SGK Başkanından sahte ilaç yorumu

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, “Konu yargıya intikal etmiş olduğundan çok fazla bir şey söyleyebilmem mümkün değ...

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, “Konu yargıya intikal etmiş olduğundan çok fazla bir şey söyleyebilmem mümkün değil ama yüzde 99 oranında herhangi bir sahteciliğin yapılması çok çok düşük ihtimal” dedi.
SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, Akılcı İlaç Kullanımı Etkinliklerine Yönelik Alt Yapı Oluşturma ve Geliştirme Projesi kapsamında düzenlenen toplantı öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Sahte ilaçlarla ilgili, doğru ilaç kullanımı bilinciyle ilgili vatandaşlara verilecek öneriler neler? Bununla ilgili SGK ve Sağlık Bakanlığı’nın bir denetimi, yaptırımı var mı?” sorusu üzerine İlhan, “Öncelikle şunu ifade etmek gerekir. Sistemi biz çok iyi bir şekilde dizayn etmiş durumdayız. İlaçların hem yurt içinde hem yurt dışından gelen ilaçlar kayıtlı. İlaç Takip Sistemi’ne (İTS) kayıtlı ve barkotları olan ilaçlar. Dolayısıyla biz bu şekilde zaten iyi bir takip sistemi kurmuş durumdayız. Şuandaki konu yargıya intikal etmiş olduğundan çok fazla bir şey söyleyebilmem mümkün değil ama tabi ki biz İTS sistemine kayıtlı ilaçları ödüyoruz SGK olarak. Dolayısıyla yüzde 99 oranında herhangi bir sahteciliğin yapılması çok çok düşük bir ihtimal. Vatandaşlarımızın bu konuda yapabileceği şey internet üzerinden bir takım ilaç satışları oluyor, eczaneler dışında ilaç satışları oluyor. Bu konularda kendilerinin çok dikkatli davranmaları, bundan sonraki süreçte de bizim bu İTS kayıt sistemine özel hastanelerin dahil edilmesi zaten bizim gündemimizdeydi. Yani hastaneler sistem dışından satılan ilaçlarda da hastanelerin çok dikkatli davranmaları gerekiyor. Zaten biz bu çalışmaları başlamıştık” cevabını verdi.

“YOKA DÜŞTÜ DEDİĞİNİZ 700 CİVARINDA BİR İLAÇTAN SÖZ EDİLİYOR”
Sahtekarlığın daha çok kanser ilaçları gibi pahalı ilaçlarda olduğunu ve bunların zaman zaman bulunamadığını gördüklerini belirten İlhan, bu durumda olduğu için de vatandaşın el altından ulaşmaya çalıştığı, SGK olarak fiyat politikasından kaynaklı bir yanlışlarının olup olmadığı sorusu üzerine şunları söyledi:
“Yoka düştü dediğiniz 700 civarında bir ilaçtan söz ediliyor. Biz bu ilaçları tek tek kontrol ettik, sistem üzerinden ve bu sayıların doğru olmadığını gördük. Yani piyasada satışı olan ilaçlar bunlardan çok kısmi 70 civarında ilaçta beslenmeyi destekleyici ilaçlar, dolayısıyla gerçek manada kanser ilacı değil. Onlar zaten geri ödeme listesinde yok. Bu 700 ilaçtan şu anda gerçekten yoka düşmüş olan ilaç yok. Biz sistemden kontrollerimizi yaptığımızda, ödeme politikalarına gelince biz zaten bu tip ilaçlarda yurt dışından getiriyoruz ve bunlar son derece pahalı ilaçlar. Bunları bir şekilde listeye alıyoruz, yani bunları vatandaşlarımızın ihtiyaç olduğu anda temin edebilmeleri açısından burada bir fiyatta tasarruf, bu tip öngörülerimiz yok. Çok hızlı hareket ediyoruz ama bunun dışında fiyat politikasının iki boyutu var. İlk fiyat veriş aşaması var. Birde daha sonra SGK tarafından uygulanan ıskontolar var. Biz bu anlamda SGK olarak üzerimize düşeni çok hızlı bir şekilde yapıyoruz. Sağlık Bakanlığımızda bu referans fiyatlarla birlikte ilk fiyat belirleme aşamasında bu konuda nasıl daha kolaylık sağlayabilecekleri noktasında çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyorlar ama SGK açısından bakıldığında o haberler doğruyu yansıtmıyor. Herhangi bir sıkıntı yok bizim ödediğimiz ilaçlar anlamında.”

