Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi'ne başvuran kadınların sayıları her geçen gün artıyor.
Abone olAntalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi'ne yapılan başvurular, kadınların aile içinde uğradığı şiddetin sınır tanımadığını ortaya koydu.
Turizmin başkenti Antalya'da Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi'ne başvuran kadınların sayıları, eğitim seviyeleri, yaşları her yıl değişe de, değişmeyen tek gerçek kadına uygulanan şiddet biçimleri. 17 Ekim 2000 tarihinde hizmete giren ve şiddete uğrayan kadınlara hukuki, ekonomik ve psikolojik destek sağlayan merkeze bugüne kadar 450 kadın başvurdu.
Merkeze başvuran kadınlar arasında ilk sırayı, evli kadınlar alıyor. Kocası tarafından şiddete uğrayan kadınlar en çok evlilik içi tecavüz ve hoyrat ilişkiye maruz kalıyor. Ölüm tehdidi, bıçakla yaralama, dayak, kadının haberi olmadığı halde eve haciz gelmesi, içki parası isteme, süslü ve açık giysilerle kocanın erkek arkadaşına hizmete zorlanması kadının uğradığı şiddet biçimleri arasında bulunuyor.
Boşanmış kadın ise eski kocasının şiddetine maruz kalıyor. Şiddet şekilleri arasında velayet kadında olduğu halde kocanın çocukları kaçırması, kadının boşandığı halde kayınvalidesiyle oturmaya zorlanması, nafakanın ödenmemesi sonucu ekonomik sıkıntıya düşen kadının yanından çocukların alınması, yeniden evlenmeye zorlanmak, eski kocanın ev arkadaşı olarak aynı evde yaşamak istemesi bulunuyor.
Kadının uğradığı şiddet biçimleri arasında cinsel şiddet dikkat çekiyor. Eşi, boşandığı kocası ya da birlikte yaşadığı erkek tarafından şiddete uğrayan kadınlar evlilik içi tecavüz, hoyrat ilişki, üstüne kuma getirilmesi, erkeğin başka bir kadınla yaşadığı ilişkiyi anlatması, bir başka kadına ev açılması, kadının ailesindeki bir başka kadınla ilişki kurulması, çocukların önünde cinsel ilişkiye zorlanmak, farklı cinsel ilişkiler teklif edilmesi, erkeğin aynı eve bir başka kadın getirmesi, çocuklara cinsel tacizle tehdit, tecavüz edildikten sonra evliliğe zorlanmak, 'boşanırsan kardeşine tecavüz ederim' tehdidi, kadının ilk evliliğinden olan kızına cinsel taciz gibi fiziksel ve psikolojik şiddet biçimlerine maruz kalıyor.
Merkezde gönüllü olarak çalışan Serap Yılmaz, başvuran kadınlara hukuki anlamda yardım yapan 15 gönüllü avukat bulunduğunu belirterek, "Ancak yıllardır gündeme getirdiğimiz part-time çalışacak bir gönüllü psikolog ve sosyal hizmetler uzmanımız hala yok" dedi. Bu konuda ilgili kurumlarla görüşmelerin devam ettiğini ifade eden Yılmaz, merkeze başvuran kadınlar arasında psikolojik desteğe ihtiyacı olanlar için Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile ortak çalışma yaptıklarını söyledi. Merkezin hukuki ve psikolojik yardım dışında barınma konusunda da şiddet gören kadınlara yardım ettiğini kaydeden Yılmaz, "Sığınma gerektiğinde ise şiddete uğrayan kadın Sosyal Hizmetler Konuk Evi'nde 3 ay kalabiliyor" diye konuştu.