Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Ermeni konferansını eleştirerek, "Üniversitelerde dogma savunulamaz" diye konuştu.
Abone olSezer'den, Ermeni Konferansı eleştirisi Cumhurbaşkanı Sezer, Ermeni konferansını eleştirerek, tarihsel ve toplumsal konularda karşı görüş sahiplerinin düşünce açıklama haklarının ellerinden alınamayacağını vurguladı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, farklı kesimlerin tepkileri üzerine 2 kez ertelenen ve Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleştirilen Ermeni Konferansı'nı "isim vermeden" eleştirdi. Tarihsel ve toplumsal konularda gerçeğin tek ve değişmez olduğunu, bu gerçeğin tartışılamayacağını ileri sürmenin akademik geleneğe ters düşeceğini dile getiren Sezer, karşı görüş sahiplerinin düşünce açıklama haklarının ellerinden alınamayacağını vurguladı. Böyle bir yaklaşımın bilimsel değil dogmatik olduğunu vurgulayan Sezer, "Üniversiteler dogmanın savunulduğu değil, farklı ve karşıt düşüncelerin özgürce tartışıldığı kurumlar olmak zorundadır" dedi. Aydın sorumluluğu Mustafa Kemal Üniversitesi'nin 2005-2006 akademik yılı açılış törenine katılan Sezer, öğrencilerle üniversitede öğle yemeği yedi. Sezer, bilgi üretmek, toplumu bilimin ve aklın ışığında yönlendirerek aydınlatmak ve bilinçlendirmek, kalkınma sürecine ivme kazandırmak ve ülke sorunlarıyla ilgili doğru saptamalarda bulunarak gerçekçi çözümler üretmenin üniversitelerin görevleri arasında olduğunu kaydetti. Sezer, şunları söyledi: "Üniversite gençliğinin, yaşam boyu öğrenmeyi ilke edinmiş, araştıran, sorgulayan, eleştirel düşünen, özgüvenli, girişimci, ileri görüşlü, tarihini ve kültürünü özümsemiş, evrensel değerleri benimsemiş bireyler olarak yetişmesini amaçlıyoruz. Üniversitelerimizin gelişmesi, bilim üretimi önündeki engellerin kaldırılması ve eğitim kalitesinin yükseltilmesini amaçlayan çalışmalar hızlandırılmalıdır." Sezer, uygarlıklar arasında anlayış ve hoşgörüye gereksinimin arttığını vurgulayarak şunları söyledi: "Geçmişin bu anlamda araştırılması ve çıkarılacak derslerin gelecek kuşaklara aktarılması, aydın sorumluluğunun gereğidir. Bu konuda en büyük görev, bilimin üretildiği kurumların başında gelen üniversitelerimize düşmektedir. Üniversitelerimiz bilimsel, yönetsel ve mali özerkliğe sahip olmalıdır. Bilimsel özerklik, üniversitelere aynı zamanda kimi yükümlülükler getirir. Özgür tartışmaya ve farklı görüşlerin savunulmasına olanak tanınması, bu yükümlülüklerin başında gelir."