HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, İstanbul seçimlerinde CHP'yi çıkarları doğrultusunda desteklediklerini ifade ederken, "Biz AKP-MHP'ye karşı mücadele neyi gerektiriyorsa onu yaptık. CHP bundan ders çıkarmamış olabilir" dedi.
Abone ol12 belediyesine kayyum atanması ve 4 belediye başkanının tutuklanması üzerine TBMM'yi boykot eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, çalışmalarına Diyarbakır'da devam ediyor.
Milletvekilleriyle birlikte Diyarbakır'a gelen Eş Genel Başkan Sezai Temelli, VOA Türkçe'den Mahmut Bozarslan'ın sorularını yanıtladı.
İstanbul seçimlerinde Millet İttifakı'na destek veren HDP'nin, CHP'nin Barış Pınarı harekâtına karşı tutumuna nasıl yaklaştıkları konusunda da Temelli, seçim sürecindeki destekten pişman olmadıklarını ve desteklerinin stratejik olduğunu ifade etti.
"CHP, bundan kendine düşen hesabı, dersi yeterince çıkarmamış olabilir"
Temelli, gelecekte destek verip vermeyecekleri sorusuyla ilgili şu ifadeleri kullandı; "Biz CHP'yle bir ittifak yapıp, CHP adayı kazansın diye bir pozisyon almadık. Millet İttifakı içinde yer almış bir parti değiliz. Biz AKP-MHP faşizmine karşı bunun stratejik taktiği neyi gerektiriyorsa, onu uygulayıp mücadele ettik. CHP, bundan kendine düşen hesabı, dersi yeterince çıkarmamış olabilir. Umarım gelecekte çıkarır.
''Türkiye siyasetini HDP belirler''
Ama şunu çok net söylüyorum; herkes bu konuda çok rahat olsun. Türkiye siyasetini HDP belirler. Türkiye siyasetinde aritmetik değil, başkan, milletvekili sayısı değil, Türkiye siyasetinin yörüngesinin belirlenmesi önemlidir. Bunu belirleyen güç HDP'dir. Kürt halkının mücadelesidir. Önümüzdeki döneme dair konuşabilmemiz için diğer bütün yapıların nasıl pozisyon alacağını görmemiz lazım. Bu strateji başarılı olmuştur. Bu strateji sayesinde belediye başkanlıklarının el değiştirmesi olarak meseleyi değerlendirerek bir alana sıkıştırmak hatalı olur.
''Faşizmi yıkacağız, Türkiye'yi demokratikleştireceğiz''
Bugün iktidarın beka sorunu bütün çıplaklığıyla ortadadır, iktidar tutunamamaktadır. Şiddetin ve baskının nedeni budur. Bu artık iktidar için son perdedir, bu iktidardan bu ülke kurtulmalıdır. 'Faşizmi yıkacağız, Türkiye'yi demokratikleştireceğiz' dedik. Şimdi düne göre Türkiye'de demokratikleşme umudu daha da yükselmiştir"