimine yeterince açık olmadığı eleştirisi getirildi, Adalet Bakanlığı'nın HSYK üzerindeki etkisinin ise azaldığı kaydedildi.
AB Komisyonu'nca hazırlanan raporda ayrıca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülkedeki belirgin kutuplaşma atmosferinde ''uzlaştırıcı rolünü sürdürmesi'' nedeniyle övgü aldı.
Raporda Abdullah Gül'ün Türkiye'nin gündemindeki bazı kilit meseleleri ''yapıcı açıklamalar ve müdahalelerde çözdüğü'' kayda geçirildi.
AB, ilişkileri tamir etmek için vize, Gümrük Birliği, terörle mücadele, yoğunlaştırılmış siyasi diyalog ve enerji alanlarında işbirliğinin ilerletilmesini önerdi.