Sinan Aygün, bor madeninin devlet tekelinden çıkarılmasıyla ülkenin geleceğine ipotek konacağını söyledi.
Abone olAnkara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Maden Kanun Tasarısı'nda yapılan değişiklikle, bor madeninin devlet tekelinden çıkartılmasının Türkiye'nin geleceğine ipotek konması anlamına geldiğini kaydederek, ''Türkiye'nin kurtuluşunu sağlayacak kadar önemli bir madenin devlet tekelinden çıkartılması vatana ihanettir'' dedi. Aygün yaptığı yazılı açıklamada, 3213 sayılı Maden Kanunu Tasarısı'nın özel sektöre bor arama ve işletme serbestisi tanıdığına dikkat çekerek, Türkiye'deki özellikle bor madeninin bulunduğu ve bulanacağı tahmin edilen bölgelere de yabancı firmaların maden arama ruhsatı aldıklarını kaydetti. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte bu bölgelerde bor madeni bulacak yabancı firmaların madeni işleteceğini kaydeden Aygün, bor madeninin Eti Holding dışında özel sektör tarafından işletilmesi ve satılmasının satış fiyatlarında ve ihracat gelirlerinde düşüşlere yol açacağını bildirdi. Türkiye'nin yılda ortalama 250 milyon dolarlık bor ihracatı gerçekleştirdiğini ve bunun toplam maden ihracat gelirlerinin yüzde 50'sini oluşturduğunu hatırlatan Aygün, şunları kaydetti: ''Dünya bor pazarı 1.5 milyar dolardır. Bu rakamın çok yakın bir gelecekte 10 milyar doları geçeceği hesaplanmaktadır. Bugünkü üretim hızıyla 60 yıl sonra Türkiye dışında başka hiçbir ülkede bor madeninin kalmayacağı bilinmektedir. Bor madeninin devlet tekelinden çıkartılması ulus ötesi firmalara peşkeş çekilmesi anlamına gelir. Dünya bor rezervinin yüzde 63'ünün Türkiye'de bulunmasına karşın, bor üretiminde Türkiye'nin payı yüzde 31'dir. Dünyada tekel pozisyonunda olan Rio Tinto şirketinin kolu US Borax'ın payı ise yüzde 37'dir. 250'yi aşkın alanda kullanılan borun 1.2 milyar dolarlık rafine ürün pazarında Eti Holding'in aldığı pay yüzde 21'e gerilemiştir. Borda devlet tekelinin kaldırılması ve bu madenin özelleştirmek istenmesi, hem bu payın daha da gerilemesi, hem de US Borax ve yerli uzantılarının madenlerimize el koyması sonucunu doğurmaktadır. 21. yüzyılın petrolü olacak bor madenlerinin peşkeş çekilmesi, Türkiye ekonomisine büyük bir darbe vurulmasıdır. Bu durumda Bor Enstitüsü kurulmasının da bir anlamı kalmayacaktır. Maden Yasa Tasarısı'nın bu haliyle geçmesine vatanını seven herkesin karşı çıkması gerekir. Bor madenini özelleştiren vebal altında kalır. Maden Tasarısı yeniden ele alınarak, bor madenindeki devlet tekeli korunmalıdır.''