Uzmanlar, ailelere çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda bazı uyarı ve önerilerde bulunuyor
Abone ol Sınav stresini yenmenin formülleri!ÖSS sınavı için tüm hazırlıklar tamamlandı. Uzmanlar, sınav maratonu öncesi ve sonrasındaki bekleyiş sürecinde öğrencilerin fazla stres yapmadan rahat olmasını istiyor: Az stres faydalıdır öğrenmeyi artırır
Geri sayım başladı ve öğrenciler şu sıralarda ÖSS için yıl boyunca aldıkları bilgileri son kez gözden geçiriyor. İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sınav öncesi öğrencilerin üzerinde büyük bir yük oluştuğunu ve beklentilerinin yükseldiğini açıkladı. Bu gerilim içindeki gençlerin çoğu zaman karamsarlığa düşüp, ümitsizlik duygularının geliştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, sınavda başarısız olanların genellikle sınav öncesi mücadeleyi bırakıp yenilgiyi kabul edenler olduğunu söyledi. Yapılan araştırmaların sınav öncesi kaygı düzeyinin, ameliyat öncesi kaygı düzeyinden bile yüksek çıktığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, özellikle kızların erkeklerden daha yoğun olarak bu kaygıyı yaşadığını; bunun da okumak için verilen şansın az olmasından kaynaklandığını dile getirdi. Eğer çocuğunuz 'Yemek yiyemiyorum, uykularım kaçıyor, hayattan zevk alamaz oldum, başaramazsam ölsem daha iyi, kazanamazsam mahvolurum' gibi ifadeleri sık sık kullanmaya başladıysa; sınav geriliminin hat safhaya ulaşmıştır. Prof. Dr. Tarhan, "Pek çok zeki genç bu nedenle başarılı olamamaktadır. Sınav öncesi olumlu düşünce gücünü kullanmayı başarabilen genç ise zorluğu aşmayı başarabilmektedir" dedi.
BAŞARININ AĞIR BASKISI
"Sınav kişiliğin değerlendirilmesi değil" diyen Prof. Tarhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Öğrencinin bilgi ve çalışmasının değerlendirilmesi olan ÖSS'de, başarısız olunabileceği düşüncesi başaramamak korkusuna dönüşür. Başaramama korkusu, kaygı düzeyini yükseltir. Kaygı düzeyinin yükselmesi beyinde stres hormonları salgılatır. Stres hormonları öğrenme yeteneğini düşürür. Böyle bir kısır döngü ile başarısızlık ihtimali yüksektir." Çözümün başarıya verilen anlamda yattığının altını çizen Prof. Dr. Tarhan, öğrencilere şu tavsiyede bulundu: "Başarırsam hayatımın önemli bir dönüm noktasını aşacağım. Başarısız olmam aptal, beceriksiz bir insan olduğumu göstermez diye düşünün."
BELİRSİZLİK BAŞARISIZLIĞI TETİKLER
Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi Ergen Psikoloğu Orhan Gümüşel ise sorunun temelinde kişinin hissettiği özgüven düşmesi, gittikçe yoğunlaşan işe yaramama duygusu, öğrenilmiş başarısızlık ve kişiden beklentilerin zorlamaları olduğunu söyledi.
Ailelere pratik öneriler
Uzmanlar, ailelere çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda bazı uyarı ve önerilerde bulunuyor
* Sınavı yaşama değil, sınavla yaşamak ilkesine uygun hareket etmek yani tek odağın sınav olmaması.
* Değer verildiği ve sevildiği mesajını tutarlı ve sürekli bir şekilde abartmadan vermek ve sevgiyi saklamamak.
* Her türlü kıyaslamadan kaçınmak.
* Hatayı öne çıkaran negatif disiplin anlayışından, çözüme odaklanan pozitif disiplin anlayışına geçmek.
* Sonuç endeksli değil, süreç odaklı ve yapıcı eleştiri sistemi geliştirmek. Eleştiride kişiliği zedeleyici unsurları bulundurmamak.
* Anne-baba tutumlarında ve kuralların uygulanmasında eşgüdüm.
* Özerkliğine müdahale etmeden, özel hayatını rahatça paylaşabileceği koşulları sağlamak.
* Aile ile ilgili karar alma ve uygulama mekanizmasına katılımını sağlamak, kontrolcü, baskıcı ya da aşırı özgürlükçü tutumlardan uzak durmak.
