BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Sezer'in adı ihlal raporunda

Raporda, Türkiye'deki işkence konusuna değinilirken, Sezer'den de hak ihlali yapan kişi olarak bahsediliyor..

Abone ol

Milliyet Gazetesi'nden Deniz Arslan'ın haberine göre raporda, Türkiye'de 2003'de İçişleri Bakanlığı'na göre, polisin gözaltında 3 kişinin öldüğü, bunlardan 2'sinin kalp krizi geçirdiği, birinin de intihar ettiği belirtildi. ABD raporunda, ''solcular ve Kürt hakları eylemcilerinin'', işkence gördüğü de ileri sürüldü. İnsan Hakları Vakfı'nın değerlendirmesine göre, Türkiye'de 920 kişinin işkence gördüğü başvurusunda bulunduğu belirtilen raporda, işkence görenlerin büyük kısmının, korktuğu için bunu rapor etmekten kaçındığı da iddia edildi. Güneydoğu'da, terör örgütü PKK/KADEK/KHK'ya karşı 60 bin korucunun halen tutulduğu belirtilirken, bu kişiler arasında, uyuşturucu kaçakçılığı, tecavüz, yolsuzluk, hırsızlık ve insan hakları ihlallerinin çok olduğu ve jandarmanın korucuları yargıdan koruduğu savunuldu. Türkiye'de hapishane koşullarının kötü olduğu, gözaltındaki çocukların dövülmesi, kadınlara tecavüz gibi olaylarla karşılaşıldığı savunuldu. Türkiye'de medyanın önemli bölümünün, farklı iş kollarıyla da ilgilenen büyük holding şirketleri tarafından idare edildiği belirtilen raporda, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) kanunlara aykırı yayınları denetlediği anlatıldı. Raporda, gazetecilere çeşitli ifade özgürlüğü kısıtlamaları getirildiği de ileri sürülürken, 2003 Temmuz'unda Genç Parti lideri Cem Uzan'ın beş televizyon kanalının RTÜK tarafından, kişisel iş çıkarlarını savunma amaçlı yayınlar yaptığı için 30 gün kapatıldığı belirtildi. Hükümetin, Kürtçe dilinin kullanımına karşı toleransını artırdığı, ancak 2003 sonu itibariyle Kürtçe yayınların başlamadığı, dil kursu açılması izni verilmediği savunuldu. Nevruz kutlamaları sırasında geçmiş yıllara göre 2003'te daha az olay yaşandığı, ancak bazı yerlerde polisin, kutlamalara katılanları tutukladığı ve Nevruz'un Kürtçe yazılışının yasaklandığı ileri sürüldü. DİNİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ Raporda hükümetin, Müslümanlar ve diğer dini gruplara devlet kurumları ve üniversitelerde dini ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı uygulamalarda bulunduğu, ''İslamcı fundamentalist'' olarak tanımlanan bazı kişilerin, ordudan atıldığı belirtildi. Ankara'da bir hakimin, Kasım'da başörtülü olduğu gerekçesiyle bir kadını mahkeme salonundan çıkardığı, başörtülü öğrencilerin sınıflara girmesine izin verilmediği belirtilirken, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, başörtülü bakan eşlerini, Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna davet etmediği anlatıldı. ABD raporunda, Fethullah Gülen'in, Cumhuriyet'in karakteristiklerini değiştirme çabası suçlamasıyla yargılandığı ve cezasının 5 yıl süreyle ertelendiğine de yer verildi. Raporda, İstanbul'daki Rum Ortodoks Patrikliği'nin çabalarına rağmen, Heybeliada ruhban okulunun açılmadığı belirtildi. Raporda, birçok İslamcı gazetenin, anti-semitik yayınlar yaptığı da savunuldu. Parlamentoda kadın milletvekili sayısının 24 olduğu, sadece bir kadın bakan bulunduğu ve valilik görevini yürüten hiçbir kadın olmadığı raporda belirtildi. Kadınlara yönelik şiddete raporda geniş yer ayrılırken, Bilgi Üniversitesi'nin yapmış olduğu, dayak yiyen kadınlara ilişkin araştırmadan bahsedildi. Raporda, üniversite araştırmasına göre kadınların yüzde 31.5'inin kocaları tarafından dövüldüğü, yüzde 21.5'inin evlenmeden önce babaları tarafından dövüldüğü ve yüzde 41'inin görücü usulüyle evlendiğine yer verildi. Raporda, namus cinayetlerinin özellikle kırsal alanlarda yaygın olduğu ve bu tür suçlara yüksek cezalar verilmediği belirtildi.