Başbakan Erdoğan'ın heykel tepkisine hak veren profesör Atatürk heykelleriyle ilgili de tartışma yaratacak değerlendirmeler yaptı.
Abone olKars’taki İnsanlık Anıtı heykeline yönelik Başbakan Erdoğan’ın “ucube” sözleriyle başlayan tartışma akademi dünyasına da taşındı. İslam ve İslami partiler üzerine araştırmalarıyla tanınan, ODTÜ Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Yasin Ceylan Başbakan’ın heykel tepkisini haklı buldu.
“Türkiye'deki heykelerin çoğu sanat kalitesinden yoksun” diyen Ceylan çok tartışılacak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bırakın Kars'taki heykeli, Atatürk heykellerinin birçoğunda sanat kalitesi yok. Her köşede Atatürk heykeli olması da zater garip bir durum. Medeni ülkelerde büyük insanların birkaç heykelini görürsünüz. Bu ne sanata ne de Atatürkçülüğe bir hizmettir. Atatürk heykellerinin azaltılması gerekiyor” dedi.
Akşam gazetesine konuşan Ceylan’ın sözlerinden öne çıkan başlıklar şöyle
AKP İSLAMİ BİR PARTİ: AKP, milli görüş felsefesini güden bir parti. AB değerlerine bağlılıkları da inanç özgürlüğü noktasında. Ancak bunun dışındaki özgürlüklere pek sıcak bakmıyorlar. Özgürlük deyince akıllarına gelen sadece başörtüsü. Başka özgürlük yok onlar için. Dolayısıyla AKP kesinlikle İslami bir parti. Partidekilerin yaşam biçimleri, dine bağlılıkları da bunu açıkça gösteriyor zaten. AKP, ilk olarak uygun ortamı hazırladı. Yargı ve ordunun etkisini azalttıktan sonra daha özgürce konuşmaya ve pek çok konuya müdahale etmeye başladı. Mesela üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasını akademisyenler olarak biz istiyoruz. Bir öğrenci giyimi sebebiyle ders dinlemekten alıkonulmamalı. Ancak başörtüsü özgürlüğünün ilköğretime kadar sıçraması İslamlaşma programının belirtisi.
İÇKİ TARTIŞMASI TACİZ: Bu baskıdan öte bir taciz. Özgürlüklere bu şekilde müdahale edilmemeli! Eğer bunu yaparlarsa meşruiyetlerini kaybederler. Demokratik olmaktan uzaklaşırlar. Yaptıkları açıklamalarla kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyorlar ama herkes niyetlerinin ne olduğunu biliyor. Niyetleri de İslami yaşam tabi” ki. Türkiye'de İslamlaşma da, güçleri yettiği yere kadar gidecek. Dindarlarda bile bir şeriat korkusu var bugün. Türkiye, bu korkunun içini dolduracak bir noktaya gelmez sanmam ama sınırlarda yaşanabilir.
ERDOĞAN PEHLEVİ GİBİ: İnsan çok beğenildiği, kitleler tarafından alkışlandığı zaman 'ben ne desem doğrudur' gibi bir halet-i ruhiye'ye kapılabilir. İran Şahı Rıza Pehlevi, Roma İmparatoru Sezar da böyleydi. Daha sonra başarılı bu devlet adamlarının nasıl tehlikeli olabildiklerini gördük. Tarih bu tür örneklerle dolu. Şimdi Başbakan Erdoğan da aynı ruh halini yansıtıyor. Bu başta Başbakan'ın kendisi ve partisi için olduğu kadar, ülke için de çok tehlikeli bir durum...
ATATÜRK'ÜN HEYKELLERİ AZALTILMALI: Başbakan Erdoğan'ı 'Ucube heykel' konusunda haklı buluyorum. Türkiye'deki heykelerin çoğu sanat kalitesinden yoksun. Bırakın Kars'taki heykeli, Atatürk heykellerinin birçoğunda sanat kalitesi yok. Her köşede Atatürk heykeli olması da zater garip bir durum. Medeni ülkelerde büyük insanların birkaç heykelini görürsünüz. Bu ne sanata ne de Atatürkçülüğe bir hizmettir. Atatürk heykellerinin azaltılması gerekiyor. Ankara, İstanbul gibi şehirlerde olsun ama Türkiye'nin her şehrinde hatta her köyünde olması doğru değil. Bu Atatürk hakkındaki düşüncelerimizi de olumsuz etkiler. Sevdiğimiz insanların resmini her yere koymayız ki! Bunu bir de Türkmenistan'da gördüm. Eski lider Türkmenbaşı Saparmurat Niyazov'un her köşede yazıları, resimleri vardı. Kaldığım otelde bile büstü vardı. İngiltere'nin, Amerika'nın, Almanya'nın kahramanları, ülkelerini kurtaran liderleri yok mu sanki? Tabii ki var. Madem medeni ülkeleri ölçüt olarak alıyoruz, baksınlar bakalım saydığım bu ülkelerde devlet büyüklerinin kaç tane heykeli var. Ölçütümüz Türkmenistan olmamalı.