BIST 9.666
DOLAR 34,56
EURO 36,41
ALTIN 2.927,13
HABER /  GÜNCEL

Sezer de mi vatan haini?

Ancak tepki bambaşka bir yerden, Ertuğrul Özkök'ten geldi. Özkök, Tolon Paşa'ya soruyor: "Sezer de mi hain?"

Abone ol

Tolon Paşa ile tanışıklığına dikkat çeken Hürriyet Genel Yayın Yöenetmeni Ertuğrul Özkök, "EGE Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon, Hürriyet'in Ankara Temsilciliği günlerimden tanıdığım bir komutandır. Kendisini hep modern, ileri görüşlü bir komutan olarak hatırlarım.Sonra Güneydoğu görevine gitti ve ilişkimiz azaldı.Ancak Ege Ordu Komutanlığı'na geldikten sonra karşımıza farklı bir komutan çıktı.Önce Sezen Aksu'nun konseri ile ilgili hiç beklemediğim bir tepki verdi." diyor ve Tolon Paşa'nın zaman zaman yaptığı çıkışları beğenmediğini açıkça ifate ediyor yazasında.. Özkök'e göre Tolon Paşa, en ağır sözlerini geçtiğimiz Cumartesi günü yaptı. Özkök, Paşa'nın açıklamalarını şöyle değerlendiriyor: "Tolon Paşa, Kıbrıs'ta çözüm isteyen herkesi ‘‘ver kurtulcu’’ olarak etiketledi ve hepsini ‘‘vatan haini’’ ilan etti. Bu durumda ben de ‘‘vatan hainlerinden’’ biri oluyorum. Çünkü Kıbrıs'ta çözüm istiyorum... Bugünlerde Tolon Paşa'ya rastlarsam ona şu soruyu sormak isterdim: ‘‘Türkiye Cumhurbaşkanı da mı ver kurtulcu bir haindir paşam?’’ Bu soruyu rahatlıkla sorardım, çünkü önümde geçen haftalarda Çankaya'da yapılan Kıbrıs Zirvesi'nden sonra yayınlanan bildiri var. Yani Türkiye Cumhuriyeti devletini bağlayan bildiri. Ne deniyordu o bildiride? Türkiye'nin, Kıbrıs'ta çözümü sağlayacak müzakerelerin başlamasına destek verdiği bütün dünyaya ilan edilmiyor muydu? Bu sözlerin hiçbir anlamı ve ciddiyeti yok muydu? O zirveye katılanlar ‘‘takıyye mi’’ yapıyor, bütün dünyaya yalan mı söylüyordu? O zirveye katılanlar arasında bu ülkenin Silahlı Kuvvetleri'nin başındaki komutan da yok muydu?" Özkök, geçtiğimiz hafta Prodi'nin Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında Genelkurmay'ın Erdoğan'a verdiği brifinge de dikkat çekiyor Tolon Paşa'yı sert bir üslupla eleştirerek yazısını şöyle tamamlıyor: "Ya geçen hafta tam Prodi'nin Türkiye'de olduğu gün Genelkurmay Başkanlığı'nda verilen brifingde söylenen sözler? Brifingi veren Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kıbrıs sorununa ilişkin çözüm için ne demişti?İsterseniz aynısını tekrarlayayım: ‘‘...Temennimiz o ki Mayıs 2004'e kadar bir çözüme ulaşılsın.’’Konuşan komutan Genelkurmay İkinci Başkanı. Yani Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün ‘‘Silahlı Kuvvetler adına konuşmaya yetkili’’ olduğunu söylediği üç komutandan biri. Şimdi bu komutanın sözleri de bir takıyye miydi? Değilse bu konuşmalardan hangisi ordumuzun görüşünü temsil ediyor? Siz de kabul edersiniz ki, böyle mantıksız bir soru olamaz. Elbette devletin zirvesinde ve Genelkurmay brifinginde söylenen sözler ‘‘ordumuzun görüşünü’’ temsil ediyor. Veya öyle olması gerekir. O zaman Tolon Paşa, ‘‘Genelkurmay'ın izni dışında’’ konuşmuş olmuyor mu? Ben bu tür çıkışların ordumuza çok zarar vermeye başladığına inanıyorum. Bakın bu konuşmanın yapıldığı cumartesi gününün ertesinde çıkan gazetelere. Tolon Paşa'nın konuşması ya verilmemiş, ya da sayfa aralarında kalmış. Buna karşılık AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Tolon Paşa'ya cevap veren sözleri dünkü gazetelerde daha büyük yer almıştı. Bunda yadırganacak bir şey yok. Çünkü Genelkurmay Başkanımızın bizzat açıkladığı gibi, Tolon Paşa, ordu adına konuşmaya yetkili bir komutan değil. Bu durumda ‘‘sivil refleksin’’ daha ağır basması normal. Ama ben bütün hayatı boyunca Silahlı Kuvvetler'e sahip çıkmış, onun üzerine toz kondurmamış bir gazeteci olarak şu soruyu kendi kendime soruyorum. Komutanlarımızın, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bu tür tartışmalar içine sokmaya hakkı var mı? Bütün bunların ötesinde Tolon Paşa'ya, üniformanın ve rütbenin ötesinde de şunu söylemek isterdim. ‘‘Hainlik’’ suçlamasının bu kadar ucuz olmaması gerekir. Biz, köşe yazarlarının başka insanlara bu kadar kolay ‘‘hain’’ damgası vurmasına karşı çıkıyoruz. Paşalarımızın bu tavırlarına da karşı çıkmamız normaldir. Türk halkının yüzde 76'sı, ülkemizin Avrupa Birliği'ne tam üye olmasını istiyor. Türkiye'ye bu yolu açacak konuların özgürce tartışılması, kimsenin kimseyi hainlikle veya başka etiketlerle suçlamaması gerekir."