BIST 10.648
DOLAR 32,75
EURO 35,09
ALTIN 2.450,33
HABER /  GÜNCEL

Sinemanın değişen 'çizgi'si

Teknoloji ve sanatı birleştirerek sinemanın içinde kaynaştıran animasyon filmler, kısa sürede dev adımlar atarak sinema sektörünün hatırı sayılır bir köşesinde yer aldı.

Abone ol

Sinemanın Değişen "Çizgi"si Teknoloji ve sanatı birleştirerek sinemanın içinde kaynaştıran animasyon filmler, kısa sürede dev adımlar atarak sinema sektörünün hatırı sayılır bir köşesinde yerini almış durumdalar. Hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan bu filmler, son yıllarda yakaladığı büyük gişe hasılatlarıyla da hem sinema şirketlerinin iştahını kabartıyor hem de sinemaseverlere alternatif bir sinema keyfi yaşatıyorlar. Yıllardan beri hayatımızı renklendiren animasyonlar ,1930-40'lı yıllarda Walt Disney'in kendi çizgi filmlerini, çocuklara yönelik sinema filmi yapmak istemesi sonucu uzun metrajlı filmlere dönüştü. Ancak Disney, o yıllarda filmlerde ırkçılık propagandası yapıyor gerekçesiyle birçok kesim tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. Animasyonların ciddi anlamda gelişmesi 90'lı yıllardan sonra oldu. Pixar gibi sadece animasyon filmler yapan şirketlerin kurulmasıyla birlikte yeni çizim teknikleri ve 3 boyutlu efektler kullanılmaya başlandı. Daha sonra Dreamworks, 20th Century Fox gibi diğer yapım şirketleri de animasyon dünyasına adım attı. Böylece gerçekçi senaryolar ve karakterlerin oluşması sağlandı. Öte yandan Japon animelerin de bu pazara ciddi bir biçimde girmesiyle ortaya çıkan rekabet, bir yılda onlarca animasyon filmin yapılmasına ve bu filmlerin geniş bir kesim tarafından izlenmesine olanak tanıdı. Tüm bu gelişmeler sonunda animasyon filmler, büyük hasılatlar yaparak sinema sektörü içerisinde önemli bir yere geldiler. ANİMASYONDA ABD VE JAPONYA REKABETİ Amerikan ve Japon sinemalarının ard arda çektiği animasyon filmler arasında Aslan Kral(Lion King) önemli bir yere sahip. Walt Disney tarafından 1994 yılında yapılan film, çocuklara yönelik olmasından dolayı dar bir kesime hitap etmesine karşın getirdiği yenilikler açısından animasyon tarihine önemli katkılar yaptı. Bu filmin ardından, 1995 yılında Pixar tarafından yapılan Oyuncak Hikayesi (Toy Story) ise bize, animasyon sinemanın ileride geleceği yer hakkında önemli ipuçları verdi. 2001 yapımı Sevimli Canavarlar (Monsters Inc.), 2002 yapımı Buz Çağı (Ice Age) ve 2003 yapımı Kayıp Balık Nemo (Finding Nemo) bu süreci takip eden diğer önemli filmler arasında yer aldı. Bunlara karşılık olarak Japon sineması da boş durmadı ve 'manga' adı verilen japon çizgi romanlarını filmleştirerek uzun metrajlı 'anime'ler yaptı. İlk renkli anime sinema filmi olan 1958 yapımı The White Snake Enchantress'ın birçok uluslararası festivalde ödüller kazanmasının ardından dünya çapında söz sahibi olmaya başlayan anime'ler, Amerikan animasyon sinemasınının pazar içerisinde tek başına olmadığını gösterdi. Özellikle Matrix üçlemesinin öncesini anlatan 'Animatrix'ler tüm dünyada filmin kendisi kadar ilgi gördü. Geçtiğimiz hafta ülkemizde de vizyona giren Ruhların kaçışı (Sprited Away) ve yakında vizyona girecek olan Shrek2, iki farklı kültürün animasyon dünyasında katettikleri yolun son örneklerini oluşturuyor. 2001 yılında ilkini seyrettiğimiz Shrek, büyük bir beğeni toplayınca Dreamworks tarafından yeniden yapıldı. SHREK VE RUHLARIN KAÇIŞI KARŞI KARŞIYA 70 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen bu ikinci film, beklentileri karşılıksız bırakmadı ve ABD'de gösterime girdiği ilk ayında yaklaşık 375 milyon dolarlık bir hasılat başarısı yakaladı. Gişedeki zaferini izleyici sayısında da yineleyen Shrek2, ilk hafta sıralamasında Yüzüklerin Efendisi, Troy ve Van Helsing gibi filmleri arkasında bıraktı. Japon animasyon sinemasının efsane ismi Hayoa Miyazaki'ye ait 2002 yapımı Ruhların Kaçışı isimli film ise birçok eleştirmen tarafından 'animasyonda başyapıt' olarak değerlendirildi. 2003 En İyi Animasyon Oscar Ödülü'nü ve 2002 Uluslararası Berlin Film Festivali'nin büyük ödülü Altın Ayı'yı kazanan film, henüz Amerika'da gösterime girmeden yaklaşık 200 milyon dolarlık bir hasılat yaptı.Prenses Mononoke filminden sonra sinema kariyerine son veren Miyazaki'ye bu kararını değiştirten Ruhların kaçışı, gişe başarısının yanı sıra Japon animelerine de birçok yenilik kazandırdı. Kaynak : Birgün

ani