BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Sezer YÖK'de değişime karşı çıktı

Cumhurbaşkanı Sezer, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nin akademik yılı açılışında hükümete yüklendi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, üniversitelerin herhangi bir kurumun ya da çevrenin değil, devletin organları olduğunu vurgulayarak, "Üniversiteleri bu konumundan uzaklaştıracak, siyasallaşmaları sonucunu doğuracak yöntem, yaklaşım ve düşünceler kabul edilemez" dedi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nin 2003-2004 eğitim-öğretim yılı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in katılımıyla başladı. Bu nedenle düzenlenen törene Cumhurbaşkanı'nın eşi Semra Sezer, Sivas Valisi Hasan Canpolat, Garnizon Komutanı Nihat İstanbullu, daire müdürleri ve askeri erkan katıldı. Açılışta kısa bir konuşma yapan üniversitenin rektörü Ferit Koçoğlu, öğrencilere seslenerek, üniversitede aldıkları eğitimi üniversite sonrasında da geliştirmeleri gerektiğini söyledi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ise Sivas'ta bulunmaktan ve Cumhuriyet Üniversitesi'nin 2003-2004 Akademik Yılı'nın açılışına katılmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Türk ulusunun geleceğini biçimlendiren kararların alındığı kongreye ev sahipliği yapan Sivas'ın, tarihin önemli bir dönemecine tanıklık ettiğini belirten Sezer, Sivas Kongresi'nin, kurtuluşa ve cumhuriyetin kuruluşuna uzanan yolda çok önemli bir kilometre taşı olduğunu kaydetti. Bugün Türk ulusunun, cumhuriyetin 80. kuruluş yılına ulaşmanın kıvancı içinde olduğuna işaret eden Sezer, cumhuriyetin elde ettiği gurur verici başarıların vatandaşlara ortak bir coşku ve sevinç yaşattığını söyledi. Geçen yıllar içinde büyük gelişme gösteren Cumhuriyet Üniversitesi'nin, bilimin aydınlığını özümsemiş nitelikli akademisyen kadrosu, bilimsel araştırma ve çalışmaları, çok sayıda öğrencisi, binlerce mezunu ve modern yerleşmesiyle ülkenin özgün bir bilim yuvası olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Sezer, Cumhuriyet Üniversitesi'nin ulaştığı düzeyi mutlulukla karşıladıklarını kaydetti. Bilgi üretmek, toplumu bilimin ve aklın ışığında yönlendirerek aydınlatmak ve bilinçlendirmek, araştırmaları, çalışmaları, geliştirdiği yeni teknik ve yöntemlerle kalkınma sürecine ivme kazandırmak, ülke sorunları ile ilgili doğru saptamalarda bulunarak, gerçekçi çözümler üretmenin üniversitelerin temel görevleri arasında olduğuna işaret eden Sezer, konuşmasına şöyle devam etti: "YURT KONUSU BÜYÜK SORUN OLMA ÖZELLİĞİNİ SÜRDÜRMEKTEDİR" "Üniversitelerin bir başka temel görevi, genç kuşakları çağın gerektirdiği bilgi donanımıyla geleceğe hazırlamak, ülkenin gereksinim duyduğu nitelikli, uzman ve etik değerlere sahip insan gücünü yetiştirmektir. Üniversite eğitimi, bireye meslek kazandırmanın ötesinde, kişiliğinin biçimlenmesini sağlayarak, gözlemleme, sorgulama, akılcı, bilimsel ve özgür düşünme yetisi kazandırmaktadır. Birey böylelikle, çağın gereklerini öğrenmekte, değişen koşulları anlamakta, yaşamını ve çevresini etkileyebilecek düzeye ulaşabilmektedir. Etik değerler, önce insanlık, sonra toplum en sonunda da meslek yönünden çok önem taşımaktadır. Üniversite eğitiminde, mesleki etik değerler üzerinde önemle ve özenle durulmalıdır." Yeni üniversite ve fakülte açılmasının, siyasal etkilerden kurtarılması gerektiğini ve bunun için yasaların gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Sezer, "Üniversitelerimizde öğrencilerimiz için yurt bulmak büyük sorun olma özelliğini sürdürmektedir. Gençlerimizin kötü niyetlilerin ellerine