Şili'de işçi sendikalarının sosyal hakların artırılması talebiyle düzenlediği 48 saatlik genel grevin ikinci gününde polisle göstericiler arasında çatışma yaşandı.
Abone olŞili'de işçi sendikaları tarafından düzenlenen 48 saatlik genel grevin ikinci gününde polisle göstericiler arasında çatışmalar yaşandı.
Sendikaların emeklilik ve sağlık sisteminde reform talebiyle düzenledikleri gösterilerde 348 kişinin tutuklandığı belirtildi.
Sakin başlayan genel grevin ikinci gününde polisin sokaklara barikat kuran göstericilere müdahale etmesi sonrasında gerilim arttı.
Polisin tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla müdahale ettiği göstericiler, emniyet güçlerine taşla karşılık verdiler.
Tencere tavalar havada
Başkent Santiago'da günün erken saatlerin toplanan binlerce gösterici ellerinde tencere ve tavaları birbirine vurarak "cacerolazo" olarak bilinen eylemi gerçekleştirip, hükümetten reformlar talep ettiler.
Şili'deki en büyük işçi sendikası olan CUT, genel greve katılımın oldukça geniş olduğunu, kamu sektöründe çalışan memurların, ulaştırma ve liman işçilerinin, öğretmen ve öğrencilerin greve destek verdiklerini açıkladı.
Şili hükümeti ise greve katılımın bir hayli düşük olduğunu iddia etti.
Sokaklar hareketli
Şili'de düzenlenen iki günlük genel grev sendikaların hükümetten talep ettiği reformlar sebebiyle gündeme gelse de ülkedeki toplumsal hareketlilik bir süredir artmakta.
Ülkedeki eğitim kurumlarına yeterince kaynak ayrılmadığını ve eğitim sisteminin adaletsiz olduğunu savunun öğrenciler haftalardır sokaklarda.
Son olarak Ağustos ayı başında yüz binden fazla öğrencinin katıldığı Santiago'daki yürüyüş benzer çatışmalara sahne olmuştu.
Gelişmeler üzerinde Reuters haber ajansına konuşan Şili maliye bakanı Felipe Larrain, hükümet olarak belirlemiş oldukları adımları atabilmek istedikleri ve bu adımların sokaklarda değil seçim sandığında oluştuğunu söyledi.
“Radikal serbest piyasa hakimiyeti”
Şili'den bildiren BBC muhabiri Pigeon Long, ülkedeki toplumsal havanın 1980lerde Pinochet diktatörlüğüne karşı ortaya çıkan atmosferi andırdığını belirtiyor.
Long, ülkedeki muhalefetin yalnızca öğrenci hareketiyle sınırlı olmadığını, hidro-elektrik santrallere karşı çevrecilerin, maden işçilerinin, eşcinsel haklarını savunanların, çalışma güvenliği talep eden ulaştırma işçilerinin, ve köylülerin kısa zaman içinde sokaklara döküldüklerine dikkat çekiyor.
Long'un konuştuğu eski eğitim bakanı Jose Joaquin Brunner'a göre Şili'de yaşananlar ülkede Amerikan modeli, radikal serbest piyasa fikrinin benimsenmiş olmasına dayanıyor.
Brunner, Şili'de ABD'de olduğu gibi piyasaların aşırı derece özgür bırakıldığı ve sağlıktan eğitime her alanı kendi mantığında dönüştürdüğü bir sistem hakim.
Brunner, bu yüzden de derinden hissedilen bir huzursuzluğun ülkeye yayılmış olduğunu düşünüyor.
Başkan Piniera yaşanan öğrenci gösterileri sonrasında yaptığı açıklamada, "herkes ücretsiz eğitim ve sağlık hizmeti istiyor ama birilerinin onlara hiçbir şeyin bedava olmadığını, birilerinin bunların bedelini ödediğini anlatması lazım" demişti.