Uygun beslenme ve egzersiz yaparak, sigara ve alkolden uzak durarak kemiklerinizi güçlendirebilirsiniz.
Abone olÖzellikle kadınlarda menopozdan sonra kadınlık hormonunun azalması nedeniyle görülen osteoporoz (kemik erimesi), yanlış beslenme, genetik veya hormonal faktörler nedeniyle genç yaşlı herkeste, her yaşta görülebiliyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tümay Sözen, kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan vücuttaki “sessiz hırsız” olarak tanımlanan osteoporozun, dünyada yaşlı nüfusunun artmasıyla artık daha çok gündeme geldiğini söyledi. Osteoporozun bugüne kadar menopozla eşdeğer gibi algılandığını ve hep kadın hastalığı olarak bilindiğini belirten Prof. Dr. Sözen, “Oysa hiçbir zaman menopoz eşittir osteoporoz değildir. Osteporozun menopoz dışında birçok etkisi vardır” diye konuştu. Osteoporoz her yaşta olur Yaşam süresinin uzamasıyla birlikte son yıllarda yaşlı erkeklerde görülen kırık vakalarının araştırıldığını ve sonunda kırıkların osteoporoz nedeniyle ortaya çıktığının anlaşıldığını belirten Prof. Dr. Sözen, yaşlanmanın her iki cinsi de etkilediğini, bu nedenle osteoporozun yaşlılarda eşit oranda görüldüğünü vurguladı. Prof. Dr. Sözen, son yıllarda gençlerde görülen kırık vakalarının da araştırıldığını ve sırt ağrısı şikayetiyle gelen genç erkeklerde de osteoporoza rastlandığını ifade etti. Osteoporozun her yaşta görülebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Sözen, “Örneğin, ergenlik çağına gelmiş veya 30-40’lı yaşlardaki erkeklerde de genetik veya hormonal faktörlerden dolayı hastalığa rastlanıyor” dedi. Romatizma, böbrek yetmezliği, astım gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların kortizon içerdiğini, bunların uzun kullanımı sonucunda da osteoporozun ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Sözen, Türkiye’de görülen osteoporoz vakalarının yüzde 60’ının bu nedenle oluştuğunu bildirdi. Beslenmeye dikkat Prof. Dr. Sözen, doğumla birlikte başlayan kemik oluşumunun, 20’li yaşlara kadar arttığını, 30’lu yaşlara kadar da sabit kaldığını, sonraki yaşlarda özellikle kadınlarda kemiğin mineral içeriğinin azalması nedeniyle dayanıklılığının azaldığını anlattı. Bu nedenle daha kemik oluşurken, bebeklik ve ergenlik dönemlerinde kalsiyum alımının önemine işaret eden Prof. Dr. Sözen, bebeklik çağından itibaren kalsiyumca zengin besinler tüketmeyenlerin kemiklerinde kırıklara daha fazla rastlandığını kaydetti. Prof. Dr. Sözen, “Gençliğinizde ne kadar kalsiyum depolarsanız, yaşlılıkta o kadar rahat edersiniz” diye konuştu. Gazlı içecekler kemiklere zararlı Uygun beslenme ve egzersiz yaparak, sigara ve alkolden uzak durarak kemiklerin güçlendirilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Sözen, “Aileler çocuklarına, otur ders çalış diyor. Çocukların oyun oynaması onlar için egzersizdir. Bırakın çocuklarınız yeterince oyun oynasın, hareket etsin” dedi. Son yıllarda fast food tarzı beslenmenin yaygınlaşması nedeniyle özellikle çocuklar arasında gazozlu içeceklerin tüketiminin de arttığını söyleyen Prof. Dr. Sözen, “Gazlı içecekler kemikler için çok zararlı. Zaten Türkiye’de süt tüketme alışkanlığı yoktu, üzerine bir de gazlı içecekler gibi zararlı bir etken geldiği için kemiklerin oluşumunda bile sorun yaşanıyor. Süt ve süt ürünlerinin tüketimi yaygınlaştırılmalı” diye konuştu.