SGK Başkanı Kürşad Arat, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) yasasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Abone olBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili düzenlemeleri içeren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sürüyor.
Komisyona bilgi veren Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Kürşad Arat, Türkiye'de en son emekli olanların ortalama yaşının 54, EYT'li olarak tanımlanan grubun yaş ortalamasının ise 48,5 olduğunu belirtti.
Nüfusun yaşlanmasıyla emekli sayısında da bir artış olduğunu dile getiren Arat, 2000'lerin başında 6,5 milyon seviyesinde olan SGK'den emekli maaşı alanların sayısının bugün itibarıyla 13,9 milyon kişiye ulaştığını kaydetti.
Arat, aktif/pasif sigortalı oranının ise 2'ler civarında olduğunu açıkladı.
EYT düzenlemesinin SGK'nin mali yapısına etkisine değinen Arat, "SGK'de bugün itibarıyla gelirlerin giderleri karşılama oranı yüzde 96,2. Bu oran yüzde 100 olmadığı için ister istemez SGK açığı var. Bu açık tarihin en düşük seviyesinde yani yüzde 0,30 düzeyinde." diye konuştu.
"2 milyon 250 bin kişi bu şartları sağlıyor"
Kürşad Arat, EYT'li kapsamına girmek için 8 Eylül 1999 ve öncesinde sigortalılık başlangıcı, prim günü ile sigortalılık süresini doldurmuş olma, 1999'da gelen yaş şartını sağlamama şartlarını karşılamak gerektiğini dile getirerek, "2 milyon 250 bin kişi bu şartları sağlıyor. Bu tanımda olanları EYT'liler olarak görüp buna göre maliyet hesaplarını ve kişi sayını hesapladık." bilgisini verdi.
EYT'nin maliyetinin unsurlarını anlatan Arat, şunları kaydetti:
"Emekli aylığı yani emekli olduktan sonra ödeyeceğimiz maaş, bir maliyet unsuru. İkincisi, prim kaybı yani bu kişilerin hepsi emekli olur ve hiç çalışmazlarsa SGK'nin bundan kaynaklanacak bir sigorta prim kaybı olacak, bu da maliyetimiz oluyor. Üç, bayram ikramiyesi; bu yasalaştıktan sonra her iki bayram ikramiyesini de almaya hak kazanıyorlar. Dört, 4/A'lar, SSK'liler açısından düşündüğümüzdeki maliyetin unsuru şu: Burada kamu işçileri de var. Kamu işçilerinin hem maaşı hem de bunlara ilişkin bir kıdem tazminatı var. Bunların işten ayrılmasından kaynaklanan bir maaş tasarrufu var. Bunun yanında emekli olanların yerini alacakların bir maaş yükü var. Bunun konsolide etkisi, kamu personel bütçe etkisini de 9,5 milyar olarak görüyoruz. 4/A'lılar için toplam net etkinin 131 milyar lira olmasını öngörüyoruz.
EYT'li olarak tanımladığımız, bu şartları sağlayanların ne kadarının çalıştığına baktığımızda bunların yüzde 87'si çalışıyor yani emekli olduktan sonra da büyük ihtimalle çalışmaya devam edecekler. Teknik olarak bunlarda bir prim kaybı olmasını beklemiyoruz. Aynı kişilerin muhtemelen çalışıyorlarsa emekli olduktan sonra da çalışmaya devam edeceğini bekliyoruz. 4/A'lılar için prim kaybı olmayan maliyetin 194,4 milyar, prim kaybının olması durumunda ise maliyetin yaklaşık 255 milyar arasında olmasını öngörüyoruz. Ama net rakam mümkün değil çünkü emekliliği hak ettiği halde bu grup içerisinde yer alıp emekli olmayı tercih etmeyecek insanlar olabilir."
"Bunun teknik altyapısını çalışıyoruz."
Arat, aylık bağlama oranında bir değişiklik olmayacağının altını çizerek, "Asgari emekli maaşı 5 bin 500 lira. Mevcut sistemde prim ödeme gün sayısına, hizmet yılına, çalıştığı sigorta koluna ve kazancına göre herkese ayrı maaş bağlanabiliyor, kişi bazında değişiyor" ifadelerini kullandı.
EYT'lilerin emeklilik işlemlerinin ne kadar sürede tamamlanacağı, yeterince personel olup olmadığı konusuna da açıklık getiren Arat, "Uzun süreden beri bunun teknik altyapısını çalışıyoruz. Talepleri alıp en hızlı şekilde sisteme sokacağız." diye konuştu.