Türkiye'de Futbol Federasyonu'nun şike soruşturmasında kulüpleri cezalandırmaya gerek görmemesinin ardından gözler UEFA'nın sergileyeceği tutuma çevrildi.
Abone olTürkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, futbolda şike ve teşvik primi soruşturması kapsamında, aralarında Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor'un da bulunduğu hiçbir kulübe ceza vermedi.
Kurul, bazı maçlarda şike ya da teşvik girişimine ilişkin kanıtlar bulunduğunu kabul ederken, ''bu girişimlerin sahaya yansımadığı'' görüşüne vardı.
TFF'nin internet sitesinden gece yarısı açıklanan ve 71 madde halinde duyurulan kararlar uyarınca, Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanları İlhan Ekşioğlu'na 3, Şekip Mosturoğlu'na ise 1 yıl hak mahrumiyeti cezası verildi.
Ayrıca, soruşturmada adı geçen Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, Trabzonspor Kulübü yöneticisi Nevzat Şakar, eski Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Serdal Adalı ve Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu da ceza almadı.
PFDK, müsabaka sonucu etkilemekten dolayı kurula sevk edilen ve aralarında Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor'un da bulunduğu toplam 16 kulüp için ''isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına'' karar verdi
PFDK, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı kurulu sevk edilen ve aralarında Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, bordo-mavili kulübün yöneticisi Nevzat Şakar, Fenerbahçeli yönetici Murat Özaydınlı, eski İBB Spor Kulübü Başkanı ve eski TFF Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Gümüşdağ, teknik direktör Yılmaz Vural, futbolcular Semih Şentürk, Sercan Yıldırım, Gökçek Vederson, Sezer Öztürk, Emenike ve Mehmet Yıldız'ın da bulunduğu çok sayıda kişi için ''ceza tayinine yer olmadığına'' karar verdi.
UEFA ne yapacak?
Kararın UEFA tarafından nasıl karşılanacağı ise Türk futbolunun geleceği açısından yaşamsal önem taşıyor.
UEFA, soruşturmanın başlamasından sonra yaptığı açıklamalarda, Türkiye Futbol Federasyonu'ndan kararlı adımlar atmasını beklediğini, gelişmeleri yakından izlediğini vurgulamıştı.
Kararın Avrupa futbolunu yöneten kurumu tatmin edip etmeyeceği ise belli değil.
Gece geç saatlerde açıklanan Disiplin Kurulu kararının ardından, UEFA'nın önünde üç seçenek bulunduğu söylenebilir.
Bunlardan birincisi Disiplin Kurulu'nun kararını kabul etmek. Ancak burada, Avrupa'da şike soruşturmaları ardından yaptırım uygulanan kulüplerin federasyonlarından gelecek tepkileri göğüslemek zorunda kalacak olan UEFA'nın bir emsal yaratmaktan endişe edebileceği düşünülebilir.
Seçeneklerden ikincisi, soruşturmada adı geçen kulüplere UEFA'nın kendisinin, Avrupa kupaları yasağı getirerek yaptırım uygulaması.
Üçüncüsü ise, Türkiye Futbol Federasyonu'nu kararını gözden geçirmeye zorlayacak, aralarında milli takım da dahil olmak üzere Türk futbolunun toplu halde uluslararası turnuvalardan yasak öngören yaptırım olasılıklarını gündeme getirmesi.