Serhat Kılıç: Sete Ezan okuyarak girdim
Serhat Kılıç, Nuri Bilge Ceylan’ın Altın Palmiye ödüllü “Kış Uykusu” filminde izleyici karşısına imam rolünde çıktı.
Serhat Kılıç, Nuri Bilge Ceylan’ın Altın Palmiye ödüllü “Kış Uykusu” filminde izleyici karşısına imam rolünde çıktı. Öyle de bir performans sergiledi ki, yer yerinden oynadı.
“Seksenler”de canlandırdığı Ergun Plak karakterine tamamen ters köşe bu rolle herkesi şaşırtmayı başardı, sinema severleri kendine hayran bıraktı.
Hürriyet'ten Ömür Gedik, Serhat Kılıç'la buluştu, Altın Palmiye’ye uzanan yolda neler yaşadıklarından özel hayatına kadar her şeyi konuştu...
Öncelikle tebrik ederim. “Kış Uykusu” müthiş bir film, herkes gibi sen de o güzelliğin, gurur kaynağımızın bir parçasısın. Cannes macerasıyla başlayalım istersen.
- Ben Cannes’a ilk defa gittim. Festival törenlerini pür dikkat izler ve her seferinde “Bir gün ben de oralarda olur muyum acaba” diye düşünürdüm. 10 yıl Devlet Tiyatroları’nda çalıştım, Türkiye’de oynamadığım il, ilçe kalmadı. Sinemayla uğraşmakta geç mi kaldım diye düşünüyorken bunlar yaşandı işte...
Hâlâ geç kaldığını düşünüyor musun?
- Sinemayla tiyatro arasında ince bir çizgi var. Tiyatroda sesini en son sıradaki seyirciye bile duyurmak, sinemada ise minimal oynamak zorundasın... İşte o nedenle pek çok tiyatrocu için “Bu adam sahnede çok iyi, neden beyazperdede görünmüyor” denir. Kimse bilmez ama o dengeyi kurmak yıllar alabiliyor. Ne mutlu bana ki bunu bir Nuri Bilge Ceylan filmiyle yaptım.
Sever miydin Nuri Bilge Ceylan filmlerini?
- Sevmez olur muyum? Çok cesur bulunması ve takdir edilmesi gayet normal... Cannes’ın bu ödülü vermesinin bir nedeni de, çok kısa zamanda bu kadar uzun yol almasıyla ilgili olabilir. Pek çok yönetmen bu noktalara 20 yıl sonra anca gelebiliyor.