BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,73
ALTIN 2.955,99
HABER /  GÜNCEL

Sezer'den yargı uyarısı

Sezer, bunun nedenini şöyle açıkladı: "Çünkü adalet, devletin temeli, 'hak' arayanın tek güvencesidir"

Abone ol

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, olumsuzluklar dile getirilirken, yargıya güvensizlik yaratacak, yurttaşların hukuka olan inancını zedeleyecek eylem ve söylemlerden özenle kaçınılması gerektiğini belirterek, ''Çünkü adalet, devletin temeli, 'hak' arayanın tek güvencesidir'' dedi. Sezer, henüz doğruluğu kanıtlanmamış savlarla kamuoyunun yönlendirilmeye çalışılmasının, olumsuzlukların tüm kuruma maledilmesinin doğru olmadığını vurgulayarak, toplumun, yolsuzluklar konusunda tüm kişi ve kurumlar için aynı duyarlılığın gösterilmesini, yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gidilmesini beklediğini kaydetti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Sezer, Kurban Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. İnsanı insan yapan yüce değerlerle özdeşleşen, toplumsal yaşamın önemli günlerinden olan bir bayramı daha huzur ve güven içinde karşılamanın mutluluğunun yaşandığını belirten Sezer, dayanışmayı ve yardımlaşmayı güçlendiren, birlik ve düzenliğin sürdürülmesine katkıda bulunan, insanları sıkıntı ve kaygılardan uzaklaştırarak ortak duygularda buluşturan bayramların, mutluluk ve coşku kaynağı olduğunu kaydetti. Sezer, ''Bu bayram gününde, sizlere saygılarımı ve en iyi dileklerimi sunuyor, Bayram'ın ülkemize, barış, kardeşlik ve gönenç getirmesini diliyorum'' dedi. Umutların canlanmasını, geleceğe dönük iyimserliklerin artmasını sağlayan bayramların, sevgi ve hoşgörü gibi değerlerin yoğun olarak yaşandığı ve paylaşıldığı özel günler olduğunu vurgulayan Sezer, bayramları özel günler yapan değerleri bir yaşam biçimi olarak benimseyerek, başkalarını da bu yönde özendirmemiz gerektiğine dikkati çekti. Sezer, herkese sevgiyle yaklaşarak, birbirimize ve topluma karşı sorumluluklarımızın bilincinde olarak, toplumsal uyumu bozacak, barış ve huzur ortamına zarar verecek davranışlardan kaçınmamız gerektiğini bildirdi. Çağdaşlaşma yolunda toplumsal uzlaşma Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye Cumhuriyeti'nin 21. yüzyılda hakettiği konuma ulaşmasını sağlamanın, çocuklara ve gençlere övünecekleri bir ülke bırakmanın ve aydınlık yarınlar hazırlamanın herkesin ortak sorumluluğunda olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''Karşımıza çıkan güçlüklerden yılmadan, bireysel başarının toplumsal başarıyı getireceğini gözönünde bulundurarak, daha çok çalışmalı dünyayla bütünleşme yolunda kararlılıkla ilerlemeliyiz. Yaşamımızda her zaman uzlaşmayı ve hoşgörüyü ilke edinmeli, kendimize inanarak, güvenerek, aklın ve bilimin yol göstericiliğinden ayrılmamalıyız. Ulus olarak gücümüzün ve olanaklarımızın ayırdına vararak, kaynaklarımızı akılcı ve verimli biçimde değerlendirerek, ulusal çıkarları ve kamu yararını her şeyin üstünde tutarak, sorunlarımıza ülke gerçekleriyle örtüşen özgün çözümler üretmeliyiz. Dünyadaki ilerleme yarışında ülkemizi etkin duruma getirebilmek için, eğitime her zaman önem vermeli, siyaset üstü bir yaklaşımla sahip olduğumuz genç nüfus potansiyelini nitelikli insan gücüne dönüştürebilmeliyiz. Yurttaşlarımıza gelecek kaygısı duymayacakları yaşam olanaklarının sunulabilmesi, devlete güven ve saygının artırılması için, demokratikleşme ve insan hakları alanlarındaki atılımların yanı sıra, ekonominin güçlü ve istikrarlı yapıya kavuşturulması çabalarını sürdürmeliyiz. Yüce Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği çağdaşlaşma yolunda gereken dönüşümleri, toplumsal uzlaşma ile yaşama geçirmeliyiz.'' Cumhuriyetin en büyük başarısı Cumhurbaşkanı Sezer, Türk ulusunun Yüce Atatürk'ün önderliğinde büyük özverilerle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin, her koşulda sahip çıkılması gereken en değerli varlık olduğunu belirterek, mesajında şunları kaydetti: ''Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen devrimler ve atılımlar, Ulusumuza aydınlık geleceğin kapılarını açarken, yurttaşlarımızın evrensel değerlerle tanışmalarını, çağdaş bir toplumsal düzende yaşamalarını olanaklı kılmıştır. Cumhuriyet'in en büyük başarısı, tüm yurttaşlarımızı, 'Demokratik, laik, çağdaş niteliklerinden ödün vermeden gelişen, büyüyen, mutlu, huzurlu ve güçlü Türkiye' ortak paydasında buluşturabilmiş