Şimdi sıra Murat Kurum'a mı geldi!..
Öyle bir CHP yönetimi ki "Yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun " diye ülkesinin başarısı değil, başarısızlığı üzerine mutluluk kurmaya çalışan ve bu ülkenin başarılı değerlerini karalamaya çalışan bir zihniyet…
Kemal Beyin CHP'si için söylenecek söz artık kalmamıştır!
Utanmazlık ve vicdansızlığın son örneğini hep birlikte gördük işte…
CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın, “Bebekler enkaz altındayken Tayyip Erdoğan müzik çaldırıyor” şeklindeki yalanı üzerine ne söylenebilir ki!...
Ne vicdan var…
Ne ahlak…
Ne millete saygı…
Öyle bir muhalefet gerçeği ki bu!
Her olayda "Yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun " diye ülkesinin başarısı değil, başarısızlığı üzerine mutluluk kurmaya çalışan bir zihniyet…
Nerede bu ülkenin yetiştirdiği başarılı bir vatan evladı varsa bilin ki onu siyasi hesapları için yalanla, dolanla milletin gözünden düşürmek için canla başla çalışıyorlar...
Hele hele Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı olarak bir başarı öyküsü yazıyor ve ona sadakat ile bağlı şekilde çalışıyorsa başarılarını asla hazmedemiyorlar!..
Pusu kuruyorlar...
Çamur atıyorlar...
Yalan, dolanla saldırıyorlar...
Fitne, fesat üretiyorlar...
Yerli ve milli olmasını hazmedemiyorlar...
Hem de millete rağmen bunu yapıyorlar…
Süleyman Soylu ile Berat Albayrak ile bunu yaşadık!
Mesela;
Siz terörle mücadelede elde edilen büyük başarıdan dolayı bir mutluluk mesajı veren, güvenlik güçlerimizin hakkını teslim eden bir CHP'li yönetici gördünüz mü?
Siz sadece Türkiye değil dünya ekonomileri pandemi nedeniyle kriz yaşarken siz bu ülkenin ekonomi yönetiminin mücadelesine omuz vermeye çalışan bir CHP'li yönetici gördünüz mü?
Hep hakaret!..
İkisine de saldırmadıkları gün kalmadı!..
*
Anlaşıldı ki şimdi sıra Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a gelmiş!
Yalan avcılığına çıktılar!..
İzmir depremi sonrası CHP bir anda heyet kurup inceleme yapmış da, Bayraklı Belediyesi “208 binayı çürük” diye Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bildirmiş de bakanlık hiç işlem yapmamış!
Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz olmak böyle bir şey işte!
Acılar üzerinden resmen çamur atma yarışı!
Enkaz altından insanların canlı çıkması için çalışan köpekler kadar olamayan yaratık bunlar!
“Yalancının şahidi bozacı” misali!
Bayraklı Belediyesi CHP’de…
Heyet CHP heyeti!
Peki o binalara hangi belediye imar izni vermiş…
Hangi belediye yapı denetim olarak ruhsat vermiş?
İzmir’i körelten CHP belediyeciliği!
At çamur izi kalırsa kalır!
Peki çıkarın belgesini!
Yok…
Millet yerse!
Çamur atmaya çalıştıkları isim, bu ülkenin en başarılı bakanlarından biri…
Çıkın sokağa sorun!
Deprem felaketi yaşanan Bingöl, Elazığ ve Malatya’ya, sel felaketi yaşanmış Giresun’a gidin, oradaki halkla konuşun…
Sorun bakalım ”Murat Kurum’u nasıl biliyorlar…”
Bugün de İzmir’e gidin sorun…
*
Bu işin hem alaylısı, hem mekteplisi bir bakan gerçeği…
Liyakat ise liyakat…
O bakanlık koltuğuna damdan düşmedi; emek, alın teri, iş ahlakı ve başardıkları ile Tayyip Erdoğan’ın en gözde bürokratlarından biri olarak atandı.
Usta yazar Alev Alatlı, şöyle demişti;
"Liyakat sorununu çözebilirsek rahmetli Özal'ın kehaneti doğrulanır. 21. yüzyıl gerçekten de Türklerin yüzyılı olur."