düşmemeleri ve Türkiye'nin geleceğine egemen olacak aydınlık ve çağdaş düşünceye sahip gençler yetiştirebilmek için bu sorunun çözümü ivedilikle ele alınmalıdır. Üniversiteler, düşüncenin bilimsel platformlarda özgürce tartışıldığı, katılıma olanak tanıyan evrensel kurumlar olarak yapılandırılmalı. Üniversitelerimizin dünyadaki saygın üniversitelerin düzeyine çıkabilmesi için çok çalışmalı, bilimsel ve akademik özgürlüğü her koşul ve ortamda koruyabilmeliyiz. Üniversitelerimizi geliştirerek, demokratik, özgür ve çağdaş kimliğe kavuşturarak, bilim üretmelerinin önündeki engelleri kaldırarak ve eğitimin kalitesini yükselterek ülke kalkınmasında yol alabiliriz" diye konuştu. Üniversitelerin, herhangi bir kurumun ya da çevrenin değil, devletin organları olduğunu vurgulayan Sezer, "Üniversiteleri bu konumundan uzaklaştıracak, siyasallaşmaları sonucunu doğuracak yöntem, yaklaşım ve düşünceler kabul edilemez. Yeniden yapılandırma çalışmaları yürütülürken, devletin, ilgili kurum ve kuruluşların, toplumun ve akademik çevrelerin katkıda bulunmaları, gözardı edilmemesi gereken zorunluluktur. Bunun için yeniden yapılandırma çalışmaları siyasal alandan önce akademik alanda başlatılmalıdır" ifadelerini kullandı. Sezer, üniversitelerin, herhangi bir ülküye değil, Türk ulusuna, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve tüm insanlığa hizmet eden kurumlar olduc'dcniversitesi'nin, bilimin aydınlığını özümğunu, çağdaş, demokratik ve özerk yapılarının her koşul ve ortamda korunması gerektiğinin unutulmaması gerektiğini dile getirdi. Çağdaş ve gelişmiş bir toplum yapısına kavuşulabilmesi için kesintisiz temel eğitimin 11-13 yıl olması gerektiği genel kabul gören bir olgu olduğuna işaret eden Sezer, bu nedenle, öncelikli konulardan birinin, kesintisiz zorunlu temel eğitimin Batılı ülkeler ölçütleri doğrultusunda 12 yıla çıkarılması gerektiğini kaydetti. Üniversitelerin, öğrencilere demokratik ve katılımcı bir ortam sunabilmesi ve düşüncelerin özgürce dile getirilmesine olanak sağlayan kurumlar durumuna getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Sezer, üniversitelerin, her türlü baskıdan uzak çalışan, çağdaş bilim ve eğitim ilkeleri doğrultusunda öğrenim veren, bilginin özgürce üretildiği, paylaşıldığı ve yayıldığı kurumlar olması gerektiğini söyledi. Konuşmasında öğrencilere de seslenen Sezer, "Sizler, akademik eğitim olanağından yararlanan sınırlı sayıdaki gençlerimiz arasında bulunmaktasınız. Ne yazık ki, yüksek öğrenim çağına gelmiş tüm gençlerimiz, sizlere sunulan olanaklardan yararlanamamaktadır. Bununla birlikte, çeşitli ortamlarda dile getirdiğiniz, ivedi çözüm bekleyen önemli sorunlarınız olduğunun bilincindeyiz. Yaşadığınız sorunlar, beklentilerinizin tam olarak karşılanamaması, dünyadaki ve ülkemizdeki hızlı değişim süreci gibi etkenler, kuşkusuz sizleri umutsuzluğa sevk etmekte, gelecek kaygısı duymanıza neden olmaktadır. Sorunlar ne kadar büyük olursa olsun sizler, topluma ve kendinize her zaman güvenmeli, ülkemizin, daha iyi düzeye gelebilmesi için, sizlere ve çabalarınıza gereksinim duyduğunun bilincinde olmalısınız" dedi. Devletin tüm çabasının, gençlerin haklı beklentilerine ve isteklere yanıt vermek olduğunu ifade eden Sezer, "Bizlerin öncelikli amacı, sizlerin dinamik gücünden ve yeteneklerinden yararlanarak ülkemizi daha da ileriye götürmektir. Sizler de, her zaman yapabileceğinizin en iyisini yapmalı, ülkemizin ve uygarlığın gelişmesine katkıda bulunmalısınız" diyerek sözlerine son verdi. Konuşmasının ardından rektörlükte verilen yemeğe katılan Cumhurbaşkanı Sezer, daha sonra Kayseri'ye hareket edecek.