Şehir merkezinde dehşet anları. Alacaklı olduğu kişiyi silahla vurdu ve ölmesini bekledi. İşte o anlar böyle fotoğraflandı.
Abone olKastamonu şehir merkezi dün dehşet verici bir olaya sahne oldu. Sabah'tan Murat Köse korkunç olayı görüntüledi. Ölmek üzere olan adam ambulans için yalvardı. Silahlı kişi vurduğu şahsın kan kaybından ölmesi için başında bekledi.
Şeker fabrikasında geçiçi işçi olarak çalışan Recai Kazancı (45), ağabeyi Ahmet ve işsiz olduğu ancak zaman zaman araba alım-satımı yaptığı öğrenilen Erol Karagözoğlu (40) bir otomobilde alkol aldıktan sonra tartışmaya başladı. Tartışma büyüdü ve araçtan dışarı çıktılar. İkili birbirini darp etmeye başladı. Bu sırada alacaklı olduğu iddia edilen Recai Kazancı, tabancayı çıkartıp Karagözoğlu'na ateş etti.
ÖLÜYORUM NE OLUR AMBULANS ÇAĞIRIN
Bel ve ayaklarına 5 kurşun isabet eden Karagözoğlu yere yığıldı. Kazancı olay yerinden kaçmak yerine, elinde silah, kurşun yağmuruna tuttuğu adamın etrafında dolaşmaya başladı. Zaman zaman tabancasını yaralı adamın kafasına doğrultup, "Seni hemen öldürmeyeceğim" diye bağırdı. Kanlar içinde yerde yatan Erol Karagözoğlu "Ölüyorum, ne olur ambulans çağırın, hemen gelsin" diye bağırmaya başladı. Olay yerine gelen ekipler saldırganı ve ağabeyini gözaltına alındı.
SON İSTEĞİ SU OLDU
Yaralı halde çok kan kaybeden Erol Karagözoğlu, ambulansın gelmesi için yalvardı. Yaklaşık 15 dakika ambulansın gelmesini bekleyen yaralı bir ara "bir yudum su" diye inledi. Yaralıya küçük pet şişeyle su getirildi. Polisler de yaralının ayaklarının altına tabure koydu. Daha sonra Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve ameliyata alınan Erol Karagözoğlu gece yarısı hayatını kaybetti. Gözaltına alınan saldırgan Recai Kazancı'nın susma hakkını kullandığı ve ifade vermediği belirtildi. Kazancı'nın ağabeyi Ahmet Kazancı ise serbest bırakıldı.
TANIK GAZETECİ ANLATIYOR
Korkunç infaza tanık olan arkadaşımız Murat Köse olanları şöyle anlattı: "Kimse yanına yaklaşmaya cesaret edemiyordu. Sokak ortasında yaşanan bu dehşete tanık olmaktan dolayı ürpermiştim. Ancak görevimi de yapmak zorundaydım. Eli silahlı kişinin çılgınlık yaparak sağa, sola ateş edeceğini de düşünerek, korunaklı bir yerden fotoğraf çekmeye başladım. Gördüklerim bir film sahnesinden farksızdı."