BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Şimdi başörtü ve sakallılar cipe biniyor

Saadet Lideri Numar Kurtulmuş'tan çarpıcı tespitler geldi: Şimdi ciplere başörtülüler, sakallılar biniyor...

Abone ol

SAADET Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, kamunun, bir takım kişileri zengin etme yeri olarak görüldüğünü belirterek "Bu geçtiğimiz hükümet zamanında da böyleydi bu hükümet zamanında da böyle. Aradaki fark, ciplere şimdi başörtülüler, sakallılar biniyor önceden başkaları biniyordu" dedi.

Numan Kurtulmuş, partisinin İstanbul’da düzenlediği Farklı Çözüm: Ekonomi konulu konferansta konuşarak Türkiye’nin uzun süredir bir çok konuyu tartıştığını ancak bir türlü bir numaralı konu, ekonomiye gelinmediğini söyledi. Ekonami profesörü olan Numan Kurtulmuş, “Ekonomi dersi gibi geçen konfersansta, bütün kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki milletimizin bir numaralı sorunu ekonomik alandaki sıkıntılarıdır. Niçin iktidar ve muhalefet partileri bir türlü ekonomik programlarına gelip bu konudaki fikirlerini söyleyemiyor? Çünkü esasında söyleyecek çok fazla şeyleri yoktur. İktidar partisi nasıl gelsin millete desin ki ey millet siz bize bu kadar oy verdiniz. Biz kimsesizlerin kimi olarak iktidara geldik ama 7 yıl içerisinde rantiyeye ve üst gelir gruplarına çalıştık diyerek nasıl yüzlerine baksın? Ya da parlamentodaki muhalefet partileri özünde IMF’ci gelip de nasıl desinler ki ey millet biz geldiğimiz zaman sizin sıkıntılarını çözeceğiz diye. Pandora kutusunun açılmamış olmasının sebebi iktidar partisinde olduğu gibi muhalefet partilerinin de bu konuda söyleyecek hiçbir sözünün bulunmamasıdır” dedi.

ÖZELLEŞTİRME İKTİDARI RÜŞVET ARACI

Özelleştirme Türkiye’de bir ideoloji olarak algılandığını söyleyen Numan Kurtulmuş, “Özellikle iktidarda bulunan AKP hükümeti, özelleştirmeyi, kendisiyle uluslararası sistemin güçleri arasını, iyi tutmak için bir araç olarak kullanmıştır. Sayın Başbakan'ın bir televizyon programında söylediği şu söz kulaklarımdadır: Spiker soruyor. Bu sırada en çok neyi yapamadığınız için üzülüyorsunuz? Sayın Başbakan yanıt veriyor: Galataport’u Ofer’e veremediğim için üzülüyorum, diyor. Şimdi Galataportla ilgili benzer birşey söyledi. 'Bir mezbeleliği vereceğiz adamlara niye karşı çıkıyorlar anlamıyorum' dedi. Mezbelelik dediğiniz yer dünyanın en değerli alanıdır. Dünyanın birinci yolcu taşıma limanı olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla özelleştirme hem küresel sistemin beylerinin Türkiye’yi kontrol mekanizması olarak kullanılmış hem de ne yazık ki iktidar tarafından uluslararası sistemin güçlerine bir rüşvet aracı olarak algılanmıştır" diye konuştu.

KAMU BİRİKİM ARACI

SP dışında tüm partilerin IMF programları dışında program uygulayamayacağını söyleyen Numan Kurtulmuş, "Kamunun birikim aracı olarak görülmesi, aslında Türkiye’nin bir buçuk asırlık sorunudur. Tanzimattan bu yana Türkiye’de ekonomik elitler, siyasi elitler vasıtasıyla sürekli zenginleştirilmektedir. Devlet bütçe açığını, içeride aldığı iç borçla, cari acığını da dış borçla dürekli geliştirmiş ve Türkiye ekonomisi dışa bağımlı hale getirilmiştir. Kamunun birikim aracı olarak kullanılması, yani Türkçesi, kamu bir takım adamları nasıl zengin ediyor. Türkiye’deki siyasal sistem bunun üzerine oturuyor. Bu geçtiğimiz hükümet zamanında da böyleydi bu hükümet zamanında da böyle. Aradaki fark, ciplere şimdi başörtülüler, sakallılar biniyor önceden başkaları biniyordu" dedi.

İssiziliğin Türkiye’de hiçbir zaman bu kadar yüksek olmadığını söyleyen Numan Kurtulmuş, "Yüksek öğrenim görmüş işsizliği yüzde 30’dur. Sayın Başbakan 'Her üniversite mezununa iş bulacağız diye bir şart yok ya' diyor. İyi de Sayın Başbakan, rantiyenin her türlüsüne kaynak aktaracaksınız diye bir şart var mı?" dedi.

ÜST KURULLAR DARBEYLE AYNI

Bütçe açığınıdı nedeninin demokrasi açığı olduğunu ifade eden SP Genel Başkanı şunları söyledi:

“Siz ekonomik konular üzerine karar alma yetkisini milletten alıp bir takım üst kurullara devrederseniz orada millet iradesi yoktur. Sİlahlı bir şekilde Türkiye üzerinde ihtilal yapıp, darbe yapıp millet iradesini yok etmek, üst kurullar marifetiyle ekonomik kararlar üzerinde millet iradesini yok etme arasında mahiyet itibarıyla hiçbir fark yoktur.

Başbakan 'Cari açıktan korkmayın cari açık yapabiliyorsnaız ne mutlu millet size güvenebiliyor demektir' diyor. Hadi bakalım sayın Başbakan, bu rantiyenin, şu kadar haksız faizini ödemeyeceğini söyle, eline kalemi alıp senin notlarını, BB, AB’ye çıkaran o beyfendiler, acaba notunu kaça indirir? Adam öyle hastalanmış ki doktor ne yersen ye demiş. Cari açıktan korkmuyorum demek, e ne yerseniz yiyin fayda etmez. Bir ekonomiyi, cari açık, bütçe açığından, açık işsizlikten başka birşey de batırmaz.”

Türkiye’de açıkların zirve yapmasının ertesi yıl hükümetlerin değiştiğini söyleyen Numan Kurtulmuş, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) de bavulunu toplaması gerektiğini ifade etti.