olmasıdır.'' Türkiye'nin sorunları bulunsa da, yurttaşlarının yarınlara güvenle bakmasını sağlayacak olanaklara, en güç koşullarda akıl ve sağduyu ile karar alma ve uygulama bilincine sahip olduğuna dikkati çeken Sezer, bugün Türkiye'nin, koruduğu ve ödün vermeden yaşattığı nitelikleriyle birçok ülke için örnek konumda bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Sezer, şöyle devam etti: ''Türkiye Cumhuriyeti, erkler ayrılığı ilkesini temel alan, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Devletin temel yapısını oluşturan niteliklerin değiştirilemeyecek olması, Türkiye'nin evrensel değerlere bağlılığının ve çağdaş dünyayla bütünleşme kararlılığının göstergesidir. Erkler ayrılığı ilkesini benimseyen çağdaş ülkelerde iktidarın gücünün dengelenmesi için yargı erkine ve yargının, yasama ve yürütmeden bağımsız yapılandırılmasına özel önem verilmiştir. Yargı erkinin yürütme ve yasama erkinden bağımsız, özgür ve güvenceli olması, her türlü baskıdan ve siyasal karışmalardan uzak çalışması, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesinin gerçekleştirilmesi yönünden temel zorunluluktur.'' Yargı kurumunu yıpratan tartışmalar Son günlerde yapılan kimi tartışmaların ne yazık ki, yargı kurumunu yıpratacak düzeye taşındığının görülmekte olduğuna işaret eden Sezer, şunları kaydetti: ''Olumsuzluklar dile getirilmeli ancak, yargıya güvensizlik yaratacak, yurttaşların hukuka olan inancını zedeleyecek eylem ve söylemlerden özenle kaçınılmalıdır. Çünkü adalet, devletin temeli, 'hak' arayanın tek güvencesidir. Henüz doğruluğu kanıtlanmamış savlarla kamuoyunun yönlendirilmeye çalışılması, olumsuzlukların tüm kuruma maledilmesi doğru değildir. Toplumumuz, yolsuzluklar konusunda tüm kişi ve kurumlar için aynı duyarlılığın gösterilmesini, yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gidilmesini beklemektedir. Bugün Türk yargısı, yüksek yargı organları, mahkemeleri, yargıç, savcı ve diğer çalışanlarıyla, sorunlara ve olanaksızlıklara karşın, üstlenmiş olduğu yüce görevi yerine getirmek için üstün bir sorumluluk bilinciyle çalışmaktadır. Hukuk devleti anlayışının egemen olması için, tüm kişi ve kurumlara büyük sorumluluklar düşmektedir. Herkesin bu sorumluluğun bilinciyle davranarak, ülkemizi hak ettiği düzeye getireceğine inanıyoruz.'' Sorumluluk bilinciyle davranmalıyız Cumhurbaşkanı Sezer, hemen her konuşmasında belirttiği gibi, Türkiye'nin yakın gelecekte sorunlarını aşarak, uluslararası alanda etkinliği ve ağırlığı olan, saygın, güvenilir ve güçlü bir ülke konumuna yükseleceğinden kuşku duymadığını belirterek, mesajını şöyle sürdürdü: ''Demokratikleşme yönünde yapılan değişikliklerin sürdürülmesi, hukuk devleti ilkesinin önündeki engellerin kaldırılması ve yurttaşlarımızın Atatürk devrimleri ışığında laiklik ilkesi ve demokratik değerleri üstün tutmasıyla güçlü Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız. Birey ve yurttaş olmanın bizlere yüklediği görevlerin ayırdına vararak; sorunlarımıza akılcı, sağduyulu ve kalıcı çözümler aramalı, ülkemizin daha ileri gitmesi için sorumluluk bilinciyle davranmalıyız. Üzerimize düşen sorumlulukları tam olarak yerine getirdiğimizde ve ülkemize katkıda bulunabileceğimiz yeni alanlar yaratabildiğimizde, daha güzel günlere ulaşmamız kolaylaşacaktır. Türkiye'nin, Cumhuriyet'e ve ulusal değerlere gönülden bağlı, evrensel değerleri özümsemiş, yaratıcı ve akılcı düşünen, çalışkan, bilgiye önem veren, bilime inanmış, yeniliklere ve değişimlere açık yurttaşlarının sahipliğinde sonsuza değin yükseleceğine inancımız sonsuzdur.'' Bayram yolculuklarında trafik kurallarına uyun Cumhurbaşkanı Sezer, bayramların, toplumsal yaşama canlılık getiren, insanların kaynaşmasına, dargınlıkların ve kırgınlıkların unutulmasına aracılık eden günler olduğunu anımsatarak, bayramın sevinçli ve coşkulu günlerinin üzüntüye dönüşmemesi için tüm yurttaşları, bayram nedeniyle yapılacak yolculuklarda trafik kurallarına mutlaka uymaya, daha dikkatli ve sorumlu davranmaya çağırdı. Çok kısa süre önce de vurguladığı gibi, insan yaşamının, bir anlık dikkatsizlik ve kural tanımazlık sonucu yitirilemeyecek kadar değerli olduğunu hatırlatan Sezer, yurt içindeki ve dışındaki tüm yurttaşların, Kıbrıs'taki soydaşların, Türk ve İslam dünyasının Bayramı'nı kutlayarak, bayramın Türk ulusuna, Türkiye'ye, dünyaya ve tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini diledi.