60 yaşındaki prostat kanseri hastasına, ‘Sesötesi Dalgaları’ teknolojisi ile 2 saat süren başarılı bir operasyon yapıldı.<br/>Erkekler arası...
Abone ol60 yaşındaki prostat kanseri hastasına, ‘Sesötesi Dalgaları’ teknolojisi ile 2 saat süren başarılı bir operasyon yapıldı.
Erkekler arasında en çok görülen ikinci kanser türü olan prostat kanseri, farklı kanser türlerinde olduğu gibi erken teşhisle olumlu sonuçlar doğuruyor. Tıp teknolojisindeki gelişmeler birçok hastalıkta olduğu gibi kanser türlerinde de hastalara umut oluyor.
Bilim insanları tarafından ilk olarak 1994’de Viyana Üniversitesinde geliştirilmeye başlanan ‘Sesötesi Dalgaları Teknolojisi’ yapılan başarılı ameliyatların ardından tüm dünyada uygulanmaya başlandı. HIFU olarak adlandırılan bu yöntem; yüksek yoğunluklu ultrason dalgalarının prostata iletilmesiyle yayılmamış prostat kanserlerini tedavi edebiliyor. Tedavi, ultrason enerjisinin iletildiği dokuda ısı artışı sağlayarak hedef bölgedeki hücrelerin tahrip olmasına ve kanserin robotik yolla kansız ve bıçaksız olarak yok edilmesi olanak sağlıyor.
Türkiye’de HIFU teknolojisini uygulayan Prof. Dr. M. İhsan Karaman, "Bu sistemde etraftaki organlara hasar verilmeden kanser dokusuna müdahale edilebiliyor’ diyor. Diğer ameliyatlara göre birçok avantajı bulunan ‘Sesötesi Dalgaları Teknolojisi’ vücutta kesi, delik ve kanama olmadan, radyasyona maruz kalmadan, hastanede kalma süresi daha kısa olarak gerçekleştirilebiliyor. Aynı zamanda tedavinin tek ameliyatta tamamlanamadığı durumlarda tekrar uygulanabiliyor olması ve sonrasında gerektiğinde diğer alternatif tedavi yöntemlerine geçilmesine olanak sağlıyor" dedi.
Yöntemi 60 yaşındaki Tanaş Kıryako’ya uygulayan Prof. Dr. M. İhsan Karaman, "Hastalık yayılmamış evrede ve ameliyat dahil tüm seçeneklere uygundu. Hastamız daha hafif ve az zarar veren bir yöntem istediğinden, kendisine ‘Sesötesi dalgaları’ teknolojisi uyguladık. 2 saat süren başarılı bir operasyon sonrasında hastamızın durumu gayet iyi. Hastamız birkaç gün ev istirahatinin ardından normal günlük aktivitesine dönebilecek durumda. PSA düzeyi ölçümleri için 3 ay sonra gerekli kontrolleri yapılacak" dedi.
Tanaş Kıryako da, “59 yaşındayım, 3 ayda bir rutin kan tahlillerimi yaptırırım. Son yapılan tahlillerimde kanda PSA değeri yüksek çıktı. Sonuç bu olunca doktorum beni Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne yönlendirdi. Burada kanser teşhisi için biyopsi yapıldı. Kanser olduğum anlaşılınca hiç üzülmedim. Hiçbir şikayetim, rahatsızlığım ve belirtim yoktu. Bazı yöntemler söylendi bana ve ben bunun içlerinden en uygunu olacağını düşünerek tereddüt etmeden doktoruma güvendim. En güvenli ve sonrası açısından en rahat HIFU yönteminin olduğunu öğrendim. Bu operasyon için hastaneye yattım ve yaklaşık iki saat süren bir ameliyat geçirdim. Herkese bu tedaviyi öneriyorum. Çekinmesinler, korkmasınlar. Kan yok, dikiş yok, kendimi son derece iyi hissediyorum. Ameliyat sonrasında ertesi gün ‘ben ameliyat oldum mu’ diye kendi kendime sordum” dedi.
‘YÖNTEM, KURTARMA TEDAVİSİ OLARAK DA KULLANILABİLİR’
Prof. Dr. M. İhsan Karaman yöntemin, gerek yaş gerekse genel durumlarından dolayı klasik açık ameliyatın uygulanmadığı kimselerde, daha önce radyoterapi almış veya açık ameliyat geçirmiş kimselerde “kurtarma” tedavisi olarak da uygulanabildiğini belirtti. Prostat kanseri tedavisine hiçbir yöntem için “kesin çözüm” denemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. M. İhsan Karaman; "2010 yılında 803 hastalık serilerinde bildirilen 6.5 yılda yüzde 98 kansere-özgü yaşama oranı, HIFU yönteminin yüksek başarısını göstermektedir. Doğru seçilmiş vakalarda uygulandığında, vücuda çok daha az zarar vererek, klasik açık ameliyatın başarısını yakalamaktadır" dedi.
(İHA)