BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

SHP liderinden CHP tarifi

SHP'de yeni bir dönem. Karayalçın'ın koltuğuna oturan Ergün, CHP'yi anlattı. İzleyecekleri yol haritasının özetini çıkardı.

Abone ol

Murat Karayalçın sonrası Sosyal Demokrat Halk Partisi'nde (SHP) yeni bir dönem başladı. Yeni başkan Hüseyin Ergün CHP'yi sol parti olarak görmedi.

Ergün, CHP'yi eleştirirken SHP'nin yol haritasını da açıkladı: Sivil ve demokrat ve gerçek bir sol parti yapmak, aynı hedefi paylaşanlara kapıları açmak.

Hüseyin Ergün, Yeni Şafak'tan Murat Aksoy'a ilginç açıklamalarda bulundu. İşte çiçeği burnundaki başkan partisinin siyasi görüşlerini açıkladı.

HEDEF ÇAĞDAŞ SOL

Çağdaş Sol'dan, Sosyalist Enternasyonal, Avrupa Solu, Brezilya'da Lula'nın temsil ettiği hareket, Şili'de Salvador Allende'nin sosyalist partisi gibi partilerin yeraldığı geniş bir hattı anladığımızı söyledik. Yani kendimize referans aldığımız sol, dünyadaki anasol akımdır. Parti da kadroları bunu benimsedi. Sonra şu soruyu sorduk: Biz bu sol partiyi tek başımıza SHP olarak yaratabilir miyiz?

CHP DEVLETÇİ PARTİ

CHP sol bir parti değildir ve hiç olmamıştır. Hep devletçi ve milliyetçi bir parti olmuştur. Bir yandan devleti siyasal bakımdan kutsallaştırmış, öte yandan ekonomide devlete ağırlıklı roller biçmiştir. Milliyetçidir, çünkü, kısa bir dönem hariç, ülkemizde yalnızca Türk etnisitesini (milliyetini) tanımıştır. Sol olmak için, sivil, demokrat, özgürlükçü, eşitlikçi ve barışçı olmak ön koşuldur. CHP bu niteliklere sahip değildir.

CHP AK PARTİ'NİN SAĞINDA

CHP, merkez ve merkez sağa konumlanmış olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sağında, MHP'nin solunda yani bu iki partinin ortasındadır. Ve bu bir sıkışmışlık değildir. Bir tercihtir. CHP, kuruluş sürecine de uygun olarak devletin resmi partisi kimliğine sahiptir. Toplumun geniş kesimlerini ve onların taleplerini temsil etmekten çok, bürokrasiyi temsil etmektedir. Dolayısıyla, CHP'nin sol parti olması için bir sebep yoktur.

KİMLERLE TEMASA GEÇTİLER

10 Aralık Hareketi, Ufuk Uras'ın özgürlükçü sol grubu, bazı sivil toplum örgütleri, demokrat Kürt aydınları, bazı akademisyen ve aydınlar, özgürlükçü Aleviler, vb.. ile 7 Haziran 2009'daki SHP Kurultayı'ndan önce temas kurduk. Bugün de buna devam ediyoruz. Bizim için sivil ve demokrat olmak, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecini desteklemek bir potada buluşmak için yeterlidir. Bu niteliklere sahip, yapı, kadro ve kişilerle beraber yürümeye hazır ve kararlıyız.

BAŞÖRTÜ YASAĞINA KARŞIYIM

Ben 2004 yılından beri şunu yazıyor ve söylüyorum; “İnsan vucudunda günah, ayıp, çirkin bir şey yoktur. İnsanlar inançları ya da estetik beğenileri gereği istedikleri gibi giyinebilirler; giyinebilmelidirler.” Başörtüsü meselesinden dolayı toplumun bölünmesini tuhaf ve yapay olarak görüyorum. Mesele kimsenin kimseye bir dayatmada bulunmamasıdır. Hak ve özgürlük konusu olan bir hususun yasayla belirlenmemesi, polis zoruyla veya “cemaat-mahalle” baskısıyla uygulanmamasıdır. SHP'de bu konuyu tartışmaya devam ediyoruz. Ben üniversitede başörtüsü yasağına kesinlikle karşıyım. Bu görüş Parti'de de genel bir kabul görüyor. Ama benim, üniformalı memurlar hariç devlette çalışan kadınlar da isterlerse başlarını örtebilirler, ilk öğrenimde de baş örtülebilir gibi görüşlerim, Parti'de tepki çekiyor ve çoğunluk buna taraftar değil. Bence, bu önemli bir sorun değil; biz bunu önümüzdeki parti toplantılarında tartışacağız.

KÜRT SORUNU

Biz hiçbir etnisitenin, Türk, Kürt, Laz, Çerkes veya Ermeni veya Rum, vd… ötekilerden daha fazla veya az hakka sahip olmamaları gerektiğini düşünüyoruz. Haklarda bir farklılığı kesinlikle reddediyoruz. Bugün çözüm olarak ortaya konan, etnisite vurgusu yapmadan anayasal vatandaşlığın tanımlanması, kültürel hakların herkes için garantiye alınması, değişik milliyetlerin (etnisitelerin) ana dillerini öğrenme ve o dilde eğitim yapma hakkı, yerel yönetimlerde kürtçe hizmet verme gibi konular demokratik bir ülkede olması gereken haklardır. Bunlar Türkiye'yi bölmez güçlendirir. Anayasal vatandaşlık bir etnisiteye bağlanmamalıdır. Yerelde hizmetleri hizmetten yararlanacaklara kendi dilleri ile vermenin sakıncası yoktur. Bu açıdan yerel yönetimlerin güçlenmesi Kürt sorunun çözümünü de hızlandıracaktır.

ALEVİLERİN İSTEKLERİ

Alevilerin isteklerine baktığınızda, bunlar için yasal düzünlemeye gerek bile yok: Diyanet İşleri Başkanlığının yeniden yapılandırılması, genel bütçeden alevilere pay verilmesi, din derslerinde Alevilik öğretilmesi, TRT'de Aleviliğe yer verilmesi, Cem evlerine arsa ve yeterli destek verilmesi, Alevi inanç önderlerine okul açılması vb.. bir dakikada çözülebilecek konular.. Bunlar için yasal düzenleme yapmaya gerek yok. Siyasi iradenin bunlar yapılsın demesi yeter.. Biz bunu yapacağız.