“ŞU ANDA ALINMIŞ BİR KARAR YOK”
Antibiyotik kullanımının önüne geçmek için reçetesiz antibiyotiklerin sıkı bir denetime alındığı haberlerinin hatırlatılması üzerine İlhan, “Biz SGK olarak bir geri ödeme kurumuyuz. Ruhsatlandırılmış ve onun sonucunda da listeye alınmış ilaçların ödemesini yapıyoruz. Dolayısıyla ilaçlarla ilgili tıbbi konularda alınacak ruhsatlandırma ve daha sonrası işlemlerle Sağlık Bakanlığımız karar mercii. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığımızın yaptığı açıklamadan sonraki süreçte ruhsatlandırılırken, ilaçlar reçetesiz satılamaz ibaresi olan bu ilaçlar için böyle bir düzenleme getirme noktasında ama bu konuda daha sağlıklı bilgiyi Sağlık Bakanlığımızdan alabilirsiniz. Burada benim söyleyeceğim tek şey şu olabilir; sonuçta böyle bir tedbir alınacaksa vatandaşlarımızın sağlığı açısından alınacak bir tedbirdir. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı’nın alacağı bu karar sonuçta vatandaşlarımızın sağlığını düşünerek alacağı bir karar olacaktır. Ama şu anda alınmış bir karar yok. Bizim için ödemede bir sorun yok” diye konuştu.

“DOLAYISIYLA BİR AKSAKLIK KESİNLİKLE OLMADI”
Avuç içi uygulamasında herhangi bir sorunla karşılaşılıp karşılaşılmadığının sorulması üzerine SGK Başkanı İlhan, “E-reçeteye geçerken de biz geçtiğimiz yıllarda aynı tereddütler yaşanmıştı. Avuç içi damar izi de yeni bir sistem, henüz çok yeni. Ufak tefek aksaklıklar olmuş olabilir ama vatandaşımızı mağdur edecek ya da bize yansıyan çok büyük oranda rahatsızlıklar söz konusu değildir. Bazı yerlerde elektrik kesintisinden kaynaklanan sorunlar yaşandı, onlar için zaten çözüm önerileri vardı. Yani teknik bir arıza olduğundan bu teknik arızanın belgelendirilmesi durumunda vatandaşın muayene olmasından ve bizim geri ödeme sistemimizde herhangi bir aksaklık olmadı. Dolayısıyla bir aksaklık kesinlikle olmadı. Dün e-reçete ile ilgili kamuda vatandaşa hizmet anlamında ödül aldık SGK olarak. Türkiye olarak bir yılda yüzde 90 oranına eriştik. Dolayısıyla uygulamalarda gerçekten çok hızlı ve iyi ilerleyebiliyoruz. Bu vesile ile doktorlarımız da teşekkür etmemiz gerekiyor. Avuç içi damar izinde de gayet iyi gidiyor” dedi.
Diğer bir gazetecinin, “Bazı meslek grupları insan haklarına aykırı olduğunu söylüyor, tedbir amaçlı yapıyoruz dediniz ama bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine ise İlhan, “Biz anayasal düzenlemeyi aykırı bir düzenleme getirmedik. Sonuçta TC numaraları ile sistemlere erişim sağlayabiliyorlar. Bu çok yaygın kullanılan, birçok alanda kullanılan göz retina kayıtları ile başka ülkelerde de kullanılan ve sonuçta vatandaşımızın yararına olan bir uygulamadır. Biz suistimalleri burada ne kadar önleyebilirsek vatandaşlarımıza sunduğumuz sağlık yelpazesi hizmetlerini o kadar genişletebiliyoruz. Burada kötü niyetle yola çıkılmış bir durum söz konusu olamaz. Şuanda aykırı bir durum olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
(İHA)