BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Şiddete karşı ilk imza Türkiye'den

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında, Kadına Karşı ve Ev İçi Şiddetle Mücadele ve Bunun Önlenmesi Sözleşmesi imzaya açıldı.

Abone ol

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 121. toplantısı çerçevesinde "Avrupa Konseyi Kadına Karşı ve Ev İçi Şiddetle Mücadele ve Bunun Önlenmesi Sözleşmesi" imzaya açıldı.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 121. toplantısı öncesinde imzaya açılan sözleşmeye, ilk olarak Bakanlar Komitesi Dönem Başkanı ve evsahibi Türkiye adına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu imza attı.

Sözleşmeyi şimdilik Türkiye dahil 13 ülke imzaladı. Bu ülkeler şunlar: "Türkiye, Avusturya, Almanya, Yunanistan, İzlanda, Karadağ, Portekiz, Finlandiya, Fransa, İspanya, İsveç, Slovakya, Lüksemburg."

Söz konusu sözleşme metni "Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi", "Şiddet mağdurlarının korunması", "Suçluların cezalandırılması" ve "Kadına karşı şiddetle mücadele alanında bütüncül, entegre ve koordineli politikaların uygulanması" ilkeleri çerçevesinde hazırlandı.

Fiziksel ve cinsel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti ve namus cinayetleri gibi konularla ilgili hükümler içeren sözleşme, devletin kadına yönelik şiddet konusunda sorumluluktan muaf tutulamayacağını vurguluyor.

Sözleşmede, taraf devletlerin şiddet eylemlerini her koşulda önleme ve şiddet mağdurlarını koruma sorumluluğuna geniş yer veriliyor. Sözleşmede kadınların şiddete maruz kalmadan ve şiddet mağduru olduktan sonra korunmasıyla ilgili düzenlemeler yer alıyor. Sözleşme, taraf devletleri kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle mücadeleyi sağlamak üzere ceza hukuku alanında somut önlemler almakla da yükümlü kılıyor. Şiddet mağdurlarına ücretsiz hukuksal destek sağlanmasını öngörüyor. Ayrıca, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ile ilişkili iltica talepleri ve geri göndermeme ilkesi konusunda güvenceler getiriyor.

Taraf devletlerin kadın-erkek eşitliği, kadına yönelik şiddet, karşılıklı saygı konularını eğitim müfredatına eklemelerini öngören sözleşme, yine taraf devletlerin uygulamalarını izlemek üzere bir denetim mekanizması oluşturulmasını içeriyor.

Türkiye'nin başkanlığını yaptığı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, bu sözleşmeyi 7 Nisan 2011'de Strasbourg'da onayladı. Müzakereleri yaklaşık üç yıl süren sözleşme, bu konuda Avrupa'daki en önemli hukuki düzenleme olarak kabul ediliyor.

ŞİDDETLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısı kapsamında imzaya açılan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından ilk imzanın atıldığı "Avrupa Konseyi Kadına Karşı Ve Ev İçi Şiddetle Mücadele Ve Bunun Önlenmesi Sözleşmesi" ile kadına karşı şiddet, ilk kez açıkça insan hakkı ihlali ve ayrımcılık olarak tanımlandı.

"Avrupa Konseyi Kadına Karşı Şiddet ve Ev İçi Şiddetle Mücadele ve Önlenmesi Sözleşmesi", 7 Nisan 2011 tarihinde Türkiye'nin başkanlığını yaptığı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nde kabul edildi.

Sözleşme mevcut haliyle, kadına karşı şiddetle mücadele alanında fark yaratabilecek nitelikte ve son yıllarda Avrupa'daki en önemli hukuki düzenleme olarak kabul ediliyor. Sözleşme, Avrupa Konseyi Sözleşmesi olmakla birlikte, üye olmayan devletlerin katılımına açık. Sözleşmeye mümkün olabilecek en geniş katılım hedefleniyor.

Müzakereleri yaklaşık üç yıl süren sözleşmenin ilk günden itibaren en güçlü destekçilerinden biri olan Türkiye, sözleşmenin yazım çalışmalarına aktif katkı sağladı.

Sözleşmenin hazırlanması ve kabulü, Türkiye'nin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığı'nın en önemli başarılarından birisi olarak görülüyor.

AVRUPA'DA YABANCI DÜŞMANLIĞI TIRMANIŞTA

Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun ev sahipliğinde düzenlenen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 121. Toplantısı başladı. Davutoğlu açılış konuşmasında Avrupa'da aşırıcılık ve ayrımcılığın tırmanışta olduğu uyarısı yaptı.

Çırağan Sarayı'nda düzenlenen toplantıya, Türkiye de dahil olmak üzere, Avrupa Konseyine üye 47 ülkenin yanı sıra Konseyin nezdinde gözlemci statüsüne sahip 5 ülkenin dışişleri bakanları ve Avrupa Konseyinin önde gelen yetkilileri katılıyor.

Bakan Davutoğlu açış konuşmasında, Türkiye'nin bakanlar komitesi dönem başkanlığına verdiği önemi vurguladı. Akil Adamlar Komitesi tarafından hazırlanan raporu hatırlatan Davutoğlu, bu raporda son derece önemli ve hassas konulara değinildiğini kaydederek, bunun, raporun herkes tarafından her unsurunun kabul edileceği anlamına gelmediğini kaydetti.

Davutoğlu, "Hepimiz tutarlı bir şekilde ortak değerlerimiz konusunda Avrupa düzeyinde dayanışma içinde olmalıyız. Burada hak ve sorumluluklarımızı ve bilimin kimliğini muhafaza etme, meşru hakkın korunması ve öte yandan toplum tarafından kabul edilen kurallara saygı gösterilmesini önemsiyoruz."

Kimlik ve entegrasyon arasında bir çelişki olmadığını ve herkesin çoklu kimlikleri olabileceğini dile getiren Davutoğlu, Avrupa kimliğinin çoklu kimliklerden oluştuğunu ve bunun arasında demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü değerlerinin de bulunduğunu ifade etti.

"Bugün Avrupa'da yabancı düşmanlığı ve popülist partilerin tırmanışta olduğu konusunda herkes hemfikir. Aynı zamanda aşırıcılık ve ayrımcılık bugün toplumlarımız açısından önemli tehditlerdir" diyen Davutoğlu, bu tehditlerin bütün ülkeleri etkilediğini ve hiç kimsenin bu tehditlerden muaf olmadığını belirtti.