* Sürekli doğruyu göstermeye çalışan ve bu yönde müdahale eden ebeveyn olmak yerine, rehber ve model olmayı tercih etmek.
* Hata yapmasına şans tanımak, hatalarının sonucunda bedel ödemesine imkan bırakmak, güven ve cesaret vermek.
Altın öğütler
* Sınav başarısı birinci amacınız olmalı, tek amacınız olmamalı.
* Düşünceler endişeleri ve geriliminizi artırıyorsa; öğrenme yeteneğinizi azaltacaktır.
* Zihninizdeki endişe ve korkuları rafa koyun, sınav sonrası düşünün.
* Kazanamamak dünyanın sonu değildir. Kesinlikle başka bir çıkış yolu vardır.
* Stres var, panik yok.
* Şimdi çalışma zamanı.
* Geçmişteki başarılarınızı düşünün.
* Öğrenemediklerinizi değil, öğrendiklerinizi düşünün.
* Az stres faydalıdır, öğrenmeyi artırır.
* 'Başarmam gerekir' değil, 'Başaracak gücüm var' demelisiniz.
Strese Karşı...
1. Doğru hedef ve planlama stratejileri.
2. Stresi yönetmek.
3. Sınav+Stres+Kaygı üçlemi ve çözüm önerileri.
4. Olumsuz senaryoyu olumluya çevirme.
5. Verimli öğrenme ve çalışma koşulları.
6. Rahatlama teknikleri; nefes egzersizleri ve otorelax teknikleri.
7. Psikiyatrik tedavi: Kombine tedavi anlayışı.
Sınav kaygısı ve sonuçları
1. Performans kaygısı ve başarı korkusunun gelişmesi
2. Kırılma dönemleri ve nedenleri
3. Depresyon, uyku ve yeme bozulmaları
5. Somatizasyon
6. Tikler ve diğer dürtü kontrol sorunları
7. Obsesif-kompulsif bozukluklar
Sakin olun, kaygılanmaya gerek yok!
Sınav kaygısının duygusal, zihinsel ve davranışsal belirtileri olur. Yanılgıya kapılmamak için rahat olun
Başarısızlığa yol açan nedenlerin geniş bir yelpazeye yayıldığının altını çizen Orhan Gümüşel, şunları söyledi:
Sınav kaygısının duygusal belirtileri
Kaygının duygusal belirtilerini yaşayan bir kişi sosyal yargılamalarında ve sentez gücünde handikaplar yaşar. Yaşadığı kaygı nedeniyle bu yaşantı üzerine yoğunlaşan kişi, çevresini ve bu çevrede olanları yaşananlara sanki bir perdenin arkasından bakıyor gibi flu bir şekilde görür ve değerlendirmelerinde yanılgıya düşebilir. Yanlış anlamalar ve bu anlamalara dayanarak yapılan hatalı yorumlar, alınganlık, eleştiriye kapalı olma ya da çok fazla eleştirme, olaylara ve kişilere negativist ve güvensiz yaklaşma, çabuk sinirlenme, tutarsız tepkiler ve söylemler, kişiselleştirme ve sorun odaklı davranma eğilimi gibi...
Zihinsel belirtileri
Kaygının zihinsel belirtileri özellikle öğrenmenin kitlenmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Kaygı ile beyinde artan stres salgıları beyin biyokimyasında normal işleyişten farklılaşmaya neden olur ki bu şu anlama gelir beyin öğrenmek için yani algılama, anlama ve kaydetme ile ilgili kullanacağı enerjiyi kaygının dindirilmesinde harcayabilir. Böyle olduğu bir durumda, kişi adaptasyon sorunları, dikkatini toplayamama, konsantrasyon bozulmaları gibi sorunlar yaşar ve ardışık bir yaşantı olan öğrenme sağlıklı oluşamaz.
Davranışsal belirtileri
Sıkıntılı, tedirgin, oturduğu yerde hareketli, elini kolunu koyacak yer bulamaz halde olan, sık sık parmaklarını çıtlatan, konuşurken vücudunun bir parçası ile ya da devamlı giysileri ile oynayan birisi 'kaygı yaşıyor' demektir. Karar alma ve uygulama becerilerinde zayıflama, tutarsız mesajlar verme, pasif-agresif savunma yapılanmaları gibi kişinin performansını ve uyumunu engelleyici davranış biçimleri gelişir.
Kaynak: Sabah