Şiddet ve KAOS gayri milli siyasetin korunma kalkanıdır!
Emperyalizmin sıkça kullandığı yöntemlerden biri de; hedef olarak seçilen ülkelerde birlikte çalışılabilecek yönetim kadrolarını destekleyerek iktidara taşınmasıdır.
Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.
İşbirliğine ikna edilecek isimlerde nitelikli, entellektüel birikime haiz olması, idealist ve milli duyguları güçlü olması gibi hasletlerin bir arada bulunmamasına özellikle dikkat edilir.
Destekleyecekleri isimler hakkında önceden ileride koz olarak kullanılmak üzere bilgi belge toplanması ilk adımdır. Göreve getirildikten sonra ise iç dinamikler kullanılarak kurbanın zaaflarına ve meşrebine uygun, reddedilmesi zor bir takım cezbedici kapılar aralanır.
Aralanan kapılar, yeteri kadar koz toplanıncaya kadar aralık bırakılır ve hatta erken afişe olmaması için ardında bıraktığı izlerin üstü yine işbirliğine ikna edilmiş iç dinamikler aracılığıyla kaydedildikten sonra zamanı geldiğinde açılmak üzere kapatılır!
Bu aşamaya gelindiğinde artık hedef ülkede atılacak tüm adımlar emperyalizmin hedef ve çıkarları doğrultusunda ve de emir talimatla atılmaya başlanır. Böylece kıskaca aldıkları yönetim kadrosu üzerinden hem ekonomik hem de siyasal anlamda bir milletin sömürülmesinin de yolu açılmış olur.
Kurbanlar durumun vahametini anladıklarında iş işten geçmiş olur ki bu da kurban üzerinde bir eksik bir fazlanın beklenen sonu değiştiremeyeceği düşüncesini pekiştirir.
İşte kullanılan isimlerin en tehlikeli oldukları aşama bu aşamadır.
Öylesine tehlikeli olurlar ki; yönettikleri ülkede kendilerini denetleyebileceğini düşündükleri her kurum ya da kuruluşu ne pahasına olursa olsun tasfiye etmek veya kontrol altına almak gibi saplantıların esiri olurlar.
Hükmettikleri her kurum ile daha fazla güç kazanmış gibi görünseler de o güce paralel olarak korkuları da büyür!
Çünkü erişilen ekonomik güç korkularını hafifletmeye yetmeyecek bilakis aleyhte kullanılabilecek güçlü delillere dönüşecektir!
Kurbanların böyle durumlarda başvuracağı yöntem şiddet ve kaos olacaktır!
Hedef ülkede iç karmaşanın baş göstermesi ve hatta iç savaşın patlak vermesi riski gündemi meşgul etmeye başlar.
Siyasi cinayetlerin de yaşanabileceği bu tür ortamlarda ipi elinde bulunduran emperyalist güçler tarafından kendi çıkarları doğrultusunda hedef ülkenin savaşa sokulması dahi kuvvetle muhtemel hale gelir!
Tarihte, yönetim kadroları ele geçirilerek işbirliğine zorlanmış ve tepetaklak olmuş bir çok ülke bulunduğu gibi günümüzde de özellikle bölgemizi kan gölüne çeviren kaos aynı odaklar tarafından ve aynı yöntemlerle yoluna devam ediyor.