BIST 9.949
DOLAR 35,24
EURO 36,71
ALTIN 2.981,60
HABER /  GÜNCEL

Sezer'den 19 Mayıs mesajı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 19 mayıs gençlik ve spor bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda gençliğe "Bilimden ayrılmayın" mesajı verdi

Abone ol

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bağımsızlık ve özgürlük savaşını fiilen başlatan 19 Mayıs'ın Türk Ulusu'nun uyanışının bir sembolü olduğunu bildirerek, "Ulusumuz, Cumhuriyet'le başlatılan demokratikleşme ve kalkınma çabalarının başarıyla yürütülmesini, yolsuzluk, eğitimsizlik, yoksulluk gibi temel sorunların çözülmesinde herkesin üzerine düşeni yapmasını beklemektedir" dedi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Sezer, mesajında, 19 Mayıs'ın Türk Ulusu'nun uyanışının bir sembolü olduğunu ve Kurtuluş Savaşı'nın Türk Ulusu açısından özgürlük savaşını fiilen başlatan bir tarih teşkil ettiğini belirtti. Ulusların tarihlerinde, her geçen yıl önemini daha iyi kavradıkları, birlik ve dayanışma içinde kutladıkları özel günlerin bulunduğuna işeret eden Sezer, 19 Mayıs'ın Türk Ulusu için, sonsuzluğa uzanan süreçte önemli bir dönüm noktası olmanın çok ötesinde anlamlar taşıdığını belirtti. Cumhurbaşkanı Sezer mesajında şunları kaydetti: "Ülkenin içinde bulunduğu durumun bir yazgı olmadığını düşünen ve 'Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararının kurtaracağına' inanan Yüce Atatürk, Samsun'a çıkışıyla tüm ülkeyi aydınlatan bir hareketi başlatmıştır. Atatürk'ün ulusal birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek amacıyla çıktığı Anadolu yolculuğu, sönmek üzere olan umutları canlandırmış, yurttaşlarımızın ülkenin yazgısını değiştirmek için aynı ülküler etrafında kenetlenmesini sağlamıştır. Bağımsızlık ve özgürlük savaşımını fiilen başlatan 19 Mayıs, Türk Ulusu'nun uyanışının sembolüdür. 19 Mayıs parlak geleceğin ilk adımıdır Atatürk, 'Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması için' giriştiği savaşımda tüm gücünü Ulusu'na inancından ve güveninden almıştır. Ölümsüz Önderimizin, bağımsızlık ışığını yaktığı 19 Mayıs'ı doğum günü olarak kabul etmesi, 19 Mayıs'ın şanlı tarihimizdeki yerini ve önemini en iyi biçimde yansıtmaktadır. 19 Mayıs, Atatürk'ün ülkesi için düşlediği mutlu ve parlak geleceğin ilk adımını oluşturmaktadır. Kurtuluş Savaşı, hazırlık çalışmalarından Büyük Zafer'e kadar her yönüyle çok iyi tasarlanmış, umutların ve özlemlerin çığ gibi büyüyerek coşkuya ve zafere dönüştüğü kahramanlık destanımızdır. Türk Ulusu böylelikle, ülkesini parçalamak isteyenlere karşı savaşım vereceğini, acizliğe, güçsüzlüğe kapılmak yerine, onurunu, birliğini ve bölünmez bütünlüğünü kararlılıkla koruyacağını tüm dünyaya duyurmuştur. Kurtuluş Savaşı'yla yalnızca yurt toprakları kurtarılmamış, aynı zamanda yurttaşlarımızın düşünce ve duygularının ortak ürünü olan, ulus istencini üstün kılan, laik, demokratik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin de temelleri atılmıştır. Yüce Atatürk, kazandığı zafer ve kurduğu Cumhuriyet'le, Türk Ulusu'nun yitirmiş olduğu güvenini yeniden kazanmasını sağlamış, yurttaşlarımıza koşullar ne olursa olsun umutlu olmayı, sağduyulu davranmayı öğretmiştir. 80. gurur yılını coşkuyla kutlamaya hazırlandığımız Cumhuriyet, yönetim biçimi olmasının yanında, her alanda çağdaşlaşmayı amaçlayan, bilimsel, kültürel ve siyasal aydınlanma tasarımıdır. Atatürk'ün, Ulusumuzun yapısına en uygun yönetim biçimi olarak gördüğü Cumhuriyet, 80 yılda elde ettiği büyük başarılar, gerçekleştirdiği devrimler, yarattığı kapsamlı değişimler ve getirdiği özgürlük ortamıyla yurttaşlarımızın geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşuyla birlikte ereğini çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak biçiminde ortaya koymuştur. Atatürk'ün, uygarlığın gelişmesinde etkili olan kavram ve kurallara işlerlik kazandırma düşüncesi, ilke ve devrimlerle yaşama geçirilmiş, böylelikle aydınlanma