BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,68
ALTIN 2.962,83
HABER /  POLİTİKA

Şeyh Edebali ile vurdu

Başbakan Erdoğan, yabancı hekim istihdam edilmesine karşı çıkanlara büyük tepki gösterdi

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yabancı hekim istihdam edilmesine karşı çıkanlara tepki göstererek, "Sanki Türk hekimlerine güvenmiyormuşuz gibi meseleyi çarpıtıyorlar. Bu feveran niye? Benim doktorum Avrupa'da çalışıyorsa, standartları taşıyan yabancı hekimler de gelip Türkiye'de çalışabilmelidir" dedi.

'Yılın Doktorları Ödül Töreni', Ankara Valiliği Gençlik Merkezi'nde yapıldı. Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı Bülent Arınç, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, milletvekilleri ve sağlık çalışanları katıldı.

Törende konuşan Sağlık Bakanı Akdağ, yerli formül olan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın 3.5 yıldır başarıyla sürdüğünü ifade ederek, bu konuda çalışmalarının aralıksız devam ettiğini kaydetti. Göreve gelmeden önce il ve ilçelerde yüzde 10 ila yüzde 40 olan aşılama oranlarının bugün yüzde 90'lara ulaştığını anlatan Akdağ, bu rakamların Türkiye rekoru olduğunun altını çizdi. Artık SSK'lı ve Yeşil Kart'lıların ilaca daha rahat ulaşabildiğini, hastanelerin birleşmesinden sonra sağlık hizmetlerinde gözle görülür bir iyileşme olduğunu söyleyen Akdağ, "Bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınması ve temel sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, sağlık personelinin fedakar çalışmaları sonucu gerçekleştirildi. Bizim için doktor ve sağlık çalışanlarımızın değeri ifade edilemeyecek kadar yüksektir" diye konuştu.

Mecburi hizmet ve yabancı hekim istihdam etme başta olmak üzere bakanlığın birçok projesine karşı çıkan TTB'yi isim vermeden eleştiren Akdağ, "Hekim ve sağlık çalışanları ile aramıza girmeye çalışanlar bunda muvaffak olamayacak. 2005 yılında sağlık çalışanlarımıza 2 milyar 300 milyon YTL maaş, 1 milyar 850 milyon YTL de döner sermaye katkı payı ödedik. Bu paralar analarının ak sütü gibi helal olsun. Yıllarca sağlık çalışanlarının özlük hakları edebiyatı yapanlar bunları gözardı edemez, güneş balçıkla sıvanmaz" dedi.

Bazı kesimlerin yıllarca halkı Türkiye'de fazla hekim olduğuna inandırdığını ifade eden Akdağ, hekim sayısının yetersiz olduğunu tekrarladı.

"HAKKIMIZDA BAZI ŞEYLER ÇIKARIP TOPLUMA ÜFLÜYORLAR"

Başbakan Erdoğan, eğitim, sağlık, adalet ve emniyetin kendileri için önemli 4 konu olduğunu belirterek, Şeyh Edebali'nin, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" sözünü her alanda kendilerine rehber edindiklerini söyledi.
Vatandaşların hak ettiği yaşam düzeyinin sağlanabilmesi halinde devlet ve milletin bekasından emin olunabileceğinin altını çizen Erdoğan, hiçbir vatandaşı dışarıda bırakmayacak bir sosyal güvenlik şemsiyesini oluşturmak istediklerini kaydetti.

