BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Serdar Turgut'a göre dökülüyoruz!

Serdar Turgut'un da ifade ettiği gibi, bu konuda gazeteci örgütleri sus pus.. Hiç kimse iddiaların üzerine gitmiyor.

Abone ol

Akşam yazarı Serdar Turgut'ta yüzden "Dökülüyoruz!" diyor ve sorusunun cevabını arıyor:

"Dün sabah Kıbrıs'tan bir telefon geldi. Arayan aracısıyla bir mesaj gönderen Serdar Denktaş birkaç gündür üzerinde yazmakta olduğum konuyla ilgili şu görüşleri iletti.

- Özellikle bundan önceki hükümet döneminde bazı insanların KKTC vatandaşı yapılması işlemleri olduğu doğrudur. Bunların arasında gazetecilerin olması da muhtemeldir. Ancak bizim hangi insanın gazeteci olup olmadığını bilmeden bu bilgiye ulaşmamız şu anda çok

zordur.

-Bu bilgiler Serdar Denktaş'ın alanına girmemekle birlikte size yardımcı olmak istiyor. Bu nedenle siz bize gazeteci ismi verirseniz biz onun KKTC vatandaşlığı bulunup bulunmadığını araştırıp bilgi veririz.

Daha önce de yazdım, arayan arkadaşa da söyledim benim işim cadı avına çıkmak değil. Polislik de yapmıyorum.

Dolayısıyla tek tek ad vererek bu işi araştırmam da doğru değil.

KKTC yetkilileri yazmış olduğum şeylerin doğru olduğunu biliyor, son telefonda olduğu gibi böyle bir şeyin var olduğunu bir yandan doğrularken bir yandan da olayın tam bilinemezler kategorisinde olduğunu söylüyor.

Onlara da söyledim bu makul, anlaşılabilir, kabul edilebilecek bir tavır değil.

Milyonlarca insanın arasından araştırma yapılmasından bahsetmiyoruz burada. Üstelik araştırma söz konusu olacak gazeteciler dün stajyere başlamış okuldan daha yeni mezun isimler değil.

Hepsi de Türkiye'de ve gayet tabii ki KKTC'de gayet iyi tanınıyorlar.

İstenildiği takdirde kimin KKTC vatandaşlığı almış olduğu bir dakikada bile elde edilir.

Dolayısıyla bu tavır bana işi uzuna yayıp unutturmacı bir yaklaşımın ürünü olarak geldi doğrusu.

* * *

Türk medyasının bu konudaki tavrını anlamak pek mümkün değil.

Düşünsenize bu medyanın içinden bir insan ortaya bir iddia atıyor ve cevap bulunmasını istiyor.

Batı'ya hayranlarla dolu olan medyamızdakiler bu suskunluk tavsının nasıl da şarklılık koktuğunu acaba göremiyorlar mı?

Böyle bir şey herhangi bir Batı ülkesinde olsa, neler olurdu bir düşünebiliyor musunuz?

Birisi çıkıp bütün bunlar yalan da diyemiyor. Destek de neredeyse sıfır düzeyinde. Dün sadece Sabah'tan İlker Sarıer destek verdi.

Şu halimizle ciddi bir şekilde dökülen bir görüntü veriyoruz, kimsenin umurunda değil bu...

Herkesi her konuda sorgulamayı, ifşa etmeyi doğal hakkı gören gazeteciler kendileriyle ilgili basit bir konuda bile hemen içlerine kapanıp, gizleniyorlar.

Oysa ben birkaç güçlü kalemin, ismin ortaya çıkıp bu konuda gerçeklerin bulunmasını talep edeceğini sanıyordum.

İyice yanılıyorum anlaşılan.

Gazeteci örgütleri de sus pus olmuş duruyorlar.

Anlaşılan bu önemli bir konu olarak görülmüyor gazeteciler tarafından.

Ama şu bilinsin bu son olay gazetecinin zaten güvenilirlik düzeyinin yerlerde sürünmekte olduğu bu memlekette bizleri alay konusu da yapacak maalesef.

Bu haliyle Avrupa Birliği'ne girmeye en az hazırlıklı olan kurum da medya olarak ortaya çıkıyor.

* * *

Şunu da hiç unutmayalım.

Bugün zor ulaşılacağı söylenen bilgiler ulaşılmadık değildir.

Kıbrıs bir noktaya doğru gidiyor, bugün Türkler'in ulaşılamaz dediği bilgilere Rumlar bir gün resmen ve kolaylıkla ulaşacaklardır.

Bizimkilerin bugün saklamaya çalıştığı gerçekleri onlar açıklarsa ne yapacağız?

Dünyaya rezil olmayacak mıyız.

Bunu hep aklımızda tutalım."