Gerçekten liyakat sahibi kadrolar bir ülkenin geleceğe umutla bakabilmesi için tek yoldur.
Murat Kurum da görülmüştür ki tam isabet olmuştur…
Liyakat dedik ya...
Kısa bir cv yapalım mı?
Yüksek lisansını kentsel dönüşüm üzerine yapmış bir inşaat mühendisi.
TOKİ’de Ankara ve İstanbul gibi iki metropol şehirde Uygulama Daire Başkanlığında çalışmış, sonra yıllarca Emlak Konutta bir büyük başarı hikayesi yazmış…
Şimdi de Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak ülkesine hizmet etmeye devam ediyor…
"Ne ekersen onu biçersin" denmiş ya...
Aynen öyle…
Ektiğini biçmiş hep Murat Kurum...
Adeta 40 yıldır bu bakanlık koltuğunda oturuyormuş gibi bir icraat adamı duruşu gösteriyor…
Yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bugün emin ellerde…
Nerede bir sorun var anında orada…
*
Daha önceki bir yazımda dile getirmiştim...
Bu başarısında müthiş bir ekip çalışması gerçeği var…
TOKİ Başkanı Ömer Bulut, İller Bankası Genel Müdürü Yusuf Büyük, Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü ile bir takım ruhu..
Her biri Bakan Kurum’un etrafında takım ruhu ile hareket ediyor.
Yani bakanlık saat gibi çalışıyor!
Birbirini çok iyi tamamlayan, her biri aynı ekolün adamı, hızlı karar alan ve aldığı kararları hızla uygulayarak çözüm odaklı çalışan bir kadro harekatı ve "Koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren” bir bakan gerçeği var!
Bakan olduğu günden bugüne geçen süreçte bir gün dahi Ankara’da makamında doğru dürüst oturmamış…
Türkiye’nin her şehrini gezmiş (bazılarını iki, üç hatta dört kez gezmiş) neler yapılması gerektiğini yerinde gözlemlemiş, bire bir vatandaşı dinlemiş...
Sadece dinlememiş, çözüm üretmiş…
Elazığ-Malatya deprem felaketlerinde, Giresun’daki sel felaketinde halkın sorunlarını çözmek için günlerce bölgede yattı kalktı…
Öyle ki adı bölge insanının sevgisi ile lakabı “Kara Murat” konulmuş…
Şimdi de İzmir depreminde…
Doğru…
Çalışkan…
Güvenilir…
Pratik ve çözüm odaklı…
Çalışan bir bakan…
*
Ama yalan değil doğru yazmak için takip etmek gerek!
Mesela TOKİ ile ülkenin her bir noktasında sosyal donatılarıyla beraber, içinde yürüyüş yollarının, parklarının, bahçelerinin, sosyal alanlarının olduğu 1 milyon bağımsız bölüm üretilmiş…
TOKİ'nin ürettiği konut sayısı onunla bugün 1 milyon olmuş...
Hani deprem ile ilgili ne yapıyor deniyor ya.!..
Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında bugüne dek riskli alanlarda 1,5 milyona yakın konutun dönüşümü sağlanmış…
Türkiye'nin her yerinde kentsel dönüşümde hızlı, yerinde ve gönüllü dönüşüm esasıyla her yıl 300 bin olmak üzere 5 yılda 1 milyon 500 bin konutu dönüştürmek ve ülkeyi depremlere hazır hale getirmek için canla başla çalışan bir kadro harekatına liderlik yapıyor…
81 ilde afetlere karşı güvenli, sağlam yuvalar inşa etmek için rota çizmiş Murat Bakan…
Anlatalım mı biraz…
*
Ne yapıyormuş Murat Bakan?
Şöyle bir bakalım...
“Türkiye'nin her yerinde kentsel dönüşüm" hedefiyle dönüşüm çalışmalarına süratle devam ediyor…
En son Sivrice merkezli depremden sonra Elazığ'da 24 bin konutun çalışmaları başlatılmıştı… En kısa zamanda hem Elazığ hem Malatya'da deprem konutları teslim edilecek…
Bakan Kurum hiç boş durmuyor...
Hele hele büyük bir deprem olacağı iddia edilen İstanbul için...