çabaları hız kazanmıştır. Ulusumuz, Cumhuriyet'le başlatılan demokratikleşme ve kalkınma çabalarının başarıyla yürütülmesini, yolsuzluk, eğitimsizlik, yoksulluk gibi temel sorunların çözülmesinde herkesin üzerine düşeni yapmasını beklemektedir. Türkiye'nin, temel niteliklerinden ödün vermeden, evrensel değerler ışığında gelişmesini sürdürmesi, uygarlık yarışına etkin biçimde katılması ve bilgi çağına yön veren ülkelerden biri durumuna gelmesi temel amacımızdır. Gençler umutlarımız ve yarınlarımızdır. Bu amacı gerçekleştirmek için dünyada yaşanan gelişmeleri yakından izlemeli, kendimizi çağdaş dönüşümlere göre yenileyebilmeli, güven ortamının oluşturulması, ekonominin istikrarlı yapıya kavuşturulması, yurttaşlarımızın gönenç ve mutluluğunun artırılması için çaba göstermeliyiz. Unutulmamalıdır ki, güven duygusunun toplumun tüm katmanlarında yerleşmesi, kalıcı başarıları birlikte getirecek, sorunların aşılmasını kolaylaştıracaktır. Umudumuz ve yarınlarımız olan gençlerimizin, bu süreçte önemli rol üstleneceklerine inanıyoruz." Mesajında daha sonra, Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfus potansiyeli ile büyük bir dinamik gücü elinde bulundurmakta olduğunu kaydeden Sezer, "Bu güç iyi kullanıldığı ölçüde Türkiye 21. yüzyılın etkin ülkelerinden biri olarak dünyada saygın bir konuma ulaşacaktır. Türk gençliği, ülkemizin geleceğinin, yarınlara en iyi biçimde hazırlanabilmesinin en önemli güvencesidir. Gençlerimizi, düşüncelerini çekinmeden dile getirebilen, sorumluluk duygusu yüksek, kurallara uyan, sorunlara duyarlı, yeniliklere açık, eleştirel düşünceye sahip, öğrenmeye istekli, temiz toplumun savunucusu, çağdaş bireyler olarak yetiştirmemizin önemini vurgulamak istiyorum. Türk gençliğini sağlam bir kişiliğe, sorun çözücü yetkinliğe kavuşturmak, dünyanın her ülkesinde başarılı olabilecekleri bilgi, birikim ve deneyimi kazandırmak öncelikli görevimizdir. Ulus ve Devlet olarak, gençliğe duyduğumuz inancı ve güveni her koşul ve ortamda duyumsatmalıyız" dedi. Aklın ve bilimin ışığından ayrılmayın Mesajında gençlere de seslenen Cumhurbaşkanı Sezer, demokrasinin güzelliğinin çok sesli, katılımcı ve özgür bir ortam getirmesi ve farklı düşüncelere birarada yaşama olanağı sunması olduğunu belirterek şöyle dedi: "Bu olanak, özgürlüklerin de bir sınırı olduğunu unutturmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti niteliği ve üniter Devlet yapısı, özgürlüklerin sınırı yönünden önemli ögelerdir. Çatışma yerine uzlaşmayı, kavga yerine hoşgörüyü ve paylaşmayı benimsediğiniz, düşüncelere saygı gösterdiğiniz ölçüde başarılı olabilir, özgüven kazanabilirsiniz. Aklın ve bilimin ışığından ayrılmadığınız, demokrasiye inancınızı yitirmediğiniz sürece, sizi yönlendirmek isteyenler, telkinlerle ayrılık yaratmak isteyenler amaçlarına ulaşamayacaklardır. Cumhuriyetimizin kurucusu Yüce Atatürk, 'Türk gençliğine terk edip bıraktığımız vicdani emanet, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız' sözüyle size olan güvenini, 'Bütün ümidim gençliktedir' sözüyle de, sizlerden beklentilerini anlamlı biçimde dile getirmiştir. Sizler de, her zaman bu bilinçle hareket ederek, dinamizminiz ve yaratıcılığınızla ülkemizin ve uygarlığın gelişmesine katkıda bulunmalısınız. Atatürk'ün açtığı ışıklı yolda emin adımlarla yürüyerek, aydınlığı kucaklamalısınız. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyet'in erdemlerinin, yarattığı dönüşümlerin öneminin ayırdına vararak, çağdaş kimliğinizle ve uygulamalarınızla Ulusumuza güven vermelisiniz. Varlığınızın, varlığımızla, geleceğimizle özdeş olduğunu belirtmek istiyorum. Ulus ve Devlet olarak, sizlere güveniyor ve sizlerle övünüyoruz. Türkiye'nin aydınlık yarınları sizlerle sonsuza değin sürecektir. Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyor, başta Yüce Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlarını gönül borcu, saygı ve rahmetle anıyor, tüm yurttaşlarıma esenlikler diliyorum."