Eski Yunanistan Başbakanı Simitis bir dönemin perdesini araladı. Simitis yeni kitabında Kardak ve terör örgütünün başı Abdullah Öcalan ile ilgili krizleri anlattı.
Abone olYunan basını, Simitis'in başbakanlık yaptığı 8 yıllık dönemi anlattığı, ''1996-2004/Yaratıcı bir Yunanistan için siyaset'' adlı kitabında yer alan Kardak ve Abdullah Öcalan krizleri ile ilgili bölümleri yayımladı. Daha sonra ''Kriz gecesi'' olarak adlandırılan 30 Ocak 1996 tarihinde, Yunan parlamentosunda kuracağı hükümet için güvenoyu görüşmeleri yapılırken Türk Silahlı Kuvvetleri'nde alışılmamış bir hareketlilik gözlendiği haberleri gelmeye başladığını anlatan Simitis, akşam 21.45'te de ABD Başkanı Bill Clinton'ın kendisiyle görüşmek istediği mesajının geldiğini yazdı. Clinton ile mesajın kendisine ulaşmasının ardından yarım saat içinde telefon görüşmesi yaptıklarını belirten, ancak görüşmenin içeriğine ilişkin bilgi vermeyen Simitis, parlamentodaki Başbakanlık bürosunda ilgili bakanlar ve Genelkurmay Başkanı Hristos Liberis ile bir araya geldiğini kaydetti. Toplantının Savunma Bakanlığı'nda yapılmamasını, ''Sorun siyasiydi ve askeri değil, siyasi yöntemlerle ele alınmalıydı. Savaşa yol açacak bir kriz içinde olduğumuz izlenimini vermemek için parlamentoda toplandık'' diye açıklayan Simitis, Liberis'in bu toplantıda Yunanistan'ın o bölgede güçlü olduğunu ve gerekirse kayalıkların bombalanması ya da bir Türk gemisinin mahmuzlanması için siyasi onay istediğini belirtti. Savunma Bakanı Gerasimos Arsenis'in Adriyatik'ten bir firkateynin bölgeye doğru hareket ettiğini, ayrıca Trakya'da ''hazır olunduğu'' bilgisini verdiğini kaydeden Simitis, ''Arsenis ve Liberis'e öncelikle karşı karşıya bulunduğumuz siyasi soruna ilişkin kararları alacağımızı, askeri kararların gerekirse alınacağı yanıtını verdim. Çünkü Türkiye, Yunanistan ile arasında mevcut olduğunu varsaydığı Ege sorunlarını müzakere etmeyi arzu ediyor. Bu müzakerenin bize dayatılmaması, diğer yandan da çarpışmadan kaçınmamız gerekiyordu'' dedi. TÜRK KOMANDOLARI KARDAK'TA Toplantıda Liberis'e ikinci Kardak kayalığının Türklerce alınması endişesi taşıdığı için korunup korunmadığını sorduğunu da açıklayan Simitis, Liberis'in bu kayalıkta Yunan askeri olmadığı, ama Yunan savaş gemilerinin pozisyonunun herhangi bir Türk gemisinin yaklaşmasını olanaksız kıldığı yanıtını verdiğini belirtti. Bunun üzerine Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos'a, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke ile krizden çatışmaya girmeden çıkmak için ABD'nin arabuluculuk yapacağı süreci başlatmasını istediğini yazan Simitis, bu noktada krizin yatışması belirtilerinin görülmeye başladığını kaydetti. Holbrooke'un araması beklenirken hükümet sözcüsü Dimitri Reppas'ın, zamanın Dışişleri Bakanı Deniz Baykal'ın ikinci Kardak kayalığının alındığını açıkladığı bilgisini getirdiğini belirten Simitis, Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin bu bilgiyi teyit edemediğini ve teyidin saat 03.30'de Pangalos'u arayan Holbrooke'tan geldiğini yazdı. Saat 04.10'da Dış İlişkiler ve Savunma Konseyi'nin (KYSEA) toplandığını ve Liberis'ten olası askeri önlemler için bilgi istediğini belirten Simitis, ''Türklerin ikinci kayalığa denizaltıyla gelmiş olabileceğini'' belirten Liberis'in kayalığın bombalanması dışında bir müdahale planı sunamadığını kaydetti. Türklerin Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin burnunun dibinde işlerini yaptığını, bunun teyidinin de 4 saat sonra ve ABD'den alınmasının kendisini çok rahatsız ettiğini anlatan Simitis, öfkeden kendisini tutamaz hale geldiğini de yazdı. Bu noktada iki yol bulunduğunu yazan Simitis, ''Bunlardan biri, çok can kaybına yol açacak bir çatışmaya girmek ve sonuçta Türkiye ile egemenlik haklarımızı müzakere noktasına gelme olasılığıyla karşılaşmak, diğeri ise Holbrooke aracılığıyla bölgeden tüm güçlerin çekilmesini sağlamaktı. Birazdan güneş doğduğunda herkesin Yunan toprağı üzerinde ay yıldızlı bayrağın dalgalandığını göreceğini hesaba katınca, KYSEA'da 'status quo ante'ye (önceki mevcut durum) dönme görüşü ağır bastı. Pangalos ile Holbrooke, saat 06.00'da her iki ülkenin aynı anda güçlerini geri çekmesi için anlaşma sağladı ve yeni bir çatışma olasılığını engellemek için kayalıktaki Yunan bayrağı da indirildi'' dedi. Kitabında, dönemin Genelkurmay Başkanı Liberis'i suçlayan Simitis, daha sonra istifasını istediği komutanın bu talebi reddetmesi üzerine kendisini görevden aldığını da hatırlattı. ABDULLAH ÖCALAN OLAYI Kitabında terör örgütü başı Abdullah Öcalan'ın Yunanistan'a getirilmesi, sonra da Kenya Büyükelçiliği'nde saklanmasına da değinen Simitis, bütün bu olayı organize edenlere ''kesinlikle yetki verilmediğini'' vurguladı. Simitis, ''Gayrı meşru bir biçimde Yunanistan hükümetinin yerine yetki kullanmaya kalkıştılar ve ülkenin yasal hükümetinden daha iyi dış politika izleyeceğini sanan bu 'süper vatanseverler' sorumsuzluğun doruğuna çıktılar'' ifadesini kullandı. Abdullah Öcalan'ın, Atina'nın kendisine ilişkin resmen açıkladığı tezi hiçe saydığını da belirten Simitis, ''O arkadaşlarıyla beraber Yunanistan ile Türkiye'yi savaşa sürüklemek istiyordu'' dedi.