Sinop'ta cezaevinde bulundu! Görünce şaşkına döndüler
SİNOP Tarihi Cezaevi ve Müzesi'nde devam eden restorasyon çalışmaları sırasında cezaevi duvarlarında, Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen 2 kitabe ortaya çıktı.
'Güneş, kum, deniz' üçlemesi ve doğal güzellikleri ile 'Karadeniz’in Bodrum’u' olarak adlandırılan Sinop, tarihi kaleleri ve cezaeviyle de dikkat çekiyor. 4 bin yıl önce inşa edilen kale surlarının arasında yer alan ve 1887-1999 yıllarında hapishane olarak kullanılan, 2000 yılında ise müzeye çevrilerek ziyarete açılan Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi'nde, restorasyon çalışmaları devam ediyor.
2008 yılında Avrupa Birliği'ne sunulan ‘Sinop Tarihi Cezaevi Restorasyon Projesi’nin 2012 yılında onaylanmasıyla birlikte 21 Mayıs 2020 tarihi itibariyle 5 milyon euroluk bir hibe ile yüklenici firma çalışmalara başladı. Proje kapsamında cezaevi içerisinde bulunan ve daha sonraki yıllarda yapılan betonarme binaların da yıkımı sürüyor. Tarihi cezaevi surlarının açılması için yapılan yıkım çalışmaları sırasında cezaevi duvarlarında Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen 2 kitabe ortaya çıktı.
Bizlere bırakılmış miras: Tarihi surlarının açılması için yıkılan binaların arkasında Roma kitabelerinin çıktığını belirten Kültür ve Turizm İl Müdürü Hikmet Tosun, "Burası iş yurtlarıydı, cezaevinin çalışma yurtları. Asıl cezaevi, iç kalenin arkasıdır. Bu surun önündeki kültür mirası olmayan binaları yıkıyoruz ve bu kalenin tarihini ortaya çıkartıyoruz. Henüz bir dükkan yıktık, 5 dükkan daha yıkacağız, surun önündeki bütün engelleri ortadan kaldıracağız. Mesela jandarma nöbet kulübesi var, o cezaeviyle ilgili olduğu için onu yıkmıyoruz. Bu yıkım esnasında gördük ki Selçuklu, 1214 yılında iç kale duvarını yaparken Roma kitabelerini duvara yerleştirmiş. Buradaki anlayışın çok yüksek bir medeniyet anlayışı olduğunu, aynı zamanda gelecek kuşaklara Sinop tarihinin ve dünya tarihinin aydınlatılması bakımından bize bir miras olduğunu görmekteyiz” diye konuştu.
Sinop tarihinin aydınlatılmasını sağlıyoruz: Tarihi Sinop Cezaevi’nin faal olduğu günlerde bir sanayi gibi faaliyetler yapıldığını anlatan Tosun, şimdiki yıkılan binaların ihtiyaç için surların önüne inşa edildiğini ifade etti. Tosun, "Bu binalarda iş yurtları vardı. Halı dokuma atölyesi, dokuma tezgâhları, terzihaneler, kundura haneler, cilt atölyeleri gibi birçok iş yurdu vardı. Şehirden gelen insanlar da buradaydı, cezaevindeki ustalar da burada çalışıyordu. Dolayısıyla bu binalar o zaman yapılmış. Cezaevi dediğimiz bu koridoru, özgürlük yolu olarak açıyoruz. Bu duvarlar da ortaya çıkarak, hem dünya tarihinin hem de Sinop tarihinin aydınlatılmasını sağlıyoruz” dedi.