Özkök'ün kötü bir niyetle yanlışlık yapmadığını belirten Turgut, gazetelerde kontrolcülerin olması gerektiğini yazdı.
Abone ol Gazetelere gerçek kontrolcüleri lazımBirçok önde gelen gazetede ve ciddi dergilerde adına 'Fact- checker' denilen yazının içinde geçenlerin gerçeğe uyup uymadığını kontrol eden görevliler vardır.
Bizde yazıyı okuyanlar, genelde teknik içeriğe bakarlar, imla kurallarına uygunluğu sağlarlar ve arada bir de çok bilinen bir yanlış yapılmışsa onun doğrusunu yazarlar.
'Gerçek kontrolcüleri' ise bir haberde, yazıda veya uzun makalede yer alan bütün isimleri, tarihleri, bilgileri kontrol ederler.
Bir yanlış bulurlarsa bunu editöre bildirirler o da söz konusu yazının yazarıyla konuşup gerekli düzenlemeyi yaptırır.
Böyle bir düzenlemeye bizim medyada büyük bir ihtiyaç olduğu Ertuğrul Özkök'ün başına gelen son olayla da tekrar kendini belli etti.
Nihat Sargın'ın ölmüş olduğunu yazmıştı Özkök. Daha sonra bunun doğru olmadığı ortaya çıktı eminim kendi yaptığı yanlışa çok üzülmüştür.
Kötü niyetli bir yanlış olmadığı çok açıktı ve ertesi gün de yazısında özür diledi.
Batı gazete ve dergilerinde olan sistemi Türkiye'de de çok daha önce kurmuş olaydık bütün bu gereksiz yanlış ve üzüntüler olmayacaktı.
Yazı yazıldıktan sonra 'gerçek kontrolcüsü' devreye girecek ve yazarın her dediğini bir daha kontrol edecekti.
Sıra 'Nihat Sargın öldü' cümlesine de gelince birkaç dakika sürecek bir araştırmayla bunun böyle olmadığını ortaya çıkarıp gerekli sinyalleri verecek ve düzeltme de yapılacaktı.
Bunun mutlaka kurulması lazım Türkiye'de. Gazetelerin her yerindeki yazının baştan aşağıya kontrol edilmesine ihtiyaç var.
Bir hatıramı aktarayım. Yıllar önce Sayın Erol Simavi Hürriyet'in Ankara bürosuna ziyarete gelmişti.
Ertesi gün için hazırlanmış olan gazetenin bir sayfasını faksla geçmişlerdi, Sayın Simavi mi yoksa o zaman Ankara temsilcisi olan Özkök mü şimdi tam hatırlamıyorum ama benden o sayfadaki olası hataları bulmam istenmişti.
Patron da orada ya ben bu yüzden aşırı titizlikle kalemi ele aldım ve işaretlemeye başladım.
Biraz sonra sayfanın üstü yanlışların işaretlendiği bir tabloya dönüşmüştü.
Yıllar sonra Sayın Simavi benimle ilgili olarak o günü hala hatırladığını bana söylemişti.
Demek istediğim şu ki bu işi kurumlaştırmalıyız. Haberler ve yazılar profesyonel gözle ve işi sadece bu olan insanlarca okunmalı ki daha yanlışsız, daha güzel bilgiler sunabilelim millete.