"Pazar günlerini iple çekerdik. Şiar Yalçın'ın Cumhuriyet Pazar Eki'nde bir briç köşesi vardı, müptelasıydık..."
Abone olGAZETECİLER.COM - Gazeteci yazar Şiar Yalçın'ın vefatından sonra medyada kalem oynatan köşe yazarları ardından güzel yazılar yazdılar. Ancak bu yazılar içinde en ilginç olanı Taraf gazetesinde Fikret Doğan'ın Eşikten Eşiğe köşesinde kaleme aldığı yazıydı.
Aslında spor yazarı olan ancak edebiyattan sinemaya pek çok konuda yazılar kaleme alan Doğan, bu sefer üniversite yıllarında Briç oynamaya nasıl merak sardığını ve Şiar Yalçın'ın Cumhuriyet'teki "Briç köşesi"ni nasıl hatmettiklerini anlattı.
"Seksenli yılların ortasında tıfıl bir üniversite öğrencisiyken "briç"e merak sarmıştım, o kadar ki, dört yıl boyunca neredeyse kahveden hiç çıkmadım. Okula sadece sağdan soldan ders notu toplamak ve sınava girmek için gidiyordum; uzun lafın kısası, iyi bir öğrenciydim ben." diye başladığı yazısına şöyle deam etti Fikret Doğan:
"Ne yalan söyleyeyim, "king" ya da "üç-beş-sekiz" gibi oyunların müdavimiyken briçten acayip tırsardım, gözümü fena korkutmuşlardı; aman şöyle zor bir oyundur, aman böyle çetrefil bir iştir, herkes oynayamaz, falan filan. Tıraş tabii. Ne var yani, briç işte, atla deve değil ya! (...)
Bunları niye mi söylüyorum, korkmayın diye; briç öyle öğrenmesi çok zor bir oyun değildir. Bir gün, üç beş arkadaş kahvede boş boş otururken bizim hergelelerden biri, "Hadi gelin size briç öğreteyim" dedi, yarım saat sonra kendimizi briç masasında bulduk. Kafasını gözünü yara yara briç oynadık; ama bir şey başka türlü nasıl öğrenilir, işte orasını bilemem.
KAHVE KAPANANA DEK BRİÇ OYNARDIK
İşte böyle başladı briç tutkusu. Kahve kapanıncaya dek briç masasından kalkmazdık. Hatta kendi aramızda takım maçları yapmaya, ufak çaplı ikili turnuvalar düzenlemeye bile başlamıştık. Ama en güzeli de briç muhabbetiydi; saatlerce hiç bıkıp usanmadan bir el üzerine konuşuyorduk.
Pazar günlerini iple çekerdik. Şiar Yalçın'ın Cumhuriyet Pazar Eki'nde bir briç köşesi vardı, müptelasıydık. Problemlerin başlıkları divan edebiyatından bir dize olurdu genellikle. O problemleri çözmek bazen saatlerimi alırdı. 52 kâğıdı masaya yayar, o çetin cevizi kırmaya çalışırdım. Kafamdan buhar çıkardı bazen. Eğer biz çaylaklar yer oyunumuzu ve savunmamızı biraz geliştirebildiysek, Şiar Yalçın'ın sayesindedir bu. O briç köşesi bizim kâbemizdi, her pazar tavaf ederdik."
HAKKI ÖDENMEZ
"Şiar Yalçın'ın hakkı ödenmez. Türkiye'de briçin yayılıp sevilmesinde onun payı çok büyüktür. Edwin Kantar, Michel Lebel, Pierre Jais, Terence Reese gibi şampiyonların, Hugh Kelsey gibi büyük briç yazarlarının eserlerini dilimize kazandırması briçimize yaptığı en büyük hizmetti; bir köy okulunda kütüphane kuran kişidir Şiar Yalçın. Onun ektiği tohumlar en sonunda yeşerdi de, son yıllarda briççilerimiz uluslararası arenalarda önemli başarılar kazandılar."
Fikret Doğan'ın Taraf gazetesindeki yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.