Sezer'den İKÖ üyelerine çağrı

Cumhurbaşkanı Sezer, İKÖ üyesi tüm dost ve kardeş ülkelerden, Kıbrıs Türk halkına uygulanan yalıtma politikalarının sona erdirilmesi yönünde istekte bulundu.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ''İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi tüm dost ve kardeş ülkelerden, Kıbrıs Türk halkına uygulanan yalıtma politikalarının sona erdirilmesi yönünde daha somut adımlar atmalarını bekliyoruz'' dedi. Sezer, The Marmara Oteli'nde düzenlenen İKÖ Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) 20. Toplantısı ve İKÖ Ekonomi Konferansı'nın ortak açılış töreninde yaptığı konuşmada, İSEDAK Toplantısı ve İKÖ Konferansı'na ev sahipliği yapmaktan duyduğu mutluluğu ifade etti. İKÖ'yü ilgilendiren kimi siyasal konulara değinmek istediğini söyleyen Sezer, şunları kaydetti: ''Kıbrıs'ta gerçekleştirilen 24 Nisan halk oylamalarıyla sonuçlanan son müzakere sürecinde, Türk tarafının izlediği çözüme yönelik tutum tüm dünyanın beğenisini toplamıştır. BM Genel Sekreteri'nin Mayıs ayında yayınladığı raporda, Kıbrıs Türkleri'ne baskı uygulamak veya onları dünyadan yalıtmak için hiçbir gerekçe kalmadığı kayda geçirilmiştir. Bu çerçevede uluslararası kamuoyuna ve Güvenlik Konseyi üyelerine ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması için güçlü bir çağrıda bulunulmuştur. Kıbrıs Türkleri'nin uluslararası yalnızlıktan kurtarılmaları gerektiğinin İKÖ üyesi dostlarımızca da paylaşıldığını biliyoruz. İKÖ üyesi tüm dost ve kardeş ülkelerden, Kıbrıs Türk halkına uygulanan yalıtma politikalarının sona erdirilmesi yönünde daha somut adımlar atmalarını bekliyoruz. Geçtiğimiz Haziran ayında İstanbul'da düzenlenen İKÖ Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Kıbrıs Türkleri'ne yönelik haksız uygulamalara işaret eden ve Kıbrıs Türk halkıyla ilişkilerin geliştirilmesine ve yardım sağlanmasını öngören bir karar alınmış olması sevindiricidir. Eylül ayında New York'ta düzenlenen İKÖ Dışişleri Bakanları Yıllık Eşgüdüm Toplantısı'nda da doğrulanan bu karar bağlamında, 40 yıldır her türlü kısıtlama ve ambargo uygulanan Kıbrıs Türkleri ile her alanda ilişkilerin daha da güçlendirilmesinin zamanının geldiğine inanıyoruz.'' İSRAİL-FİLİSTİN... Cumhurbaşkanı Sezer, kısa bir süre önce yaşamını yitiren Filistin lideri Yaser Arafat'ı da bu fırsattan yararlanarak anmak istediğini belirterek, ''Filistin'in haklı davasını uluslararası kamuoyuna mal eden Arafat'ın yaşamını yitirmesi, Filistin ulusunda olduğu kadar İSEDAK üyesi ülkelerin halklarında da derin üzüntü yaratmıştır'' dedi. Filistin-İsrail uyuşmazlığında süren çözümsüzlüğün ve bölgede son 4 yıldır ağırlaşan durumun tüm İslam dünyasında derin kaygıyla karşılandığını vurgulayan Sezer, hakça, kalıcı ve kapsamlı bir barışın BM Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 sayılı kararlarıyla İsrail ve Filistin'in güvenli ve tanınmış sınırlar içinde yanyana yaşayacakları bir bölge anlayışını yansıtan 1397 sayılı kararın temelinde sağlanması gerektiğini vurgulamak istediğini söyledi. Sezer, ''İsrail-Filistin uyuşmazlığının kalıcı çözümü için BM Güvenlik Konseyi'nin 1515 sayılı kararıyla uluslararası toplumun desteğini almış olan yol haritası barış planının uygulamaya geçirilmesinin eldeki tek seçenek olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda İsrail'in Gazze şeridinin tamamıyla Batı Şeria'nın bir kısmından çekilme planının, ancak taraflar arasında kapsamlı ve kalıcı barışın sağlanması yolunda bir adım oluşturulması durumunda anlam kazanacağını düşünüyoruz'' diye konuştu. IRAK'TA SEÇİMLER... Irak konusuna da değinen Sezer, şöyle konuştu: ''Ocak ayında Irak'ta yapılması öngörülen seçimler, Irak'ın istikrarlı, barışçıl, demokratik ve gönençli bir geleceğe doğru yol alması için tarihsel bir fırsat oluşturmaktadır. Bu nedenle kardeş Irak halkının elindeki bu fırsatı iyi bir biçimde değerlendirmesini diliyorum. İçinden geçilen bu kritik dönemde Irak halkını oluşturan tüm kesimlerin uzlaşmacı bir anlayışla hareket etmeleri, etnik köken, din ve mezhep farklılıklarına kapılmadan, birlik ve beraberlik içerisinde ülke çıkarlarını her şeyin önünde tutmaları, Irak'ın geleceğine güvenle bakılabilmesi için zorunludur. Irak'ta kalıcı barışın anahtarı, Irak halkının kendi elindedir. Irak halkının bu anahtarı en iyi biçimde kullanması İKÖ coğrafyasına siyasal, ekonomik ve toplumsal alanlarda olumlu biçimde yansıyacak ve böylece ülkelerimiz arasındaki işbirliği olanaklarının daha ileri düzeylere taşınmasının olanakları da oluşabilecektir.'' Sezer, uluslararası topluma düşen görevin Irak'ın komşuları, BM, İKÖ ve AB gibi çok taraflı platformları da kullanarak, Irak'ın bir an önce barış ve istikrara kavuşmasına yardımda bulunmak olduğunu ifade ederek, ''Türkiye, bu platformların tümünde sağlam ve kararlı yaklaşımlarla komşusu Irak'a destek vermiştir ve bu tutumunu sürdürecektir'' dedi.