BIST 9.528
DOLAR 34,55
EURO 35,98
ALTIN 2.990,96
HABER /  EKONOMİ

Şimşek yumuşak inişi anlattı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonomide belirsizlikler sürerken Türkiye'nin yumuşak inişi nasıl gerçekleştirdiğini anlattı.

Abone ol

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonomide belirsizlikler sürerken Türkiye ekonomisinde yumuşak iniş sürecinin başarıyla devam ettiğini söyledi.

Şimşek, yumuşak iniş olarak adlandırılan bu sürecin, büyüme kompozisyonunun iç ve dış talep arasında dengelenmesi, cari açığın daralması ve enflasyonist baskıların azalması olarak geliştiğini kaydetti.

2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başladı. Maliye Bakanı Şimşek, burada yaptığı sunumunda, kriz sonrası dönemde Türkiye ekonomisi güçlü bir büyüme süreci yaşadığını belirtti. 2010-2011 yıllarında ortalama yüzde 8,8 büyüyen Türkiye ekonomisinin global büyüme liginde üst sıralarda yer aldığını aktaran Şimşek, "Ancak kriz sonrası dönemde büyümenin motoru olan iç talep yüzde 10,3 ile normalin oldukça üzerinde büyümüştür. Yurtiçi tasarruflarımızın yetersiz oluşu ve dış finansmana erişimin kolaylaşması da cari açığı çok yüksek seviyelere çıkarmıştır." diye konuştu.

Maliye Bakanı, küresel krizin toparlanma sürecinde Türkiye ekonomisi için temel risklerin; Euro bölgesinde devam eden borç sarmalı, ABD'deki mali dengesizlikler ve gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin sert şekilde yavaşlaması olduğunu ifade etti. Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel kriz sonrası kırılgan bir yapıda devam eden toparlanma sürecinin 2018 yılına kadar süreceği tahmininde bulunmuştu. Bu noktaya dikkat çeken Şimşek, Euro Bölgesi'nde yaşananlar yüzünden bu yüzden pek çok ülkenin büyüme tahminlerini aşağıya çektiğini söyledi.

Küresel finansal krizin başlangıcından bu yana yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisinde istikrarın hala sağlanamadığını, gelişmiş ekonomilerde zayıf büyüme ve yüksek işsizlik ortamı sürerken, Euro Bölgesi kamu borç krizinin bir güven bunalımına dönüştüğünü söyledi. Gelişmiş ülkelerin yaşadığı bu sorunların küresel görünümü olumsuz yönde etkilediğini anlatan Şimşek, bu nedenle birçok ülke ve uluslararası kuruluşların büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiğini bildirdi. Küresel büyümenin 2012 ve 2013 yıllarında yüzde 3,3 ve yüzde 3,6 olmasının tahmin edildiğini aktaran Şimşek, bu oranların kriz öncesi küresel ekonomide görülen yüzde 5-5,5'lik büyüme oranlarının oldukça altında olduğunu ifade etti.

Bakan Şimşek, büyük buhran sonrası küresel ekonominin kriz öncesi seviyeyi yakalaması yaklaşık 7 yıl aldığına dikkat çekerek, "IMF, küresel kriz sonrası kırılgan bir yapıda devam eden toparlanma sürecinin 2018 yılına kadar süreceğini tahmin etmekte. Bu çerçevede, Türkiye ekonomisini de çok yakından ilgilendiren küresel ekonominin önündeki temel riskleri; Euro Bölgesi'nde devam eden borç sarmalı ve güven sorunu, ABD'deki mali belirsizlikler, gelişmekte olan ülkelerde büyümenin sert biçimde yavaşlaması, jeopolitik risklere bağlı olarak yüksek seyreden emtia fiyatları şeklinde özetleyebiliriz." dedi.

BÜYÜME ORANINDA SAPMA YOK

Cari açığı kontrol altına almak için geçen yıl ekonomi yönetimi olarak bazı önemli adımlar attıklarını aktaran Şimşek, bu çerçevede, Merkez Bankası'nın para politikasını sıkılaştırdığını, ithalatın artış hızını sınırlayan bazı vergisel önlemler alındığını, BDDK'nın da makro-ihtiyati uygulamalarla bu sürece destek verdiğini dile getirdi. Şimşek, alınan bu tedbirler neticesinde ekonominin 2011'in ikinci yarısından itibaren kontrollü bir yavaşlama sürecine girdiğini, bu süreçte iç talep yavaşlarken dış talep büyümenin kaynağı haline geldiğini söyledi.

Maliye Bakanı Şimşek, bu gelişmelere paralel olarak, 2012 yılında ekonominin yüzde 3,2 oranında büyümesini öngörüldüğünü bildirdi. Büyüme oran geçen yıl Orta Vadeli Programda (OVP) öngörülen yüzde 4'ün 0,8 puan altında olduğuna işaret eden Şimşek, yaşanan küresel yavaşlama dikkate alındığında bu farkın büyük bir sapma olmadığını ifade etti. Türkiye'nin, cari açık gibi önemli bir ekonomik sorunu krize dönüştürmeden yönettiğini dile getiren Bakan Şimşek, yüksek seviyelere çıkan cari açığı, uygulanan doğru makro ekonomik politikalarla kontrol altına aldıklarını kaydetti. Bakan Şimşek, 2011 yılı Ekim ayında zirve yaparak 78,6 milyar dolara kadar yükselen 12 aylık cari açığın bu yılın Ağustos ayında 59 milyar dolara gerilediğini bildirdi.

Yumuşak iniş sürecine paralel olarak enflasyonist baskıların da azaldığını belirten Şimşek, geçen yıl sonunda yüzde 10,5'e yükselen enflasyonun bu yıl sonunda kurdaki istikrar ve iç talepteki zayıflamayla birlikte yüzde 7,4'e, önümüzdeki yıl ise yüzde 5,3'e gerilemesini beklediklerini bildirdi. Bakan Şimşek, başta gıda ve petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselme eğilimi enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturduğunu bildirdi. Bakan Şimşek, 2009 yılından bu yana 4,2 milyon net istihdam oluşturduklarını kaydetti.