İstanbul'un hemen hemen tüm ilçelerinde, Gaziosmanpaşa, Esenler, Üsküdar, Kağıthane, Beyoğlu, Güngören, Kartal, Bağcılar, Arnavutköy ve Beykoz'a kadar birçok riskli bölgede çalışmalar hızla devam ediyor.
Zeytinburnu ve Kağıthane'de 1027 deprem konutunun temelleri atıldı…
İstanbul'u depreme karşı hazır hale getirmek için çalışmalarımızı canla başla sürdüren bir Bakan gerçeği ortada…
Hızlı, yerinde ve gönüllü dönüşüm esasıyla yılda 300 bin olmak üzere, 5 yılda 1 milyon 500 bin konutun deprem dönüşümü gerçekleştirilecek…
Meclis’te mevzuat düzenlemesi yaptırdı..
Artık parsel bazındaki planlamaları tamamen ortadan kaldıracak, parsel bazlı imar planı hiçbir şekilde yapılamayacak, yapılan planlarda 7'nci aya kadar etraftaki teşekkül etmiş bina yükseklikleri çerçevesi neyse bu bina yükseklikleri çerçevesinde yapılacak.
Yani Murat Kurum eylem planını hazırlarken çözümler üretiyor...
Dönüşüm konusunda istekli olan vatandaşlarımızı endişelendiren, gayretli belediyeleri zorlayan tüm engelleri ortadan kaldırdı…
Artık belediyelerin eli daha güçlü.
Öyle ki kentsel dönüşüm ve yenileme kapsamında 81 ilde tarihi kent meydanları tekrar gün yüzüne çıkarılıyor…
*
Elazığ ve Malatya'da 9 milyar lirayı bulan bir yatırım gerçekleştirildi.
Bu yatırımın Türkiye tarihinde de bir ilk olduğu söyleniyor…
Tek seferde Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 25 bin bağımsız bölümü, bir yıl içerisinde tamamlayıp bitireceği bir süreç bu…
Hem Türkiye'ye hem de dünyaya örnek olacak bir dönüşüm projesi…
Giresun’da ne oldu?
Yeni Dereli inşa ediliyor…
Giresun'un genelinde toplamda 612 konut ve 436 milyon liralık yatırım…
Giresun'da, Dereli'de, Doğankent'te toplam 2 milyar lirayı bulacak yatırım yapıldı…
Ya sıcağı sıcağına İzmir'de...
İzmir’de yıkılan 17 binanın bulunduğu alanda yerinde dönüşüm anlayışı ile kentsel dönüşüm çalışması başlattı..
Ayrıca İzmir Şehir Hastanesi’nin yanında, 1,5 milyon m² alanda 3 bin rezerv konut üretmek için harekete geçti…
Vatandaşlar dilerlerse yıkılan binalarının bulunduğu alanda yapılan konutlarda, dilerlerse rezerv konutlarımızda ev sahibi olacaklar.
Rezerv konutlar en geç 1 yıl içinde tamamlanarak vatandaşlara teslim edilecek…
*
Böyle bir bakanın hakkını teslim etmemek mümkün mü?
Hani bir slogan vardı ya “Onlar konuşur Tayyip Erdoğan yapar…”
İşte Murat Kurum konuşmuyor işini yapıyor…
Tabii ki Türkiye’yi kısa zamanda depreme tam teşekkülle hazırlamak akşam sabah olacak iş değil…
Ama bu hedef için planlı, programlı ve koşar adım çalışan bir bakan gerçeği var…
Türkiye’de eğer daha yaşanabilir kentler isteniyorsa, bunu hayata geçirmeye çalışan bir bakan gerçeği ortada…
Çevre duyarlılığına şapka çıkarmamak mümkün mü?
Son 2 yılda 83 ayrı bölge 'Kesin Korunacak Hassas Alan' ilan edilmiş. Böylece çivi bile çakılamayacak alan yüzölçümü 576 milyon m²'ye çıkarılmış.
Diyeceğim şu ki;
Murat Kurum için söylenecek en güzel söz, Ziya Paşa’nın ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’dır…
Murat Kurum “Modern Şehircilik” yürüyüşünde vizyoner kimliği ile liyakat sahibi, işinin ehli bir bakan milletine güvenle hizmet veriyor.
İşte CHP’nin sorunu bu!..