Silivri'den çıkan askerler Adalet Yürüyüşü için birbirine girdi!

Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüşü tartışılmaya devam ediliyor. FETÖ’nün kumpaslarıyla yıllarca Silivri’de tutuklu kalan askerlerden bazıları Adalet Yürüyüşü’ne katılmıştı. Bazı askerler ise Adalet Yürüyüşü’ne tepki gösterdi.

FETÖ’nün kumpaslarıyla yıllarca Silivri’de tutuklu kalan askerlerden bazıları Adalet Yürüyüşü’ne katılmıştı. Bazı askerler ise Adalet Yürüyüşü’ne tepki gösterdi.

Askerler arasındaki tartışmayı Aydınlık gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel’in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım başlattı.

ASKER DEDİĞİN DİK DURUR

Yücel “HDP'liler için de yürüdüğünü söyleyen CHP Baş.Yard. Engin Altay'ın ayıbını örtmek bazı kumpas mağdurlarına kalmış. Asker dediğin dik durur!” ifadelerini kullandı.

Yücel’e yanıt Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’dan geldi. Yavuz “O askerler hep dik durdu ve dik durur. "Herkes için adalet" demek asalet alametidir. Olmamış…” diye yazdı.

Balyoz mağduru emekli Kurmay Albay Fatih Altun ise “Bunları anlamak mümkün deği! Adalet talep etmek af istemek değildir. Tüm suçlular için adalet istemek hukukun en temel ilkesidir!” dedi.

Askeri casusluk soruşturmasında 9 ay hapis yatan Üsteğmen Emrah Küçükakça ise “Adaletin öç alma aracı olmadığını, adaletin zulmüne en fazla maruz kalmış biz kumpas mağdurlarından başka anlayan yok ülkede” ifadelerini kullandı.

Emekli Amiral Soner Polat ise “Herkes için adalet aranır ama herkesle adalet aranmaz!” diyerek tartışmaya dahil oldu. Yavuz ise Polat'a verdiği yanıtında "Önemli olan aradığın adalettir. Adalet, suçsuza özgürlük suçlaya ceza için aranır. Gerisi teferruattır." dedi.

Emekli Kurmay Albay Bora Serdar Adalet Yürüyüşü’nde çekilen fotoğraflarının yer aldığı küpürü şu notla paylaştı:

“Adaleti sadece yargısal ve hukuksal alana indirgemek büyük adaletsizliktir. Adalet yozlaşmanın, çürümenin ve ahlaksızlığın pan zehiridir.”

Ahmet Yavuz tartışmaların devam etmesinin ardından şu ifadeleri kullandı: “Bu mecrada slogandan ve slogancıdan geçilmiyor. Biraz mantık, biraz hoşgörü, biraz saygı, biraz nezaket. Oysa herkes aynı gemide…”