Biri eski tarihli iki tecavüz olayının arka arkaya ortaya çıktığı Siirt’te basına büyük öfke var. Komplo iddialarından geçilmiyor.
Abone olİNTERNETHABER
Başbakan Tayyip Erdoğan’a Meclis yolunu açan, aynı zamanda Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın memleketi olan Siirt son bir haftadır biri eski tarihli iki tecavüz olayıyla gündeme oturdu.
Haberin girişine bu notları özellikle koyduk, çünkü ortaya çıkan olaylar Siirt'te bir taraftan vicdanları sızlatırken, diğer yandan da Siirt ve Siirt üzerinden Başbakan Erdoğan'ı yıpratma amaçlı bir komplo olarak görülüyor.
SİİRT'İN HÜSEYİN ÜZMEZLERİ
Siirt sokaklarında illerinin isimlerinin kirletilmesinden üzüntü duyanlar Doğan grubu gazetelerini yakarken, bir taraftan yerel gazetelerde de olayın Siirt’e mal edilemeyeceğine yönelik tepkiler yükseliyor.
İşte Siirt’in yerel gazetelerinde ortaya çıkan haberlerin ardından yazılmış köşe yazıları:
Eyüp Güzel:
Siirt’in Hüseyin Üzmez’leri, Siirtlinin adını kirletiyor
Adamlar namussuz, ırz düşmanı. Cezaevine gireceklermiş, girmişlermiş banane. Asıl kirletilen ve asıl cezayı gören Siirtli olmadı mı? Bu namussuzluğu yapanlar varsınlar bir ömür boyu yargılansınlar kimin umurunda. Allah aşkınıza Siirtli kimliğinize kara bir leke vurulmadı mı? Siirt dışına çıktığınızda ve “Siirtliyim” dediğinizde hangi aileden ya da camiadan olduğunuza bakılmaksızın direk olarak önyargıyla karşılaşmayacak mısınız? Öyle pis bir şey ki, neresinden tutsanız iğreti, iğrenç, adice, alçakça…
Hangi hatırı sayılır ailenin ferdi olursa olsun, hangi siyasetçinin yeğeni olursa olsun bu fiili yapan her kimse NAMUSSUZDUR. Bu bir… İkincisi ise; Birileri bu namussuzluğu yapanın şahsında genelleme yapma gayretine girmektedir. Bu konuda iyi bir imtihan sürecinden geçen Siirtliler, genelleme yapma niyetinde olanları engellenmelidir. Bir namussuzun şahsında ne bir aile yargılanabilir ne de camia. Buna asla müsaade edilmemelidir.
Herkesin yakını hatta en yakını bir kabahat işleyebilir. Kabahati işleyenin sosyal gücü ya da maddi gücü onun kabahatini hafifletmez, hafifletmemelidir. Ancak kabahati işleyenin şahsında temsil ettiği ya da bağlı bulunduğu bir camiayı ya da aileyi de kabahatli gibi göstermeye çalışmanın adını mı soruyorsunuz? Bana göre bu da bir başka NAMUSSUZLUKTUR!
AHMET HAKAN VE ÖZYILMAZEL'E BÜYÜK ÖFKE
Fecri Barlık:
Siirt'in ve Doğu'nun adını kirletmek isteyenler, Siirt'te yaşanan skandalı herkese mal ediyorlar.
İlimizde bir ilköğretim okulunda yaşanan skandalı ve böyle insanlık dışı tüm olayları, tüm Siirt’imiz daima nefretle kınamış ve kınayacaktır. Ama maalesef bazı ulusal medya organları bu skandalı tüm Siirtlilere mal etmiş ve bu olayı istedikleri yöne çekmek isteyerek tüm Siirt’in adını kirletmek istemiştir. Hatta bazıları daha da aşırı giderek, “saygısızca” davranmıştır...
Ahmet Hakan’a:
Sayın Hakan (!), Bu yüz kızartıcı olay karşısında asla ve asla “Bu şehir” diye hitap ettiğiniz Siirt, sessiz kalmamıştır. Bu pisliği yapanları Siirt halkının cezalandırmasını isteyerek Siirt’i bir kaosa sürüklemek mi istiyorsunuz? Bu pisliği yapanları Siirt değil, mahkeme yargılayacak ve yargılıyor. Kalkıp “Siirt’ten umudu kesmenin vakti gelmiştir” diyorsunuz. Biliyor musunuz, biz sizin gibi doğuyu karalama peşinde olanlara karşı hiç umutlu olmadık.
Ayşe Özyılmazel adlı şahsiyet tüm Siirt ve Siirtliler için “Topunuzun Allah belasını versin!, Hepinizin kafası kırılsın inşallah!, Siirt utanç şehrimizdir. Siirt, skandalın merkezidir. Hepsine işkence etmek istiyorum.” diyerek terbiye sınırlarını aşmıştır… Sen kimsin ki Siirt’i “skandal merkezi” diye nitelendiriyorsun? İnşallah senin kafan kırılır; sana değil işkence, seni çarmıha germek istiyorum. Siirt’in hepsini böyle utanç verici bir olayla suçlamak büyük bir saygısızlık ve terbiyesizliktir. İnsan olmaya, insan gibi davranmaya davet ediyorum seni…
Başta bu skandalı yapanlar olmak üzere; bu insanlık dışı olayı Siirt’e ve tüm Siirtliye mal edenleri kınıyorum.
SİİRTLİLERE BOYKOT ÇAĞRISI
Siirtliler yerel basın aracılığıyla olayı Siirt’e mal etmeye çalışan basını boykota davet ediyor.
Siirtliler, yaşanan cinsel istismar rezaletini ve bunu Siirtlilerin tamamına mal etmeye çalışanları protesto ettiler.
GAZETELERİ YAKTILAR
Bu arada geçtiğimiz yıl yaşanan olayı ortaya çıkaran gazeteler Pervarililerin hedefindeydi. Cumhuriyet meydanında toplanan Pervarililer, Doğan Medya Grubuna bağlı gazetelerinin samimi olmadıkları ve olayları çarpıtarak Pervari’nin adını kirletmeye çalıştıklarını dile getirerek, protesto eylemi yaptılar. Eylemde, "Pervari üzerinden siyasete hayır", "sorumsuz, çirkef medya grubu geçen yıl neredeydin", "fail değil, mağdur Pervari" sloganı attılar.
HEDEF BAŞBAKAN MI?
Türkiye’nin en eski 8 gazetesinden biri olan Siirt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci-Yazar Ahmet Arıtürk, Doğan Medya Grubunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı zor durumda bırakmak için Siirt’i özellikle seçtiğini iddia etti.
Bütün Siirt halkını töhmet altında bırakacak şekilde konuyu gündeme taşıyan gazeteciler hakkında suç duyurusunda bulunan Arıtürk, bu konuları çarpıtarak yayınlayan Doğan Medya Grubunun da samimi davranmadığını belirtti. Arıtürk, "Siirt’e ve Siirtlilere yayın yoluyla ağır hakaret eden Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan Coşkun, muhabir Gülden Aydın, Star Gazetesi Yazarı Mehmet Altan oyuncu Ceyda Düvenci hakkında suç duyurusunda bulunuyorum." dedi.
Doğan Medya Grubunun asıl hedefinin ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyen Gazeteci Ahmet Arıtürk, suni gündemlerle veya olayları çok açık şekilde çarpıtarak, Başbakan Erdoğan’ı kamuoyunda zor durumda bırakmaya çalışan Doğan Medyasını ahlaksızlıkla suçladı.