Cumhurbaşkanı Sezer, veto ettiği kanunlar nedeniyle sürekli eleştiriliyordu. Sezer, eleştirilere yanıt verdi. Sezer, "Demokratik ve laik çizginin korunacağını" belirtti.
Abone olCumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye'nin, kendisine doğru diye dayatılmak istenen eğrileri kabul etmektense, eğrilmeyen doğrularını yaşamayı yeğleyeceğini bildirdi. Sezer, Türkiye'nin, "demokratik ve laik çizgisini koruyacağını" söyledi. Sezer, Harp Akademileri Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Ankara Anlaşması'nın yeni üyelere genişletilmesi konusundaki Protokol ile ilgili teknik düzenlemelerin, Kıbrıs Türklerinin haklı oldukları bir davada Türkiye tarafından yalnız bırakılacakları anlamına geldiğini hiç kimsenin düşünmemesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni, ancak soruna adil ve kalıcı bir çözüm bulunduğu, Ada'da iki toplumun bir arada yaşayacakları yeni bir ortaklık devleti kurulduğunda tanıyabileceğinin altını çizen Sezer, "Ülkemizin çağdaşlaşma ve Batı'yla bütünleşme amacı, Avrupa Birliği'ni ve Amerika Birleşik Devletleri'ni birlikte kapsamaktadır. Biri diğerinin seçeneği değil, tamamlayıcısıdır. Ülkemiz de bu iki önemli ortağı arasında bir yeğleme yapmak durumunda değildir" dedi. Sezer, yapılması gerekenin Türkiye'nin ilişkilerini yeni ortak hedefler ve temellere oturtacak stratejik diyalogu sürdürmesi olduğunu ifade etti. Sezer, ABD ile işbirliğinin geliştirilmesi ve NATO içindeki etkin rolünün sürdürülmesinin, Türkiye için yaşamsal öncelik taşıyan konular olduğunu söyledi. Sezer, "Yarım yüzyıllık bir bağlaşıklık ilişkisini de yansıtan, Türk-Amerikan ilişkilerinin dayandığı ortak değer ve hedefler zemini, kimi konularda yaşanabilen güçlüklerin aşılmasına olanak tanıyacak sağlamlıktadır. Bu nedenle, ilişkilerimizin karşılıklı anlayış ve saygı temelinde ilerleyeceğinden kuşku duymuyorum" dedi. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin planlandığı gibi gerçekleşmesi, Amerika Birleşik Devletleri'yle ilişkilerinin daha da geliştirilmesi ve kimi ülkelerle olan ikili sorunlarının çözülmesinin, Türkiye'nin gücünü arttıracağını vurgulayan Sezer, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu çizgimiz, hiç kuşkusuz, ulusal çıkarlarımızdan ödün vermeden gerçekleştirilecektir. Ülkemiz ve ulusumuz, onurlu geçmişinde sınav niteliğinde pek çok güçlüğü yüz akıyla aşmıştır. Biz, başkalarının 'büyük düş'lerinin parçası olmayı tarihimiz boyunca reddetmiş, kendi hedefleri doğrultusunda, ülküleriyle yaşamış bir ulusuz. Tarihimizin yılgınlıklar değil, savaşım tarihi olduğu gerçeği, yolumuza ışık tutmalıdır. Atatürk'ün 'çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak ve üzerine çıkmak' ülküsü, ancak bu savaşımı vermeye kararlı, çağdaşlığın ve ilericiliğin savunucusu Cumhuriyet kuşakları ile gerçekleşecektir. Biz, Türkiye olarak, sonuna kadar dostlarımızın yanında olduk. Haksız isteklere hiçbir zaman boyun eğmedik. Ancak Türkiye, kendisine doğru diye dayatılmak istenen eğrileri kabul etmektense, eğrilmeyen doğrularını yaşamayı yeğleyecektir. Bu, uluslararası toplumda hakettiğimiz saygın yerin gerektirdiği bir davranış biçimidir. Çağdaş ve akılcı bir çizgide ilerleyen, demokratik ve laik bir devlet sistemi bulunan, kendine özgü özellikleri olan ve gücünü büyük Atatürk'ün ilkelerinden alan bir ülkeyiz. Bu yapımızı ve çizgimizi koruyacağız. Esin kaynağımız, Atatürk'ün öncülük ettiği Türk aydınlanması felsefesi, gücümüz ise vatan sevgimiz, ulus bilincimiz ve ulusal birlik duygumuzdur.'