BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Silahler nereye bırakılacak

Ağar 'Başbakan neyi, nerede, ne şekilde, neyi muhatap alarak söyleyeceğinibir türlü bilemiyor'' dedi.

Abone ol

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, son
yıllarda terörün, ülkelerin dış politikalarının aracı haline geldiğini
belirtti.
Ağar, Atılım Üniversitesi'nde, ''Türkiye'de Son Gelişmeler''
konulu konferans verdi ve öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Terörün, uluslararası alanda maşa olarak kullanıldığını kaydeden
Ağar, şunları söyledi:
''Terör, maalesef kabul etmek lazım ki son yıllarda ülkelerin dış
politikalarının aracı haline geldi. Yani konvansiyonel savaş yapabilme
imkanı bulamayanlar, terör ihraç etmek veya mevcut terör örgütleri
üzerinden siyaset yapmayı hep bir politika haline getirdiler.
Emniyet teşkilatında çalıştığımız dönemlerde, o zamanki Marksist
temelli sol örgütlerin Rusya tarafından desteklendiğini zannederdik.
Sonra sistem çöktü, Sovyetler Birliği ortadan kalktı, Doğu Almanya
çöktü, baktık örgütler devam ediyor. Örgütlerin arkasında Avrupalı
devletlerin gizli servisleri çıktı. Biz yanıldık orada. Türkiye'deki
bir takım -tabi netice doğurmayacak- bireysel terör uygulama amaçlı
örgütlerin arkasında onlar çıktı. PKK ile ilgili yaptığımız bütün
çalışmaların arkasında Avrupalı batı servisleri olduğunu gördük.''
Ağar, Türkiye'nin, ikili ilişkilerde bazı ülkelere, ''Gidin
teröristleri temizleyin Kandil dağından'' dediğini, ancak ''bu
cümlelerin ülkeyi aciz gösterdiğini'' savundu.
Hiçbir devletin başka bir ülkenin teröristiyle fiilen mücadele
eden bir yapı içerisinde olamayacağını söyleyen Ağar, bunun yerine
terör örgütünün ekonomik gücünü zayıflatan, lojistik desteğini ve
siyasi gücünü ortadan kaldıran istihbarat alışverişinde bulunulması
gerektiğini söyledi.

-''SİLAHLAR NEREYE?''-

DYP Lideri Ağar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Doğu ve
Güneydoğu politikalarında tutarlı olmadığını ileri sürdü.
''Başbakan'ın kafası karışmış durumda'' diye konuşan Ağar,
''Başbakan neyi, nerede, ne şekilde, neyi muhatap alarak söyleyeceğini
bir türlü bilemiyor'' dedi.
Ağar, şöyle devam etti:
''Silahı kim nereye bırakacak, muhatap kim önemli olan o. Bilahare
kullanmak üzere kenar köşede gizli bir sığınağa mı, yoksa doğrudan
doğruya getirip devlete teslim edip terörden tümüyle vazgeçme iradesi
mi gösterilecek.
Eğer bu çağrı DTP'ye yapılmışsa, partinin silahlarının var
olduğunu biliyorsanız niye yakalamıyorsunuz böyle silahlı bir parti
faaliyeti yükseliyorsa?
Bu meselede bir temel konsepti olacak insanın, inandığı bir şey
olacak. Türkiye'nin 70 milyonun kardeşliğine zarar getirmeden yoluna
devam etmesi lazım. Sıfırdan aldığın terörü nasıl buraya getirdiğini
oturup düşünmen lazım.''
Ağar, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in
görevden alınması konusunda hükümetin ''Acaba görevden alarak ucuz bir
kahraman yaratır mıyız'' çekincesi içerisinde olduğunu da ileri sürdü.

-GÜMRÜK BİRLİĞİ-

Mehmet Ağar, bir öğrencinin sorusu üzerine, Gümrük Birliği'nin
revizyondan geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Gümrük Birliği ile Türkiye'nin kayıplarının yanı sıra
kazanımlarının da olduğunu söyleyen Ağar, AB'ye üyelik için net bir
tarih alamayan Türkiye'nin bu konuyu vakit geçirmeden gündeme
getirmesi gerektiğini bildirdi.
Ağar, Türkiye'nin KOBİ konusuna önem vermesi gerektiğini söyledi
ve iktidara geldiklerinde mesleki ve teknik lise oranını yüzde 75'e
çıkaracaklarını kaydetti.
Mehmet Ağar, ''İran'ın İncirlik'i vurması durumunda Türkiye ne
yapmalı?'' şeklindeki soruya, ''İki ülke arasında Kasr-ı Şirin
Anlaşması'ndan bu yana devam eden bir dostluk var. Umarım böyle bir
şey olmaz, böyle bir şey savaş sebebi sayılır'' yanıtını verdi.
Ağar, bir başka soru üzerine de AB'nin Türkiye için ''olmazsa
olmaz'' bir şart olmadığını, başka ülke ve gruplarla da çok yönlü
ilişkiler kurabileceğini, ancak müzakere çerçeve belgesinde bunu
engelleyici maddeler bulunduğuna işaret etti.
DYP Genel Başkanı Ağar, ''Yabancılara toprak satışını nasıl
değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ise ''Tümden bir kısıtlama olamaz,
Avrupa'da da çok sayıda Türkün mülkü var'' dedi.
Ağar, bir öğrencinin ''CIA, MOSSAD, KGB gibi gizli servislerin 30
yıllık plan ve programları varken MİT'in neden böyle bir programı
yok?'' şeklindeki sorusunu yanıtlarken, ''adı gizli servis olan bir
kuruluşun programlarının doğal olarak gizli olduğunu ve sadece görmesi
gerekenlerin görebildiğini'' söyledi. Ağar, ''Bu kuruluşta meseleleri
iyi bilen, çok yetenekli kişiler, Türkiye'nin her döneminde perde
arkasında çalışan çok büyük hizmetler yapmış kahramanlar bulunmuştur''
dedi.