Hekimlik mesleğinin temelinde özveri ve fedakarlık bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu iş para ile pulla yapılacak bir iş değil. Bu bir sevda, bu bir aşk. Biz de sizin elinize çok düştük, daha da düşeceğiz. Neticede hepimiz birer vatandaşız. Hakkımızda bazı şeyleri çıkarıp topluma üflüyorlar. Bunu anlayamıyoruz. Biz ülkemizde en ileri hizmet imkanı gelsin, dünyaya örnek olalım istiyoruz. Tıpkı Osmanlı'da olduğu gibi. Gelişmiş ülkelerle aramız çok açıldı, bunu kapatmamız lazım. İstiyorum ki, üniversiteler hekim yetiştirsin. Ama, 'Bu mümkün değil' diyorlar. Kendimle kavga ediyorum neden mümkün değil. Türkiye'de hekim açığımız büyük. Hakkari, Muş, Artvin, Erzurum ve Ardahan doktor bekliyor. Buralara doktor gönderemezsek devlet ve milleti nasıl kaynaştıracağız? Yıllardır sağlık hizmetleri ihmal edilmiş, vatandaşın sıkıntısı vicdanları yaralamıştır. Merdivenleri yavaş yavaş çıkıyoruz, bütün basamakları bir anda çıkacak gücümüz yok. Ama ciddi bir mesafe aldık. Bu ülkede kim hizmet veriyorsa onun yaşam koşullarını insani ölçülere çıkarmalıyız. Bugün ekonomideki iyileşme topluma yansımaya başladı. 2 bin 500 dolar olan milli gelir 5 bin dolara yükseldi, biz istiyoruz ki bu rakam 10 bin dolar olsun. Sağlık kentleri kuracağız diyoruz, bundan rahatsız oluyorlar. Niye rahatsız oluyorsun ki? Ben bu sağlık kentlerini kendim için istemiyorum ki, milletim için kuruyorum. Büyükşehirlerde sağlık kentlerine ihtiyaç var. İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde hasta sedye ile başka bir binaya taşınıyor. Böyle medeniyet olmaz. Biz bundan ülkemizi kurtarmalıyız. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz, birileri buna karşı çıkıyor. Buna ideolojik yaklaşım denmez de ne denir? Ben masadan başbakanlık yapan biri değilim. Ben SSK'da kuyruğa girmiş, vatandaş nasıl ilaç alıyor görmüş insanım. Reçetede 5 ilaç yazıyor, birini veriyorlar. Soruyorum neden 1 ilaç verdiniz, 'İlaç yok' diyorlar. Böyle şey olur mu? O garibanın gidip ilaç alabilecek parası var mı? Biz, 'Git ilacını serbest eczaneden al' dedik. Maliyet de söylendiği gibi yüksek olmadı."

Hükümetin devlet hastanelerini özelleştirmek istediği yönündeki eleştirileri de cevaplayan Erdoğan, böyle bir ifadeleri olmadığını ancak özel hastanelerden hizmet almayı taahhüt ettiklerini vurguladı.
Yabancı hekim istihdam etme düşüncelerini eleştirenlere de tepki gösteren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türk hekimlerine güvenmiyormuşuz gibi meseleyi çarpıttılar. Oturup düşünüyorum ben mi anlatamıyorum diye. Ya bizim söylediğimizi anlamıyorlar ya da anlamak istemiyorlar. Bu feveran niye? Bu eleştireler açık bir haksızlıktır. Bizim vatandaşlarımız yurt dışına tedaviye gidiyorsa o hekim buraya gelip çalışsın. Türkiye'ye dönemeyen hekimlerimiz var, çünkü kanun buna izin vermiyor. Gazi Yaşargil örneği var. Allah'tan Yaşargil'in çifte vatandaşlığı var da gelebiliyor. İlimde, bilgide rekabet bizi ürkütmemelidir. Bizim doktorumuz nasıl ki Avrupa'da başarılı çalışıyorsa, standartları taşıyan yabancı hekimler de gelip çalışabilmeliler."
Başbakan Erdoğan, hekim sayısının artmasıyla hem vatandaşa daha kaliteli sağlık hizmeti verileceğini hem de Türkiye'deki hekimlerin işinin kolaylaşacağını bildirdi. Erdoğan, kesintisiz sağlık hizmeti için bütün imkanlarını seferber ettiklerini de sözlerine ekledi.
TBMM Başkanı Arınç ise, Sağlık Bakanlığı'nın çalışmalarını eleştirirken, yapılanları görmezlikten gelmenin, küçümsemenin ve aşağılamanın kimseye yarar getirmeyeceğini ifade etti. Arınç, Türkiye'de bazı sivil toplum kuruluşlarının ideolojik kavga içinde olduğunu da ileri sürdü.
Tören sonunda Başbakan Erdoğan, 81 ilde yılın doktoru seçilen hekimlere ödül verdi.