ABD'de bulunan bağımsız Dünya Nüfus Enstitüsü'nün verilerine göre, dünya nüfusu 6,2 milyarı aştı.
Abone olDünya nüfusunun yıllık ortalama artışı ise 80 milyon. Nüfus artışının yüzde 97'si gelişmekte olan ya da en fakir ülkelerde. Toplam dünya nüfusunun yaklaşık yarısı ise 25 yaşın altında. Bunun yüzde 63'ü de en az gelişmiş ülkelerde bulunuyor. Dünya nüfusundaki bu sessiz patlama, özellikle az gelişmiş ülkelerde; eğitim, sağlık ve çarpık kentleşme sonucu alt yapı hizmetlerinin yetersizliği, enerji sıkıntısı, yoksulluk, açlık, susuzluk, işsizlik gibi sorunların artmasının ana sebebi olarak gösteriliyor. Nüfus artışı, doğal kaynaklar üzerindeki tahribatının yanısıra insanlığın yaşam kalitesini ve çevre güvenliğini de olumsuz yönde etkiliyor. Enstitünün verilerine göre, nüfus artışının beraberinde getirdiği sorunlar şöyle: - Genç erkeklerin yüzde 96'sına karşı genç kızların sadece yüzde 76'sı en alt seviyede eğitim alabiliyor. - Halen yaşları 15 ile 25 arasında değişen tam bir milyar genç günümüzde çoğalma sürecine girdiği belirtilirken, az gelişmiş ülkelerde 18 yaşından önce evlenen ve anne olan kız çocukların oranı çok yüksek. 10-14 yaşları arasında gebelik komplikasyonları ve doğum sırasında ölen kız çocukların oranı 20-24 yaşları arasında aynı nedenlerle ölenlerden beş kat daha fazla. - Son 10 yılda 1,5 milyon kilometre karelik orman alanı yok edildi. - Her yıl 26 milyar ton verimli toprak yok oluyor. - Artan nüfusun enerji tüketimi dolayısıyla çevre kirliliği de gittikçe artıyor. - Global iklim değişikliği sebebiyle yağış düzeni değişiyor, şiddetli seller, fırtınalar, kuraklık dolayısıyla kıtlık ve sağlık sorunları artıyor. - Son 20 yılda gelişmekte olan ülkelerde kırsal kesimde yoksulluk içinde yaşayan kadınların oranı yüzde 50 artarak 565 milyona ulaştı. - En az 1,5 milyar insan (dünya nüfusunun dörtte biri) yeterli içme suyundan yoksun.