Balyoz darbe planının bazı belgelerinin silindiği iddiası tartışmalara neden oldu
Abone olBalyoz delillerinin imha edildiği iddiası yeni tartışmalar yarattı. Balyoz sanıklarının tutuklamalara itirazlarının da bu çerçevede değerlendirileceği varsayı üzerinde duruluyor. Bugün gazetesinin haberine göre; hukukçular, karartmanın sürebileceğini belirterek, "Mahkemenin verdiği tutukluluk kararının doğruluğu kanıtlandı" tespitinde bulundu.
Sivil toplum örgütleri ve hukukçular, bu haberin önemli bir belge niteliğinde olduğunu ve sanıklar hakkında 'delil karartma suçundan' ek bir iddianame hazırlanması gerektiğini vurguladı. Sanıkların Balyoz delillerini yok etme ihtimalinin halen devam ettiğinin de altı çizildi.
Emekli Başsavcısı Reşat Petek: 6 Aralık'ta Gölcük'te yeni belgelerin ortaya çıkması 'saklama, gizleme, değiştirme eyleminin' devam ettiğini gösterdi. Yani tam da CMK'nın 100. maddesinde düzenlenen 'delil karartma, gizleme, yok etme, değiştirme, etkileme' olarak sayılan sebeplerin tahakkuk ettiğini gösteriyor. Yani ilk tutuklama kararının ne kadar doğru ve yerinde olduğu ortaya çıkıyor. 11 Şubat'taki mahkeme kararında sanıkların delilleri konumları itibariyle karartabileceği belirtiliyordu. Yani 'rütbeleri itibariyle sadece sözlü emirlerle delilleri etkileme, yok etme ihtimali vardır' diyor mahkeme. Sözlü emirle tutanak dahi tutulmadan bu deliller imha edilmiş. Kanun tam da böyle hallerde sanıklara tedbiren tutuklama kararı veriyor.
KARARTMA ŞÜPHESİ VAR
Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı Bilal Çalışır: Demek ki mahkemenin ulaşamadığı ve ulaşması gereken birçok delil var. Burada sanıkların delil karartma şüphesinin olduğu varsayılır. Tutuklama gerekçesinde de suçun mahiyeti ve sanıkların konumu itibariyle delilleri karatma ihtimali vardı. Mahkeme daha önce delil karartma ile ilgili yapılan eylemleri de göz önünde bulunduracaktır. Mahkemenin tutuklama sebeplerinin ortadan kalktığına karar vermesi için bu suçun sanıklar tarafından işlenmediğine dair çok net deliller ortaya konulması gerekiyor. Ama böyle bir belgenin sunulması söz konusu değil. Belgeler ortada Suga, Oraj, Sakal var. Bunların kimler tarafından hazırlandığı belli. Bunlar üst rütbeli olduğu için Türkiye'nin her tarafındaki birliklere dağıtılan belgelerin her zaman karartma ve imha şüphesi sözkonusu. Gölcük'te çıkan belgelerde de gördük. Delilleri zemine gömmüşlerdi ve yok edeceklerdi.
HABERİNİZ DELİL NİTELİĞİNDE
Emekli Askeri Hakim Yusuf Çağlayan: Bu durum tutuklama gerekçesini teyit etmiş oluyor. Delillerin karartılması söz konusu. Bu konudaki taleplerin reddi açısından yayımlamış olduğunuz belgeler çok önemli. Hem davanın esası hem de tutuklama gerekçesi ile ilgili olarak belge niteliğindedir. Davaya esas teşkil edecek deliller sadece sizin yayımlamış olduğunuz belgelerle sınırlı değil. Daha çok belge var. Ama bu deliller karartıldığına göre potansiyel olarak diğer belgelerin de karartılacağı yönünde bir delil oluşturuyor. Tutukluluk halinin devamı açısından çok önemli. Delillerin tamamı toplatılmadan tutukluluğun devamı gerekiyor. Bunlar görev alanlarının dışına çıkıp, toplumun çoğunluğunu oluşturan kesimleri iç tehdit ilan edip ondan sonra da seçim sonucu kendi ideolojilerine aykırı çıktığı zaman darbeyi meşrulaştırmak için kullanılmak üzere bu şekilde şeyler yapmışlar. İrtica ve terör üzerinden darbe meşrulaştırma durumu söz konusu.
MANŞETİ OKUDUM, YORUM YOK
Milli Savunma Bakanı Gönül: Olay yargıya intikal etmiştir. Prensip olarak yargıya intikal etmiş konular hakkında açıklama yapmam, yargı sürecinin tamamlanmasını beklemek gerekir.
TUTUKLAMANIN EN ÖNEMLİ GEREKÇESİ
Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ayhan Sefer Üstün: Kanunda tutuklama nedenleri açık açık yazılmıştır. Delillerin karartılması veya kaçma ihtimali tutuklamanın en önemli nedenlerindendir. Bu haberler doğruysa delillerin karartıldığı şüphesi vardır. Bu durumda mahkemeler tutuklama kararı verebilir. Mahkemeler durduk yere tutuklama kararı vermez.
SORUŞTURMA AÇILMASI İÇİN BELGELERİ MAHKEMEYE SUNACAĞIZ
Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan: Bu durum delillerin bir kısım muvazzaf tarafından karartıldığı ihtimalini gündeme getiriyor. Çünkü o birimlere ulaşma imkanı olmadığı için sözlü emirle karartıldığını söylüyorsunuz. İmha edenler, yakanlar tabi ki delil karatma suçu işlemiştir. Kanunda bu suç olarak düzenlenmiştir. Ayrıca iddia edilen darbe eyleminin çok vahim bir suç olması da onlar açısından cezanın artırılmasını gerektirecek bir husustur. Özellikle Balyoz sanıklarını tahliye ettikleri için yargıçların görev yerlerinin değiştirildiği şeklinde ithamlar vardı. Bunu bir kez daha anlıyoruz ki planlı, programlı bir tahliye ve delillerin karartılması için maalesef zaman zaman da yargıçların bir şekilde hukuka aykırı karar vermesi suretiyle delillerin karartılması sebebiyet verdikleri açıktır. Bu aşamada deliller toplanmış, karartma tehlikesi yok demek yanlıştır. Bu işin vehametini, nerelere kadar yayıldığı mahkeme esnasında ortaya çıkacaktır. İlgili savcılar artık delillerin daha fazla karartılmadan toplatılmasını sağlamalıdır. Biz davanın müdahillerinden biriyiz. Bu belgeleri konuyla ilgili soruşturma başlatılması için mahkemeye sunarak, talepte bulunacağız.
DAHA GÜZEL YAKALANAMAZDI
Hukuka Çağrı Platformu Sözcüsü Avukat Mehmet İlik: Delil karatmak kanunen suçtur. Bu yayınınız delillerin karartıldığını ortaya çıkardı ve hakimlerin elini de güçlendirecek bir belge oldu. Durum net bir şekilde ortada. Ama bu adamlar Genelkurmay'dan 'bu adamlar suçsuz neden alıyorsunuz, bu bir harp oyunu' demesini bekliyor, oradan medet umuyor. Çünkü önceki genelkurmay başkanı davayı sulandıran açıklamalar yaptı. 'Boru, kağıt parçası' diyordu. Aynı hareketi yeni Genelkurmay başkanından da bekliyorlar. Ama her şey net şekilde ortada. Darbeye teşebbüs daha güzel bir şekilde yakalanamazdı. Bir sonraki adım darbedir. Bu yüzyıllık dönemde ilk defa darbeye teşebbüs edenler yargılanıyor, tane tane toplanıyor. Bu beyaz bir devrimdir.